Emtia Fiyatları ve Avrupa

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

 

Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Olumlu momentum ve trend ile birlikte piyasaları destekleyen en önemli etkenin, merkez bankalarının sözel müdaheleleri, yeni parasal gevşeme adımları atacakları beklentisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu beklentiler devam ederken, piyasaların şu an çok fazla önemsiyormuş gibi görünmediği bazı gelişmeler de söz konusu.

Son haftalarda ciddi artış gösteren emtia fiyatları ekonomi ve piyasaların önemli gündem maddelerinden biri haline gelebilir. Brent petrol fiyatı varil başına 90 dolar civarından 110 doların üstüne yükseldi.

Amerika'daki kuraklık ve dünyanın birçok yerinde ısının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, özellikle gıda fiyatlarında ciddi artışlar meydana getirdi. Bu yıl özellikle Hindistan'daki Muson yağmurlarında görülen azalmanın da gıda fiyatlarının artışında rol oynadığı belirtiliyor.

Örneğin dünya piyasalarında son 1,5 ayda mısır ve soya fasulyesi fiyatları yüzde 50 arttı. ABD tarım organizasyonu USDA bu sene için ABD mısır rekoltesi tahminini son 17 yılın en düşük seviyesine çekti. Daha olumlu haber olarak ise Çin'deki 2012-2013 mısır rekoltesinin tahminlerin üstünde olacağına dair beklentiler var.

ABD'de mısır rekoltesini düşüren sıcak dalgasının yanında, biyoyakıtta kullanılan bölümün de etkili olduğu belirtiliyor.  Bazı bilim insanlarına göre ise küresel ısınma nedeniyle bu sene görülen kuraklığın önümüzdeki senelerde daha sık görülmesi olası. Financial Times gazetesine göre, G20 ülkeleri ve Birleşmiş Milletler artan gıda fiyatlarına karşı koordineli adımlar atabilmek için bazı planlar geliştiriyor. Habere göre G20 yetkilileri, Eylül sonu veya Ekim başında yapılacak bir toplantının ön hazırlığı olarak Ağustos sonunda bir araya gelecek. Emtia fiyatlarındaki artışın da ekonomiler ve piyasalar için hala risk yarattığını düşünüyoruz.

Emtia fiyatlarındaki artışların merkez bankalarının da elini rahatlatmayacağını öngörüyoruz. Örneğin geçen hafta gelen zayıf ekonomik verilere rağmen ve genel beklentilerin aksine Çin Merkez Bankası (PBoC) hafta sonu minimum rezerv oranlarını değiştirmedi.

Avrupa'da ise ECB'nin (Avrupa Merkez Bankası) müdahale beklentisi devam ederken, bazı "çatlak sesler" de var. Örneğin ECB'den Coene'nin katı koşullar olmadan İspanya gibi ülkelere finansman sağlanmasını sorguladığı açıklamalarını ilginç bulduğumuzu söylemek isteriz.

Ayrıca, Alman siyaset sahnesinde referandum ve Yunanistan'a daha fazla yardım gibi konuların gittikçe daha hararetli tartışılabileceği anlaşılıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017