Enerji biriktiren finansal fay hatları!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Dikkatlerin Avrupa Merkez Bankası'nın alacağı kararlara odaklanması ve diğer tüm konuların görmezden gelinmesi için yoğun çaba harcandığı bir haftayı geride bıraktık. Bu yaklaşıma teslim olanlar bir süre yönlendirilebilir; yaşanan gelişmelerin gerçek sebeplerini ve yaratabileceği sakıncaları anlamayabilir! 

Avrupa Merkez Bankası'nın aldığı kararların tartışılmasına her hangi bir itirazımız yok! Fakat söz konusu kurumun son altı yıldır aldığı kararların neden işe yaramadığının sorgulanmamasına ve diğer gelişmelerin tümü ile dikkatlerden uzak tutularak farkındalığın katledilmesine kayıtsız kalmamalıyız! 

Baştan söyleyelim, Avrupa’daki para otoritesinin geçtiğimiz hafta içinde aldığı kararların, işe yarayacağına ve Euro Bölgesi'ni durgunluktan çıkaracağına inanmıyoruz. Finansal piyasaların aşırıya kaçan oranda şamata yaparak, sinsice küresel piyasaları manipüle etme çabasını yoğunlaştırması bu düşüncemizi değiştiremez. Avrupa’nın durgunluktan çıkmaya başlayacağı ve diğer gelişen ekonomileri de olumlu yönde etkileyeceği görüşü, ham bir hayaldir! Sonuçlarına katlanmak üzere isteyen yiyebilir! 

Avrupa’nın temel ekonomik uzmanlaşma alanı sınai üretimdir; değişen koşullara rağmen bunun yerini alacak yeni uzmanlaşma alanları yaratamamıştır. Söz konusu bölgenin durgunluktan çıkmasını engelleyen en önemli sorun ise rekabet gücündeki erimenin önlenemiyor olmasıdır; küreselleşme denilen kuralsızlık, sorunların ağırlaşmasında belirleyici olmuş ve çözüm üretilememiştir. Parasal önlemler bu olumsuzluğu terse çevirememiş, tam aksine hızlandırmıştır. Son altı yıl genelindeki deneyimlerin özeti budur. Birilerinin tavsiye ettiği gibi maliye politikalarının devreye sokulması da, kötüye gidişi önleyemez!

Parasal önlemlerin yeterince güçlü korumacılıkla desteklenmesi durumunda, genel durum kısmen farklılaşabilir; fakat böyle bir tercihin başta gelişenler olmak üzere küresel çapta yaratacağı olumsuzluklar, evdeki hesapların çarşıya uymasına izin vermez. 

Öncelikle Avrupa bankacılık sisteminin neden küçülmeye çalıştığını ve bu bölgeden çıkan çok uluslu şirketlerin üretimlerini neden gelişenlere kaydırmak zorunda kaldığını irdelemez isek, gerçekçi olamayız. Avrupa para otoritesinin son altı yılda aldığı kararların, hangi sebepler ile bu kurumlar üzerinde etkisiz kaldığı konusu önemsiz bir detay değildir! 

Euro Bölgesi'nin küresel talep içindeki payı geriliyor olsa da hala önemli bir pazardır; fakat yarattığı katma değerin azalmaya devam ediyor olması ve bu kötü gidişin önlenemeyişi çok ciddi bir açmazdır. Parasal önlemler, kısa vadede varlık değerlerinin gerilemesini ve bilançoların yıpranmasını engelleyebilir; fakat orta vadede bölge riskini azaltmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürerek, katma değer oluşumunun gerilemesini de hızlandırabilir. Başka bir deyişle yan tesir riskinin umulan faydadan çok daha yüksek olması durumu vardır. 

Eğer gerçekler yukarıda özetlemeye çalıştığımız yapıda olmasa idi, söz konusu bölgenin bütçe açıkları kontrolden çıkmaz ve para otoritesi çaresiz bir şekilde likiditeyi daha da bollaştırarak çözüm aramak zorunda kalmazdı! 

Durum böyle iken, finansal piyasaların Çin’den gelen dış ticaret ve ABD’deki istihdam verilerini tümü ile görmezden gelerek Avrupa’nın parasal genişleme kararlarını abartması anlamlıdır! Umut pazarlayarak günü kurtarmak dışında bir seçeneğin kalmadığı gerçeği, bir şekilde itiraf edilmektedir; bu tür yaklaşımların etkisi ise dramatik bir hızla azalmakta, tüketim malına dönüşerek yozlaşmanın vardığı düzeyi gözler önüne sermektedir. 

Küresel veriler ve yapay zorlamalar, kırılganlık algısının güçlendiğine ve beklentilerin bozulduğuna işaret etmektedir. Piyasalarda işlem hacimleri geriler iken fiyat oynaklıklarının yıkıcı olabilecek şekilde artması olasılıkları güçlenmiştir. Ekonomik ve finansal fay hatlarında, günü kurtarmak adına biriktirilen enerji çok tehlikeli olabilecek seviyelere yükseltilmiştir!
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar