En yüksek katma değer, insan!

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Geçen hafta yayınlanan sohbetimizde, Türkiye'nin ihracatında katma değeri yüksek olan ürünlerin yer almasının önemini bir kez daha vurgulamıştık.

Bu konuda konuştuğumuz bazı dostlarımız fikirlerimize katılmış, bazı dostlarımız da yurtdışı girdilere meraklı kişilerin yarattığı, rahatsızlıkları dile getirerek, bu katma değer artışı konusunun daha epeyce vakit alacağını belirtmişti.

Ayrıca konuşulan konular arasında önemle vurgulanan başka bir nokta da, ihracat konusunda yetişmiş eleman sıkıntısının olduğu idi. Bizim de ara sıra dile getirdiğimiz bir konu olan, yetişmiş eleman sıkıntısı, yalnız dış ticaret sektöründe değil, diğer tüm imalat ve hizmet sektörlerinin ortak sıkıntısı.

TOBB Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu 17.11.2008 günü Gebze'de yapmış olduğu konuşmasında; ''Anadolu'yu karış karış geziyorum ve görüyorum ki kahvehaneler işsiz dolu ama sanayicimiz çalıştıracak eleman bulamıyor. Demek ki sorun sadece işsizlik değil, aynı zamanda mesleksizliktir. Zira bizim ihtiyaç duyduğumuz beceriler okullarımızda öğretilmemekte, okullarımızda öğretilen becerilerse işletmelerimizde kullanılmamaktadır. Sanayicimiz vasıflı eleman ararken meslek lisesi ve üniversite mezunları arasında işsizliğin çok yüksek olması, eğitim sistemimizin piyasadan ne kadar kopuk olduğunu gösterir'' diye aynı konudaki endişelerini dile getirmişti.

Öte yandan Sayın Yalçın Çakır, Flash TV ekranlarında yaptığı "İş Peşinde" programını anlattığı bir söyleşide, kendisine gelen işçi taleplerini ileten işverenlerin, yetişmiş eleman bulmakta çektiği sıkıntıları kendisiyle paylaştıklarını söylüyordu.

Ayrıca Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinde Sayın Özlem Yüzak "Krizi Fırsata Dönüştürmek" başlıklı yazısında, Türkiye Bilişim Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜBİSAD) Başkanı Tuğrul Tekbulut'un bir sohbetinde "Keşke Başbakan duble yollara verdiği önemi bilişime de verse... Lise mezunu ameleler yaratmak yerine hızlı eğitimlerle onları sektörde değerlendirebilsek" diyerek Hindistan örneğini verdiğini ve "Oradaki altyapı yatırımları hâlâ Türkiye'nin çok gerisinde. Buna karşın 60 milyar doların üzerinde bilişim ihracatına sahip" ifadesiyle sektördeki yetişmiş eleman sıkıntısını dile getirdiğini, aktarıyordu. 

Üzücü olan, tüm bu gerçekleri görmemize ve bilmemize karşın, hâlâ niteliksiz eleman yetiştirmekte çok başarılı olmamız. Ancak tüm suçu da eğitim sistemine yüklemeyelim. Ticaret ve sanayi erbabımız hep yetişmiş ve tecrübeli eleman arayışı içerisindeler.

Haklılar, insan kaynağına yapılan yatırımın, bir an önce gelir getiren bir duruma gelmesini isteyeceklerdir. İyi de, bu elemanlar ihracat ağacında yetişmiyorlar ki, elimizi uzatıp oralardan toplayalım. Bu işin ağacı da olsa onu sulamak, gübrelemek, çapalamak ve meyve verene kadar korumak gerekmeyecek mi?

İhracata yönelmek isteyen işletmelerimizin, yetişmiş eleman aramak kadar, kendi elemanlarını yetiştirmek konusuna de eğilmeleri gerekir. Başka bir sohbetimizde de belirttiğim gibi, "kerameti kendinden menkul" bazı kötü örnekleri dışarıda bırakırsak çevremizde, bu konuda bilgilenmek isteyenlerin kendilerini yetiştirebilecekleri oldukça iyi eğitim programları oluyor. Özellikle İGEME (İhracatı Geliştirme Merkezi), ihracatçı birlikleri, ticaret ve sanayi odaları gibi meslek kuruluşlarını düzenlediği programlarda, gereken bilgiler alınabilmektedir.

İhracat elemanı ağacının suyu ve gübresi bilgi ve deneyimse, meyvesi de ihracat yapabilen ve işletmesine kazanç sağlayan elemandır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019