Endülüs İspanyası’nda Bursa esintisi...
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın organizasyonuyla geçtiğimiz hafta Bursa bürokrasisi, iş ve siyaset adamlarıyla İspanya’nın Endülüs Bölgesine çıkarma yaptık. Endülüs Emevileri’nin yaklaşık 800 yıl hükümranlık sürdükleri Malaga, Sevilla, Cordoba ve Granada kentlerinde 4 gün boyunca Endülüs medeniyetinin izlerini sürdük. Liman kenti Malaga’dan başlayan turumuzda sırasıyla Sevilla’da Muhavvitler döneminden kalma eski ulu cami yerine inşa edilen Sevilla Katedralini, Cordoba’da eski adıyla Cordoba Cami’ni (şimdi katedral), Granada da El Hamra Sarayı ve General Life bahçelerini gezdik ve müslümanların son kalesi Granada da gezimizi sonlandırdık. Endülüs bölgesini yıllık 30 milyon turist ziyaret ediyormuş. Bölgenin gelirinin önemli bölümünün tarım ve turizmden elde edildiğini öğrendik. Granada da bulunan El Hamra Sarayı 8 milyon turist ile dünyada en fazla ziyaret edilen saray unvanını elinde bulunduruyormuş. İnsanlar son derece rahat. Sabah 10’da açtıkları işyerlerini 15-16 gibi kapatıyor ve siesta başlıyor. Akşam saatlerinde yeniden açılan işyerleri 22 gibi tekrar kapanıyor. 3 semavi dinin yaşandığı Endülüs’te dinî ilimler yanında müspet ilimlerde de pek çok bilgin yetişmiş. Astronomiyle birlikte, tıp alanında da İspanyol ve Avrupalılara intikâl eden miras azımsanamayacak kadar çok olmuş. Bu coğrafyada 800 yıla yakın hüküm süren Endülüs Emevileri’nin hükümranlığı 1492 yılında son bulurken, Türkler için Fatih’in İstanbul’u fethi ne denli önemli ise Hıristiyanların da Endülüs Emevi Devleti’ni fethetmesi o kadar önemli sayılmış. Hıristiyanlar ele geçirdikleri bu topraklarda Müslümanların eserlerini yerle bir etmişler.
Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde Endülüs’ten çıkarmamız gereken dersler olduğuna inanıyorum. Vali Münir Karaloğlu’nun dediği gibi ne kadar güçlü olursanız olun birlik ve beraberliğinizi kaybettiğinizde birileri bulunduğunuz topraklardan sizi söküp atar. Bugün bulunduğumuz topraklarda ebediyen var olmak için daha çok çalışmak daha çok üretmek durumundayız. Gafl ete gelmeye, gevşemeye hakkımız yok.