Enerji Borsası neden gecikiyor?

Mehmet KARA
Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ [email protected]

Türkiye enerji sektöründe tam serbestliği hedefliyor.

Bunun için elektriğin serbestçe alınıp satılması gerekiyor.

Doğalgazın da öyle.

Ama bu sektörde tam anlamıyla serbestliğin sağlandığının işareti gerçekten alım-satımların serbestçe yapıldığı, fiyat oluşumunun maliyet esaslı olarak gerçekleştiği bir Enerji Borsası olacak.

Enerji Borsası’nın Borsa İstanbul bünyesinde kurulması benimsenmişti.

Bu konuda geçtiğimiz Nisan ayında çıkan Kanun’a göre, Ekim 2013 itibariyle Enerji Piyasaları İşletme AŞ adıyla bir yapının kurulması gerekiyordu. Ancak bu konuda hala bir adım atılabilmiş değil.

Aldığımız duyumlara göre konu üzerinde şu anda Hazine tarafında bir çalışma yürütülüyor. Ve EPİAŞ’ın hukuki statüsü, sermaye yapısı ve teknik altyapısıyla ilgili tartışmalar bir sonuca bağlanmadığı için gecikme yaşanıyor.

Belirsizlik konularından biri de halen işler durumdaki, aslında elektrik borsası diyebileceğimiz Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi’nin (PMUM) kullandığı teknik altyapının yeni yapıya bedelsiz aktarılıp aktarılmayacağı.

Ancak söz konusu belirsizliklerin neredeyse bir yıla yakın süredir bir türlü ortadan kaldırılamamasının mantıklı bir izahını göremiyorum. 

Evet, TEİAŞ bünyesindeki bu altyapıda yılların emeği var. Ve bunun yeni yapıya olduğu gibi bedelsiz aktarılması ya da sermaye payı olarak koyulmasına titizlenmekte haksız sayılmaz ilgili taraf.

Ancak ben bu bedelden ziyade, bu sistemin bundan böyle BİST bünyesindeki Enerji Borsası’nın elektrik ayağında kullanılıp kullanılmayacağıyla ilgiliyim...

Yabancı bir partnerin de EPİAŞ’a ortak edilmesi benimsenmişti. Gerekçe ise uluslararası enerji piyasalarıyla entegre çalışabilmesi ihtiyacı. EPİAŞ’ta hisse sahibi olacak yabancı partnerin teknoloji ve sistem transferi gerçekleştireceği söyleniyor.

Türkiye'nin kendi standardını ortaya koyması gerekiyor

Peki Türkiye’de şu ana kadar kullanılan sistem yeteneksiz mi ki? Binlerce kullanıcısı bulunan ve bugüne kadar ihtiyacı karşılayan bu sistemin, uluslararası standarda ulaştırılması ve gerekirse entegrasyonu için ille de yabancı bir yazılım mı alınması gerekiyor? Ben sanmıyorum. Bir ara yüz ve/veya ihtiyaca göre yapılacak geliştirme çalışmalarıyla buna bir çözüm bulunabileceğini düşünüyorum.

Böylece hem TEİAŞ bünyesindeki bu yapıyı kuranların emeğine haksızlık edilmemiş hem de yurtdışına milyonlarca belki de orta ve uzun vadede milyarlarca liralık kaynak aktarımı yapılmamış olur.

Bölgesel bir enerji merkezi haline gelme iddiasındaki Türkiye’nin bu konuda kendi standardını da bir şekilde ortaya koyması gerekmiyor mu? Bu iddianın sahibine de ancak böylesi yakışmaz mı? Tamam, tümüyle başına buyruk bir sistem kurmayalım elbette. Ama nedir yani bu kadar zor olan?

Her neyse, biz yine gelelim EPİAŞ’taki gecikmeye. Bence EPDK, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Borsa İstanbul’un bu konularda hem enerji oyuncularını hem de kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapma borcu var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar