Endüstriyel üretimde cesur adımlar gerekiyor
Endüstriyel üretim, küresel ekonomideki dalgaları şekillendiren ve yönlendiren bir sektör olarak ekonomik dönüşümler ve teknolojik ilerlemelerin odağında yer alıyor. Günümüz dünyasında teknoloji ve sürdürülebilirlik hemen her sektörde olduğu gibi endüstriyel üretimde de iki anahtar kavram haline gelmiş durumda.
Bu iki unsur rekabetçiliği artıran, operasyonel verimliliği yükselten ve şirketlerin pazarlardaki konumlarını güçlendiren temel faktörler olarak ön plana çıkıyor. Özellikle son birkaç yılda dijital dönüşüm ve çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) standartlarına uyum, sadece operasyonel başarıyı değil aynı zamanda kurumsal itibarı ve yatırım çekiciliğini de doğrudan etkileyen faktörler olarak dikkat çekiyor. KPMG’nin “Küresel Endüstriyel Üretim CEO Araştırması” raporu, bu iki kritik alan üzerinde durarak sektör liderlerinin ne kadar iyimser olduğunu ve geleceğe yönelik beklentilerini ele alıyor.
Rapor, endüstriyel üretim sektöründeki liderlerin yalnızca mevcut piyasa koşullarına değil, aynı zamanda teknolojik yeniliklere ve sürdürülebilirlik politikalarına olan bağlılıklarını da gözler önüne seriyor. KPMG’nin “Küresel Endüstriyel Üretim CEO Araştırması” raporunda yer alan ankete katılan 175 endüstriyel üretim sektörü CEO’sunun ekonomiye güveni geçen yıla göre yüzde 5 arttı. Endüstriyel üretim sektörü CEO’ları ekonomi hakkında gittikçe daha iyimser oluyor. Tedarik zincirindeki aksamalar düzelmeye başlarken girdi ve nakliye maliyetleri normalleşiyor. Faiz oranları durağanlaşıyor ve yaygın beklenti 2024 yılında bu oranların düşeceği yönünde.
Endüstriyel üretim sektörü CEO’ları şirketlerinin büyümesinin ekonomiyi geçeceğini düşünüyor. Ankete katılan CEO’ların yüzde 39’u önümüzdeki 3 yılda yüzde 2,5’ten fazla büyüme görmeyi beklediklerini ifade etti. KPMG International Küresel Endüstriyel Üretim Başkanı Stéphane Souchet, “Ekonomik zorluklara rağmen, güçlü endüstriyel üretim şirketlerinin değerlemeleri yüksek seviyede kalmaya devam etti ve küresel endüstriyel üretim hisselerinin büyük bir kısmı sonbaharda tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştı.
Şimdi CEO’ların, bu yüksek bazdan hareketle hissedar değeri yaratmaya devam etmek için yollar bulmaları gerekiyor” diyor. KPMG Türkiye Endüstriyel Üretim Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Murat Palaoğlu da endüstriyel üretim şirketlerinin müşterilerine farklılaştırılmış değer sunmaları, iş modellerini değiştirmeleri ve operasyonel etkinliklerini artırmak için dijitalin ve doğru ESG stratejilerinin kaldıraç etkisini kullanmaları gerektiğini ifade ediyor.
Dijitalleşme ve bağlanabilirlik operasyonel önceliğe sahip
KPMG’nin anketine katılan CEO’lar dijitalleşme ve bağlanabilirliğin büyüme hedeflerini gerçekleştirmede en büyük operasyonel önceliğe sahip olduğunu belirtti. Bu da Endüstri 4.0 teknoloji ve modellerinin daha fazla benimsenmesi anlamına geliyor. Ankete katılan CEO’ların yüzde 69’u müşteri deneyim ve etkileşimlerini yeniden tasarlamak ve verimlilik ve çevikliği artırmak için şirketlerinin yatırım önceliklerinin başında üretken yapay zekânın geldiğini belirtti.
Anket sonuçları CEO’ların gündemindeki bir diğer önceliğin ESG olduğunu gösteriyor. Endüstriyel üretim sektöründeki pek çok şirket, en iyi yetenekleri işe alma ve elde tutuyor. CEO’lar, düşük sermaye maliyetleri ve sermayeye daha yüksek oranda erişim de dâhil olmak üzere ESG ilkelerine adanmışlığın olası mali faydalarının da farkındalar. CEO’ların yüzde 71’inin bu alanda şirketin imajını zedeleyen uygulamaları sonlandırmaya hazır olduklarını belirtmeleri ESG stratejisi ve kurumsal iş portföyleri arasındaki bağlantıyı belirginleştiriyor.
Gelecekteki zorluklar
Araştırmaya göre, pek çok endüstriyel üretim şirketi için 2024 heyecan verici bir yıl olsa da ciddi zorlukları da beraberinde getirmesi bekleniyor. Devlet desteklerinin etkisinin azalmaya başlamasıyla “zombi” şirket denilen şirketlerin yeniden finansmana erişmekte zorlandığını görebiliriz. Bu süreçte bazı şirketlerin yeniden yapılanma yoluna gittiğine, bazılarının da başarısız olduğuna tanık olacağız.
Son üç yakın tarihli küresel krizden başarıyla çıkabilen şirketler kendilerini ortalamanın üstünde büyüdükleri güçlü bir pozisyonda bulabilirler. 2024 sektördeki birçok şirket için dijitalleşme, ESG uygulamaları ve inorganik büyüme stratejileri sayesinde daha derin bir değişimi beraberinde getiren bir yıl olabilir. Ancak, bu değişimi gerçekleştirmek için endüstriyel üretim CEO’larının cesur adımlar atmaları gerekecektir.