En değerli ve kıt kaynak
Beni mahcup etmeyin
“Tüm dostlara, sizin iyi bir ekip olduğunuzu söyledim. Beni mahcup etmeyin” dedim. Gerisini hatırlamıyorum. İki gün sonra kendime geldiğimde, ekibin başarılı olduğunu anladım. Beni mahcup etmemişlerdi; ameliyatım başarılı geçmişti. Bu konuşmalar 2 hafta önce Florence Nightingale (Çağlayan) Hastanesi’nde geçti.
Bir sürpriz
Son yaşadığım olay, bir rastlantı sonucu ortaya çıktı. Eşimin tansiyonu, bizim “devlet adamsıları”nın tutarsızlığına dönmüştü; habire oynuyordu.
Kalp Vakfı’ndan randevu alıp gittik. Eşim gerekli testlerden geçti. Muayene ve test sonuçlarını doktorla konuşurken ben de söz arasında “Son zamanlarda merdiven çıkarken sıkıntı yaşıyorum” dedim. Doktor “Nasıl bir sıkıntı?” dedi. “Yanma hissi ve tıkanma gibi” dedim. “Bu ciddi bir şikayet; size de bakalım” dedi. Randevu aldık. Doktor, “Gelirken spor ayakkabılarınızı ve eşofmanınızı da getirin” dedi.
Ben de “Gelirken yanımda stent de getireyim mi?” diye kendimce şaka bile yaptım.
Türk Kalp Vakfı’na güle oynaya gittik. Önce kalbimin elektrokardiogramını çekildi. İkinci aşama ekokardiografi ve üçüncü aşama da eforlu test idi. İkinci aşama da bitti. Ben bantta koşmayı beklerken doktor, bizi odasına çağırdı “Gelin, konuşalım” dedi. Ve konuştu: lafı dolandırmadan, kesin. “Durumunuz ciddi. Aort kapağınız kireçlenmiş. Kan çok dar bir alandan dışarı çıkıyor. Kalbin içindeki kan basıncı ile çıkıştaki kanın basıncı arasındaki fark çok büyümüş. Bu kapağın değiştirilmesi gerekir” dedi.
Ertesi gün Florence Nightingale Hastanesi’ne gittik. Teşhis doğrulandı. Durum ciddi idi; bir an önce ameliyat olmalı idim.
Zaman
Önümde, ameliyata kadar 7 gün vardı. Evet, ameliyatımı yapacak ekip, başarısını çok kereler ispatlamış bir ekipti.
Ancak ameliyat, kritik bir ameliyattı. Her zaman bir risk vardı. Yaşamım 7 gün sonra noktalanabilirdi. Tüm yaşamım gözümün önünden geçti. Yaşamımı muhasebe masasına yatırdım. Çalışma yaşamımı değerlendirdiğimde pek “keşke”lerim olmadı. Çünkü tüm yaşamım boyunca sevdiğim işleri yaptım ve yaptığım işleri sevdim.
Ancak henüz gerçekleştirememiş olduğum projeler vardı. Ama bu muhasebede asıl büyük sorun çalışma yaşamının dışındaki zamanda çıktı. “Keşke özel yaşamıma daha fazla zaman ayırsaydım, sevdiklerimle daha fazla zaman geçirseydim” dedim.
Sonuç
Bu yazıyı size geçirdiğim ameliyatın 10. gününde evimden yazıyorum. Kalbimin aort kapağı değiştirildi ve bir damar by-pass edildi. Bu son yaşadıklarımdan çıkarımlarımı şöyle sıralayabilirim.
Birincisi, işin sağlık yönü. Bedeninize değer veriniz, oradan gelen sinyalleri önemseyiniz. Ben her yıl genel kontrole giderim. Ancak kalpteki sorun atlanmış; kendinizin doktoru olunuz.
İkincisi, yaşamdaki en değerli ve kıt kaynağın, zaman olduğu gerçeğine bir kez daha tanık oldum. Zamanınızın değerini biliniz; sevdiğiniz işleri yapınız, sevdiğiniz kişilerle daha çok zaman geçiriniz.
Üçüncüsü, evlilik yeminindeki “Hastalıkta ve sağlıkta” ifadesinin nasıl anlam bulduğunu gördüm.
Dördüncüsü, “Beni Türk doktorlarına emanet edin” diyen Gazi M. Kemal Atatürk’ün engin öngörüsünün bir kez daha kanıtlanmış olması. Ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Barış Çaynak ve ekibinin profesyonel becerisi, sevecenliği ve Florence Nightingale Hastanesi’nde her kademede gördüğüm profesyonellik, beni çok etkiledi; onlara güvendim. M. Kemal yine haklı çıktı.
Herkese sağlıklı bir yıl dilerim.