Enerji maliyetleri artıyor, rekabet zorlaşıyor
Petrol fiyatlarında 100 dolarların konuşulduğu bir ortamda enerjide dışa bağımlı bir ülke olmanın yarattığı handikapları hep birlikte yaşıyoruz.
İthalata bağımlı olduğumuz enerji sektöründe dolar bazındaki artışların kurdaki yükselişle birleşmesiyle gerek üreticiler gerekse bireysel tüketiciler için maliyetler oldukça yükselmiş durumda.
Hane halkı dışında elektrik fiyatlarına gelen yüzde 20’lik zammın ardından aynı oranda doğal gaza gelen zam, üretim maliyetlerini artıracak, üreticilerin ve ihracatçıların uluslararası pazarlarda rekabetçiliğini daha da zorlaştıracaktır. Enflasyonist ortamda her malın değeri artarken enerji fiyatlarının artmaması düşünülemez ama artan bu maliyetlerin başka dengelerin bozulmasına sebebiyet vereceği gerçeğini göz ardı edemeyiz.
Türkiye üreterek ve ihraç ederek büyümesi gereken bir ülke. Bu yüzden üreticilerinin uluslararası piyasalardaki girdi maliyetleri ile işlerini sürdürebilmelerinin bir yolunu da bulmak zorunda. Son yıllarda enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için petrol ve doğal gaz aralamalarından nükleer enerji yatırımlarına kadar önemli adımlar atıldı.
Petrol ve doğal gaz bulmak için ‘varsa mutlaka bulacağız’ felsefesiyle hareket eden ülkemiz bu alanlarda kayda değer kazanımlar da elde etti. Ancak bulunan rezervlerin sınırlı olması ve çıkartılmasının da bir süre gerektirmesi nedeniyle ülkemizin bugünden yarına enerjideki dışa bağımlılığından kurtulabilmesi pek mümkün görünmüyor.
Türkiye’nin belki yeterince petrolü ve doğal gazı yok ama ihtiyacının fazlasını karşılayabilecek rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyeline sahip. Üstelik bu kaynakları çok hızlı devreye almak mümkün. Bu alanda yatırımcıların izin süreçleri, sadeleştirilip hızlandırılabilir hatta ithalat için ödenen bedellerin bir kısmı sektöre destek ve teşvik olarak aktarılabilir ise enerji fiyatlarının yüksekliğini ve enerji ithalatının cari açık üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi konuştuğumuz günler geride kalabilir.
***
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Irak – Türkiye petrol boru hattının faaliyete geçeceğini ve günlük 500 bin varil petrolün taşınacağını açıklaması önemli bir gelişme olup bölgedeki barış ve huzur ortamına büyük katkı sağlayacaktır. Artan petrol fiyatlarının da etkisi ile petrolünü uluslararası piyasalara satabilen Irak’ın kazançları ülkemizin de kazancı anlamına gelecektir. Türkiye için en fazla ihracat yaptığımız ülkelerden biri olan Irak’ta alt yapıdan tüketim mallarına kadar yatırım ve ihracat açısından yeni bir dönem başlayacaktır.