Enerji Borsası şekillendi ama...
Enerjide liberalleşme çalışmaları uzun yıllardır devam ediyor. Liberalleşme deyince hemen akla özelleştirmeler gelebilir. Doğrudur, bunlar da söz konusu sürecin birer parçası.
Ancak her şeyi özel sektöre devretseniz bile bir sektörü liberalleştiremeyebilirsiniz.
Rekabetin oluştuğu bir pazar kuramadığınız takdirde bütün varlıklar özel sektörün, hatta çok sayıda oyuncunnun elinde olsa bile liberalizasyondan söz edemeyebilirsiniz.
Enerjide liberalizasyon çalışmalarının zirve yaptığı ya da yapacağı yer, hiç kuşkusuz Enerji Borsası olacaktır. Peki şekil şartlarını yerine getirip bir borsa kurmak, liberalizasyonun, piyasalaşmanın garantisi sayılır mı?
Kesinlikle hayır...
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi'nin nasıl bir yapı olacağını üç aşağı beş yukarı belirlemiş durumda.
Nasıl bir EPİAŞ sorusuna cevap ararken çoğunlukla kim ne pay alacak, yönetime hangi paydaş kaç adam sokacak sorularına odaklanılıyor.
Oysa kimin yapacağından çok, nasıl bir modelle işletileceği daha önemli...
Yine de yazalım. Anlaşılan o ki, EPİAŞ'ta Borsa İstanbul, TEİAŞ+BOTAŞ ve özel sektör yüzde 30'arlık paya sahip olacak. Kalan yüzde 10'luk hisse ise yabancı stratejik ortağa (Nasdaq'ın adı öne çıkıyor şimdilik) bırakılacak. Gelelim piyasalaşma meselesine...
Elektrik üretiminde en büyük pay doğalgazda. Ve bu alanda BOTAŞ hakim. Fiyatlar da salınıma bırakılamıyor. Bunda geçmişte imzalanmış "al ya da öde" sözleşmeleri ile sanayicinin ve vatandaşın enerji maliyetlerini aşağıda tutma politikasının etkisi var.
Bu alanda serbestleşme konusunda bir an önce adım atılmalı. Aksi takdirde enerji piyasası denilince ilk akla gelen elektrik konusunda sağlıklı bir piyasa oluşumu çok zor...
O yüzden kurulacak EPİAŞ faaliyete geçer geçmez önünde bunun gibi köklü sorunlar bulacak. İşleri zor...
Ama sektör paydaşları arasında ortak bir dil olduğu göze çarpıyor ve bu da en büyük artı. Ne diyelim, herkese kolay gelsin...