Enerji dönüşümünü 6 kat hızlandırmanın 6 yolu
Uluslararası Yenilenebilir Ajansı IRENA’nın yayınladığı yeni yol haritasına göre, küresel sıcaklık artışını iki derecenin altında tutmak için enerji dönüşümünün altı kat daha hızlanması gerekiyor. IRENA’nın analizi, toplam küresel son enerji kullanımında, yenilenebilir enerjinin yüzde 18’den yüzde 25’e çıktığı bir enerji senaryosunu ortaya koyuyor.
Rapor, böyle bir senaryoda, küresel ekonominin yüzde 1 büyüyeceğini ve hava kirliliği, iklim değişikliği etkileri gibi insan refahını tehdit eden konularda en az yüzde 15 iyileşme olacağını ortaya koyuyor.
Paris Anlaşması için gerekli olan enerji kaynaklı emisyonların azaltılması konusunda yenilenebilir enerji kurulumlarının daha etkin bir rol oynaması da kritik öneme sahip.
Berlin’de gerçekleşen Enerji Dönüşümü Diyaloğu’nda açıklanan “Küresel Enerji Dönüşümü: 2050 Yol Haritası” adlı rapor, küresel enerji sistem yatırımlarını yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği lehine, 2050 yılına kadar yüzde 30 oranda artırmanın 11 milyon yeni iş yaratabileceğini, bu rakamın da fosil yakıt tesislerinin azalması ile ortaya çıkacak istihdam açığını kapatmaya ve hatta üzerine çıkmaya yetebileceğini ortaya koyuyor.
Fosil yakıt tesislerinin, küresel ekonomik dinamikler yüzünden atıl kalma riski giderek artıyor. Hızlıca harekete geçmek, bu enerji yatırımlarının atıl kalma riskini de azaltabilecek.
2050’ye kadar toplam üretimin en az üçte ikisi yenilenebilir olmalı
IRENA Genel Müdürü Adnan Z. Amin rapor hakkında şu yorumları yapıyor: “Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği, dünyanın enerji ile ilgili CO2 emisyonlarını azaltmanın temel çözüm yolu. Bu sektörlere yatırımlar, küresel sıcaklık artışını iki derecede sınırlandırmak için gerekli azaltımın yüzde 90’dan fazlasını sağlayabilir. İklim değişikliğinin en ciddi etkilerinden kaçınmak ve küresel enerjiyi hızla karbondan arındırmak istiyorsak yenilenebilir enerji kaynakları 2050 yılına kadar toplam enerjinin en az üçte ikisini karşılıyor olmalı.”
Bu arada, ülkelerin mevcut planları gerekli emisyon azaltımı için yetersiz kalıyor. Böyle devam ettiği takdirde, yenilenebilir enerjideki güçlü büyümeye rağmen, iki derece hedefi için yapılması gereken maksimum enerji kaynaklı emisyon 20 yıl içinde atmosfere salınmış olacak.
2017 yılında küresel yenilenebilir üretim kapasitesi, yıllık yüzde 8,3 büyüme ile 167 GW artış gösterdi ve dünya genelinde toplam 2.179 GW’a ulaştı. Ancak, bu büyüme hızlandırılmazsa petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtlar, küresel enerji arenasına 2050'de hakim olmaya devam edecek.
IRENA’nın yol haritası analizi, toplam küresel son enerji kullanımında, yenilenebilir enerjinin yüzde 18’den yüzde 25’e çıktığı bir enerji senaryosunu ortaya koyuyor. Bu da, toplam elektrik üretiminin yüzde 85’inin yenilenebilir enerjiden üretilmesi anlamına geliyor. Bu rakamlara ulaşmak için, hem ısınma ve ulaşımda elektrik kullanımını, hem de doğrudan yenilenebilir enerji kullanımını en az altı kat hızlandırmak gerekiyor. Raporda, enerji dönüşümüne liderlik eden güneş ve rüzgarla birlikte elektrikli araçlar ve ısınmanın da yenilenebilir kaynaklı olmasının önemi belirtiliyor.
İŞTE ALTI ODAK NOKTASI...
“Küresel Enerji Dönüşümü: 2050 Yol Haritası” enerji dönüşümünün hızlanması bir an önce harekete geçilmesi gereken altı odak noktası gösteriyor...
1 .ENERJİ VERİMLİĞİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ ARASINDA GÜÇLÜ BİR SİNERJİ YARATIN
Enerji politikalarının temelinde bu iki unsurun dikkate alınması çok önemli; çünkü enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjilerin yaratacağı ortak etki, 2050 yılına kadar gerekli olan karbonsuzlaşma ihtiyacının önemli bir bölümünü üstlenebilir.
2 . ENERJİ SEKTÖRÜNÜZDE YENİLENEBİLİR ENERJİLERİN PAYINI ARTIRIN
Küresel enerji sisteminin dönüşümü, enerji sistemlerinin nasıl algılandığı ve işletildiği ile ilgili. Dolayısıyla sektörler ve ülkeler kapsamında, uzun vadeli bir planlamaya, bütüncül politikalara ihtiyaç var. Özellikle de enerji sektöründe, altyapı ve regülasyonların bu doğrultuda yeniden tasarlanması önem taşıyor.
3 . ULAŞIM, İNŞAAT VE SANAYİDE ELEKTRİK KULLANIMINI ARTIRIN
Elektrik kullanımı ile ulaşım ve ısıtma sektörlerinde karbonsuzlaşma sağlanması için şehir planlama, bina düzenlemeleri gibi tüm plan ve politikaların entegre edilmesi gerekiyor. Fakat bu sektörler için yenilenebilir elektrik çözümün sadece bir bölümünü oluşturuyor. Ulaşım, sanayi ve binalarda elektrik kullanmanın mümkün olmadığı hizmetler için, modern biyoenerji, solar termal ve jeotermal gibi diğer yenilenebilir çözümlerin devreye girmesi gerekiyor. Tüm bunları mümkün kılan politikalara da ihtiyacınız olacak.
4 . SİSTEM GENELİNDE İNOVASYONU ARTIRIN
Geçmişte, yenilenebilir enerjilerin yol katetmesinde yeni teknolojiler çok önemli bir rol üstlendi. Küresel enerji dönüşümünü gelecekte de sürdürmek için teknolojik inovasyonun devam etmesi gerekiyor. İnovasyonun teknolojik Ar-Ge ile sınırlı kalmaması, enerji sistemleri işletiminden iş modellerine kadar yeni yaklaşımlara odaklanması önem taşıyor. Bu süreçte, hükümetlerin, uluslararası aktörlerin ve özel sektörün odaklı, yoğun ve işbirlikçi bir yaklaşımla ilerlemesinde fayda var.
5 . ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ İLE SOSYO-EKONOMİK YAPILARIN UYUM İÇİNDE OLMASINI SAĞLAYIN
Enerji dönüşümü gerçekleştirmek önemli miktarda yatırım yapmak anlamına geliyor. Buna, iklim değişikliğine uyum için yapılması gereken yatırımlar da ekleniyor. Enerji dönüşümü için gerekli finansal yatırımların hızlı bir şekilde yapılması, hem iklim değişikliğine uyum maliyetini azaltıyor, hem de sosyo-ekonomik sorunları engelliyor. Bu nedenle finans sistemlerinin sürdürülebilirlik ve enerji dönüşümü konusunda daha etkin bir rol alması, yatırım kararlarının bu doğrultuda verilmesi, temiz enerji yatırımlarının desteklenmesi, karbonsuz ekonomiye geçiş konusunda kararlılık gösterilmesi çok önem taşıyor.
6 . DÖNÜŞÜM MALİYETLERİ VE FAYDALARININ ADİL DAĞITILDIĞINDAN EMİN OLUN
Böylesine büyük bir dönüşümün tüm toplumun işbirliği ile mümkün olduğunu unutmayın. Herkesin verimli bir şekilde katılımını sağlamak için, enerji dönüşümünün maliyet ve faydalarının adil bir şekilde paylaşılması; dönüşümün doğru bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. Bugün enerji erişiminin yanı sıra, enerji hizmetlerinin de eşit olmadığı bölgeler mevcut. Yaşanacak enerji dönüşümünün tüm bu mevcut durumu dikkate alması, bu bölgelerde yaşayan insanlar için çözüm alternatifleri sunması önem taşıyor.