Emir demiri ne zaman keser?

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

 

İyi bir lider olmak istiyormuş ama

Bir büyük danışmanlık firmasının pazarlama fonksiyonunun tepe yöneticisi olmuştu. Bu danışmanlık firmasında pazarlama fonksiyonunda uygulayacağı bir sürü parlak fikri vardı. Hatırı sayılır sayıda kişi onun yönetiminde çalışıyordu. Ancak sanki bir motivasyon sorunu. Ona göre saatler içinde çözülecek işlerin tamamlanması günler alıyordu. Görünen oydu ki, bu gidişle düşlerini gerçekleştiremeyecekti.
Neyi yanlış yaptığını anlamak, yönetici becerilerini geliştirmek için profesyonel yardım almaya karar verdi. Bir kariyer koçu buldu. Ona "Ben iyi bir lider olmak istiyorum. Ama..." deyip düşünü ve şirketteki mevcut durumu anlattı. Kariyer koçu ile ilk toplantısını danışmanlık firmasındaki odasında yaptı. Deneyimli koçun odaya girer girmez ilk gözlemi şöyle olmuştu:
"Oda seninle dolu. Duvarlardaki resimlerde sen ve tanıştığın meşhur insanlar. Odanın her yerinde senin aldığın kupalar. Lider olmak istiyorsun, ama odanda lideri olacağın takımınla ilgili hiç bir iz yok. Kendin kadar, takımının oyuncularını da düşündüğünü gösteren bir kanıta rastlamadım".

Yönetim ve takımlar

Yukarıdaki öyküyü Keith Ferrazzi'nın "Asla yalnız yemek yeme" (Never eat alone; Currency Book-Doubleday; 2005) kitabından aktardım. Yukarıdaki olay, yönetim oyunundaki çok önemli bir olguyu yansıtmaktadır.

Her kuruluş, bir büyük takımdır. Bir büyük amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmiş bir takım. Ancak bu büyük takım da birçok küçük takımdan oluşur. Her bir takım, bu amacın belli bir yerinden tutar, büyük amaca hizmet eden belli bir görevi yapar. Büyük takımın başarısı, bunu oluşturan daha küçük takımların başarıları ile ortaya çıkar.
Bu büyük oyunda her takımın başında da, adına yönetici dediğimiz kişi vardır. Takımların başarısında, takımın esenliğinde yöneticinin rolü önemlidir. Yöneticinin başarısı, başında bulunduğu takımın başarısı ile ölçülür. Yöneticiye başarısını kazandıran, takımıdır. Kazandığı başarıya göre de daha büyük takımları yönetmeye hak kazanır.

Benci yöneticiler

Yönetici, ancak takımı ile başarılıdır. Takım ve yönetici ayrılmaz bir bütündür. Ancak bazen yönetici, yönetici katının havasıyla "benci" olur. Kendisini, Kaf Dağı Prensi sanmaya başlar. Organizasyondaki yalakalar, yöneticinin çevresini dev aynaları ile kaplarlar; yönetici kendisini hep dev aynasında görür. Yönetici, her başarının sadece kendisine ait olduğu sanısına kapılır. Takımını unutur. Takım arkadaşlarını, kendisinin her dediğini yapan, yapması gereken emir erleri gibi görür. Onlara tepeden bakar. İşte o zaman takım ruhu bozulur, motivasyon falan kalmaz.

Lider yönetici

Eğer bir yönetici başarılı olmak istiyorsa, takımının lideri olmalıdır. Takımını iyi yöneltmeli, iyi motive etmelidir. Takımı iyi motive etmekte birinci koşul, takımın güvenini kazanmaktır. Kaptanı olduğu takımın oyuncuları onu takımlarının bir üyesi olarak görebilmelidir. Bunun da yolu, sevgi ve saygıdan geçer. Kaptan, takım arkadaşlarına saygı ve sevgi ile yaklaşmalıdır. Onları, emrinde çalışan, her dediğini yapması gereken, robotlar gibi görmemelidir. Takım arkadaşlarını küçümsememelidir. Siz hiç başarılı bir spor takımının kaptanının, takım üyelerine tepeden baktığını gördünüz mü?

Sonuç

"Emir, demiri keser" derler ama, emir demiri belki bir kez keser. Başarı için sürekliliğin sağlanması, emiri beklemeden demirin kesilmesi gerekir. Yönetim bir takım oyunu işidir. Herkes verilen görevi yerine getirirse ve takım ruhu ile oynarsa başarı gelir. Burada da her bir takımın kaptanına, yani yöneticilere büyük görev düşer. Yönetici, kendisine bağlı elemanları emir eri olarak değil, takım arkadaşı olarak görmelidir ve buna göre davranmalıdır. Yoksa emir demiri pek kesemez.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019