Endonezya için ortak denizaltı üretilecek
Ankara-Berlin arasında yaşanan siyasi krizin ekonomiye yansımasıyla ilgili 2 hafta önce sizlerle bir haber paylaşmıştık. “Almanya ve Türkiye’den Endonezya Donanması’na Ortak Denizaltı” başlığıyla duyurduğumuz haberde iki ülkenin savunma alanında işbirliği yapacağını yazmıştık. Alman devi TyssenKrupp Marine Systems ile bir Türk kamu kuruluşunun yapacağını ilk kez Türkiye basınında duyurduğumuz haberin imzaları geçtiğimiz hafta 13’üncü Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda (IDEF) atıldı.
Proje 2.5 milyar euro değerinde
Savunma Sanayii Müsteşarlığı öncülüğünde Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) ile Alman TyssenKrupp Marine Systems, Endonezya Denizaltıları Projesi için anlaştı. İşbirliğinin cumhuriyet tarihinin en büyük savunma sanayi ihracatına yönelik projesi olması bekleniyor. 2.5 milyar euro değerindeki anlaşma kapsamında 1 veya 2 denizaltının Gölcük Tersanesi’nde inşa edilmesi, kalanının ise Endonezya’da inşası planlanıyor. Type 214 sınıfı dizel elektrikli denizaltıların sensör sistemleri ASELSAN, entegre kumanda ve kontrol donanımının ise HAVELSAN tarafından yapılması hedefl eniyor.
Turizmdeki krizi 'sosyal sorumluluk' fırsatına çevirdi
Kimsesiz çocuklara 5 yıldızlı tatil sunuyor
Son 2 yılda şehir merkezlerine kayan terör olayları, Avrupa Birliği ile yaşanan siyasi gerilimler, Batı ülkelerinden vatandaşlarına “dikkatli olun” uyarıları ve üzerine turizmin en önemli müşterisi Rusya ile uçak düşürme krizi… Turizm sektörünü deyim yerindeyse allak-bullak eden bu kötü hava şimdilerde dağılsa da hala etkisini sürdürüyor. Birçok turizm yatırımcısı o dönemde projelerini durdurmuş, otel sahipleri fiyatlarını düşürmüş, bazıları da sahip oldukları markaları vitrine çıkarmıştı. İşsizliği de etkileyen turizmdeki bu kötü gidiş bazıları için de bir “fırsat” yarattı. Bahsettiğimiz fırsat para kazanmaya yönelik değil. sosyal sorumlulukla alakalı aslında. Çevik şirketler grubu’nun 2 yıl önce başlattığı bir projeden bahsetmek istiyorum…
Şirketin ikinci kuşak temsilcilerinden olan İcra Kurulu Başkanı Mustafa Selçuk Çevik’in başlattığı “sosyal sorumluluk fırsatı” örnek alınacak bir proje. Önce çevik ve iş hayatın hakkında kısa bir bilgi vermek gerekiyor. Kayserili işadamı Halil İbrahim Çevik tarafından kurulan grup, 1988 yılında madenciliğe giriş yaptı. 1995’te mermerciliğe, 2005’te turizme giren 650 çalışanlı çevik şirketler grubu, 2010’da enerjiyi de portföyüne ekledi.
17 yaşında kendi şirketini kurdu
Şu anda şirketin kaptan köşkünde baba olsa da 3 oğluna belirli görevler verilmiş durumda. bunlar arasında en büyüğü olan Mustafa Selçuk Çevik henüz 28 yaşında. Çocukluk yıllarında kardeşleriyle birlikte maden ocaklarına girmeye başlayan Selçuk Çevik, ABD’de eğitimi sırasında iş hayatına başlamış. Sosyal sorumluluk projesinin temelleri de işte o dönemde atılmış. “17 yaşında profesyonel iş hayatına Miami’de başladığını” anlatan Çevik, “Orada 400 metrekarelik bir depo kurdum. 2008 krizi nedeniyle büyük bir fırsat vardı aslında. Ben de bu krizi fırsata çevirmek istedim. Mermer satmaya karar verdim. Bir kamyonet alıp içini numune ürünlerle doldurdum ve 2 ay boyunca 10 bin kilometre yol alarak müşteri arayışına girdim. İlk yıl 350 bin dolar ciro yaptım. Şu anda ABD’deki işler büyüdü. 10 bin metrekarelik bir depo oluşturdum. Yıllık ciro 14 milyon dolara geldi. Bir yanda burslu okuduğum üniversiteyle ilgilenirken bir yandan da sorumluluk sahibi olmaya çalıştım. İlk otomobilimi aldım. Satışı yapan şirket benim adıma belirli bir miktar bağış yapacağını söyledi. Ailemden de öğrendiğim kazandığımı paylaşma fikri oluştu” diye anlatıyor.
“2 yılda 120 gençle tatil yaptık”
Çevik Grubu’nun Aydın’da 5 yıldızlı bir oteli var: adı Charisma. Bu otelde başlamış ilk profesyonel sosyal sorumluluk işine. “Sağ elin verdiğini sol el görmemeli. Ancak bazen anlatmak gerekiyor. Destek bulmak ve öncü olmak için” diye özetliyor amaçlarını… Aynı zamanda İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olan Mustafa Selçuk Çevik, “2 yıl önce sahibi olduğumuz Charisma otelinin odalarında boşluklar oluştu. Biz de bu odaları kimsesiz çocuklarla paylaşmak istedik. Aydın başta olmak üzere çevre şehirlerdeki kurumlarla irtibata geçtik. 2 yıldaki toplam sürede 120 genç ve çocuğumuzu misafir ettik” diyor. “Sizinle birlikte başkaları da bu çalışmaya katıldı mı?” diye sorduğumda “Şu anda çevre bölgelerde bulunan 2-3 otel benzer çalışmayı yapıyor. Bu sayının artması için resmi kurumlarla anlaşmalarımızı genişletiyoruz. Sadece bölgemizde değil, Türkiye’nin diğer şehirlerinden de gençlerimizi misafir etmek istiyoruz” diye yanıtlıyor.
Otel “full” olsa da odalar onlara ayrılıyor
10’ar kişilik gruplar halinde gelen çocuk ve gençlere Çevik’in diğer kardeşleri de eşlik ediyor. çevik, “Onlara ata binmeyi, su altı sporlarını öğretmeye çalışıyoruz. Bu yıl bir karar aldık. Oteldeki rezervasyonları da çocuklara göre ayarladık. Otelde her ay 10 kişilik bir yer ayrılmış durumda. Sadece sezon öncesi veya sonrası değil, her zaman bu çalışmamız olacak. Bunu her haftaya yaymak istiyoruz” diyor. Uzun süredir bu kurumlarla içli-dışlı biri olarak etkileyici bir çalışma benim için. Çevik, “Çocuk ve gençler arasında kariyer oluşturmak isteyen bile oldu. Biri bana ‘Ceo’ olmak istediğini söyledi. Aşçıların yanında yemek yapmaya gidiyorlar. Turistlerle İngilizce konuşmak istiyorlar. Bu benim en önemli yatırımım” diye özetliyor projeyi…