Endüstri 4.0 aşaması aktörlerine çağrımdır

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Hint atasözünde, “İşaret parmağınla komşunu suçluyorsan; dikkat et, üç parmağın da kendine dönüktür” uyarısını ortam bulduğumda yineliyorum. Atasözünün uyarısını, medyanın her alanında kitlelere ulaşabilen, özellikle de “ihtisas medyası” ve “kurumsal yayınlarda” görev almış olanların içselleştirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD ve diğer STK'larda görev alanların da Hint atasözünün çağrısına kulak vermesinin yarar üreteceği kanısındayım. Bir kez daha anımsatmalıyım ki, bizim refah toplumu aşamasına ulaşmamızı istemeyenlerin, tepeden bakarak söyledikleri, “Türkler fırsat kaçırma fırsatını asla kaçırmaz!” genellemesini tersyüz etmek başkalarının değil, bizlerin sorumluluğudur. Suçu başkalarında arama kolaycılığına sapmadan, kendimize ayna tutmalıyız; neleri eksik, neleri yanlış yaptığımızı; hayatın öz gerçeğinin ne olduğunu sorgulamalıyız.

Yaklaşık üç yıldır tartışmalarını izlediğim, değişik yazılarla bildiklerimi paylaştığım endüstri 4.0 aşamasına ilişkin oluşumlara toplumun ilgisi alabildiğine arttı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Endüstri 4.0'la ilgili çağrı yapması, dünya genelinde de konunun sıcak tartışmalara konu olması nedeniyle yaygın ilgi gördü. İzmir Sanayi Odası bir kitapçık yayınladı. Ankara Sanayi Odası, bizim de katıldığımız seri konferanslar düzenledi. TÜSİAD hazırlattığı raporu kamuoyu ile paylaştı. Siemens ve Bosch gibi köklü kuruluşlar  gelişmeyi anlatabilmek için özel programlarını sürdürüyor. Diğer birçok özel ve kamu kuruluşu da konu üzerinde çalışma yapıyor. Endüstri 4.0 medyada günlük haberlerin konusu olduğu gibi, çok sayıda köşe yazarının kendi açısından değerlendirme yaptığı alan haline geldi. Artan ilgiyi, Endüstri 4.0 aşamasını içselleştirmenin ve sorunu toplumsallaştırmanın aracı haline getirebilirsek hep birlikte kazanacağız.

Endüstri 4.0 konusu tartışılırken korkularımdan biri, “Sloganların ciddi fikirlerin yerini almaması”dır.

Endüstri 4.0 üç alandan besleniyor: Otomasyon sistemleri, bilgi üretim teknikleri ve iletişim ağları. Bu üç alanda yeterli bilgi sahibi olamadan indirgemici bir mantıkla nokta değerlendirmeler yaparsak kavramın içini boşaltırız. Daha önce birçok konda olduğu gibi, kavramın içini boşaltırsak, gerek ve yeter şartlarını gözetmeden “aşırı ya da noksan beklenti yaratarak” bir kez daha sükût-u hayalle yüzleşiriz.

Eş zamanlı beş strateji gerekiyor

Beş alanda strateji kavramına dayanan Endüstri 4.0 çalışmalarını yaparak, bütünsel bir yaklaşım sergileyebilirsek istediğimiz sonuca ulaşabiliriz. Endüstri 4.0 aşamasının fırsatlarını  kaçırmamak istiyorsak toplumun bütün aktörleri ortak akılla hareket etmeli:

1- Veri altyapısınının gerekleri: Veri bilimcilerinin yetiştirilmesi, veri sanatçılarının çoğaltılması, veri mimarisinin oluşturulması, veri satışlarının örgütlenmesi, uyum için şirketler bazında veri yönetişiminin kapsam ve içeriğinin belirlenmesi gibi konular, endüstri 4.0 aşamasının ana sorunlarıdır. Veri merkezleri operasyonlarının nicelik ve niteliği sonucu belirler. Veri kaynaklarındaki gelişmeler ve büyük verinin analizi, kaliteli verinin karar süreçlerinde kullanılması, veri güvenliğinin sağlanması ve şirket etkinliklerinin planlanması konusunda mutlaka stratejilerimiz olmalı, ilişkilerimiz bu strateji  kavramından  beslenmelidir.

2- Sayısal düşünce, algoritma ve kodlama: Sayısal düşünce çağındayız. Algoritma geliştirme ve kodlama konusunda gerekli yaygınlık ve derinlik yaratılmadan Endüstri 4.0 aşamasına geçmek imkânsızdır. Ülkemizin bugünkü durumunu nesnel biçimde saptamak, olanak ve kısıtlarımızı bilerek ilerlemek gerekiyor. Aradaki farkların kapatılması, yarışta öne geçme koşullarını belirlenme stratejisi kurgulanmadan, zihinlerimiz netleştirilmeden gelişi güzel adımların atılması  kavram kargaşası ve  kafa karışıklığı yaratır. Bulanık bir zihinle de çağımızın yarışını kazanmak mümkün değildir. Ülkedeki eğitim-öğretimin böylesi bir omurgaya dayanmadan da dileklerimiz ve önerilerimiz anlam kazanmaz.

3- İnternet yönetişiminin temel ilkeleri: İnternet olanaklarındaki gelişme ve bulut bilişimdeki ilerlemeleri dikkate almadan Endüstri 4.0 konusunda eksikli ve yarım bilgilere abanmak zorunda kalırız. Böylesi bir yolu izlemek, zihin bulanıklığını artırır; toplumsal enerjimizi boşa harcar. İnternet ve bulut bilişim konusunda rakiplerimize göre bizi farklı bir konuma taşıyacak stratejileri de eş zamanlı olarak belirlemeliyiz. Endüstri 4.0 aşamasının temel sorunlarından biri olan yasal düzenlemelerin gecikerek arkadan gelmesinin sakıncalarını azaltacak yol ve yöntemler üzerinde sıkı biçimde çalışmalıyız. İnternet ve bulut bilişimi yönetişiminin ilkelerini tartışarak içselleştirmeliyiz ki tutarlı bir stratejiden beslenen farklıkları yaratabilelim.

4- Akıllı ve bağlantılı ürünler: Akıllı ve bağlantılı ürünlerin tüketim kalıplarımızı, talep yapısını, tedarik zincirini, işleme ve işleme maliyetlerini, dağıtım ağlarını, mekânsal yerleşmeleri nasıl etkileyeceği üzerinde strateji kurgulamadan Endüstri 4.0'ın çalışmalarını anlamlı hale getiremeyiz.

5- Üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim: Üç boyutlu baskı ve eklemeli üretimin bugünkü üretim ağlarına, ürün yapı ve işlevlerine, ticaret yapılarına, yaşam biçimi ve yaşam tarzlarına etkilerini dikkate alan bir stratejinin rehberliği olmadan da Endüstri 4.0'a ilişkin çabalarımız boşlukta kalır.

Gelin ayakları yerde sağlam ve sürdürülebilir bir uyum için zamana kıyalım, birbirimizi anlayarak tartışmalarımızı derinleştirelim, bilerek, anlayarak ve idrak ederek ilerleyelim.

Bu benim bütün içtenlikle yaptığım bir çağrıdır: Hepimiz, Endüstri 4.0 anlatırken ve yazarken  sürecin bütününü gözetip gözetmediğimize özen göstermeli. Endüstri 4.0 aşaması, ülkemiz için bin yılın fırsatıdır; kaçırırsak gerçekten yazık olur! Bu çağrının eksiklerini tamamlamak ve yanlışlarını düzeltme hakkını herkes kullanmalı.

İnsanların “Tornadan çıkmış türdeş eşyalar olmadıklarını” biliyor; farklılıklarımızın asıl zenginliğimiz olduğuna inanarak bu çağrıyı yapıyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar