En zayıf halka çalışanlar

20 yılı yakın süredir kullandığım bir e-posta adresim var. Bu kadar eski olunca, spam postaların çokça gelmesi de oldukça olağan bir durum. Her gün neredeyse 500’e yakın e-posta alıyorum. Pek çoğu önemsiz kutusunda birikiyor.

Bu duruma gelmesinde benim de payım var.

Ne kadar servis, hizmet, üyelik sitesi varsa, bu e-posta adresim ile üye oldum. Ancak aralarında beğenip üyeliğimi bir üst seviyeye çıkardığım hizmetler de oldu. Örneğin Prezi veya Spotify gibi… hatta Sony hesabım bile bu posta adresim üzerinden kayıtlı. Hal böyle olunca, bu posta adresimi korumak için elimden geleni yapıyorum. Servisi veren firmanın üst segment paketine geçtim. Cep telefonu ile çift katman koruma sağladım. Şifremi de sürekli değiştirmeye devam ediyorum.
Ben bu kadar özen gösterirken, kayıt olduğum ve para ödediğim servislerin teker teker bilgi sızdırmaları akıl alacak gibi değil. Devasa şirketler, e-posta adresim, kişilik bilgilerim ve belki de yaptığım alışveriş ve hesaplarıma kadar tüm verilerimi alabiliyorlar. 2019 yılının daha ilk çeyreğinde onlarca bulut servisi saldırıya uğradı ve bilgileri çaldırdı bile. Geçtiğimiz hafta bir araya geldiğim ForcePoint yetkilileri, saldırıların giderek artacağını ve yakında çok daha fazla bilginin çalınacağını belirtiyorlar.

Peki tüm bunların sebebi ne? Bilgi güvenliğini sağlamada yazılım ve donanım üreticileri eksik mi kalıyor? Tam olarak öyle değil.

Bilgi güvenliğinin en zayıf halkası halen insan ve daha doğru ifade etmek gerekirse şirket çalışanları. Halen şirket çalışanlarının yaptığı affedilmez hatalar sebebiyle devasa organizasyon ciddi zarara uğruyor.

Dün Tech Data’dan Kaan Bayram ve Alper Tarım ile birlikteydim. Şirketlerinin veri güvenliği politikalarına ne kadar proaktif yaklaştığına dair çok ilginç deneyimleri paylaştılar. Birçok şirket basit bir duyuru ve birkaç seminer ile işi çözmeye çalışırken, teknoloji birimlerinin aslında bu işi çok daha ciddiye alıp, çalışanları gizlice test etmeleri gerektiğini fark ettim. Bulut teknolojileri bu kadar çok konuştuğumuz dönemde, çalışanlarınıza güvenlik konusunda çok daha sıkı eğitimler vermeli ve mutlaka sınamalısınız. Aksi halde aldığınız riskin sonuçları altından kalkamayacağınız kadar büyük olabilir.

Honor 20 Pro geldi

Honor uygun fiyata, güçlü özelliklere sahip telefonlar üretmeye devam ediyor. Dört kameralı akıllı telefonu Honor 20 Pro, piyasa çıktığı gün 3 saniyede 85 milyon adetlik sipariş alarak bir rekor kırmış. Civasın üzerinde Kirin 980 işlemci ve daha güçlü oyun deneyimi için çift NPU bulunuyor. Yapay zeka destekli 4 arka kameraya sahip olan Honor 20 Pro’nun temel kamerası ise 48 megapiksel çözünürlüğe sahip. Bunlara 8 MP telefoto, 16 MP geniş açı ve 2 MP makro lens eşlik ediyor.

Çip yasağını hafifletin

ABD’nin Huawei için yasal yaptırımlar yoluna gitmesi ve şimdilik konuyu biraz hafifletmesi halen büyük bir sorun olarak ortada duruyor. Ancak sorun yalnızca Huawei için değil, aynı zamanda ABD’li üreticileri de zor durumda bırakacak gibi duruyor. Huawei dünyanın en büyük telefon üreticilerinden biri. Haliyle çip üreticilerinin fabrikalarındaki üretim kotalarının çoğunu Huawei alıyor. Gelen bilgilere göre Intel ve Xilinx gibi üst düzey ABD'li çip üretici şirket yöneticilerinin mayıs sonlarında Ticaret Bakanlığı ile bir araya gelerek Huawei’nin durumu hakkında görüştüğü ve bu konuda bakanlığı ikna etmeye çalıştıkları söyleniyor. Huawei, 2018’de parça satın almak için harcadığı 70 milyar dolardan 11 milyar dolarını Qualcomm, Intel ve Micron Technology Inc’in de dahil olduğu ABD’li şirketler için kasasından çıkarmıştı. Tüm bu çabalara rağmen, ABD ve Trump yönetimi geri adım atmayacak olursa, Huawei ciddi bir zarara uğrayacaktır. Ancak yine de Huawei hem donanım hem de yazılım alanında alternatif çözümler üzerinden çalışmaya devam ediyor. Öyle veya böyle, bu bağımlılığı azaltacak bir yola girecek.

Sohbet botu durumu kurtaramamış

Yapay zeka uygulamaları arttıkça, ilginç hikayeler de gelmeye başladı. Çinli bir yazılımcı, sürekli kendisine mesaj atan kız arkadaşına anında cevap verebilmek için bir sohbet botu geliştirmiş. Li Kaixiang isimli mühendis, böylece kız arkadaşının attığı her mesaja anında yanıt vermeye başlamış. Sohbet botu için romantizm faktörünü de gözden kaçırmamış ve süslü sevgi sözcükleri de eklemiş. Öte yandan mühendisin kız arkadaşı sohbette yanıtların bu kadar hızlı gelmesinden şüphelenmiş ve “niye bu kadar hızlı cevap veriyorsun” diye sormuş. Sohbet botu halen romantik sohbete devam edince durumu ortaya çıkıyor. Demek ki neymiş? Yapay zekayı kodlarken, insani hataları, gecikmeleri ve dalgınlıkları da kodlamak gerekiyor. Yoksa böyle yakayı ele verirsin.