Emekli aylıklarının haczi
Bankaların özensiz kredi kartı dağıtması, herkesin cebinde en az beş-altı kredi kartı bulunması, teminat ve varlıklara bakılmaksızın yüksek limitler verilmesi, taksitler, kampanyalar, kart borçlarının ayrıca taksitlendirilmesi, vergi borçlarının dahi kredi kartı kuruluşlarınca taksitlendirilerek ödenmesinin sağlanması derken toplum gelirinden fazla harcamaya yönlendirildi. Ve neticede kart sahiplerinin büyük bölümü kredi kartı borçlusu haline getirildi. Kart borçlarının ödenememesinin en önemli sonuçlarından birisi de borçlu hakkında cebri takip yapılması ve malvarlığına yahut gelirlerine haciz konulmasıdır. Bize de bu kapsamda gelen soruların önemli bir bölümü bu konuda olunca ve sorular içinde emekli aylıklarının haczedilip haczedilemeyeceği sorusu yoğunlaşınca, biz de bu yazımızda bu konuyu tekrar irdeleyelim istedik.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda (madde 93/1) bu konuda, “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri devir ve temlik edilemez, gelir, aylık ve ödenekler, Sosyal Güvelik Kurumu’nun (SGK) alacakları ile nafaka borçları dışında haczedilemez” hükmü yer alırken. İcra İflas Kanunu’nda (İİK) emekli aylıklarının kısmen haczedilebileceğine ilişin düzenleme yer almıştır.
Bize göre; 5510 sayılı Kanun düzenlemesinin, konumuz açısından İİK’ya nazaran hem özel kanun niteliğinde olması hem de sonraki kanun niteliğinde olması dolayısıyla, icra takiplerinde icra memurlarınca doğrudan nazara alınması gerekirken, uygulamada, “icra memurlarının evveliyetle İİK ile bağlı olduğu ve buna göre haciz taleplerini uygulamak zorunda oldukları, borçluların ise 5510 sayılı Kanun’un özetlediğimiz 93. maddesine dayanarak İcra Mahkemesi’ne şikâyet hakkına sahip oldukları ve haczi kaldırma yetkisinin İcra Mahkemesi’ne ait olduğu” şeklindeki anlayış sebebiyle sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine 5838 sayılı Kanun ile (md. 32) 5510 sayılı Kanun’un söz konusu 93. maddesinin birinci fıkrasına “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir” hükmü eklenmiştir.
Bu düzenlemeye göre emekli aylıklarının, Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borçlar ve nafaka borçları dışındaki borçlar için haczi talep edildiğinde icra müdürlükleri borçlu emeklinin hacze muvafakati olmadıkça bu talepleri yerine getirmemek, reddetmek zorundadırlar.
Böylece burada başka bir soru gündeme gelmiştir. Bu muvafakat acaba, emeklilere veya ücretlilere kredi kartı verilirken, emeklilik halinde geçerli olmak üzere, kredi kartı sözleşmesine hüküm konulmak suretiyle alınabilir mi? Bize göre kredi kartı sözleşmesi ile baştan verilecek bu tür muvafakatler, kişilerin özgür iradesine dayanmadığından, bankalar veya kredi kartı kuruluşlarınca önceden hazırlanmış tip sözleşmeler içerisinde yer aldığından geçerli olmaz.
Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin içtihatları da bu tip sözleşme hükümleri ile veya başka şekillerde icra takibinden önce verilmiş haciz muvafakatlerinin geçerli olmadığı yönündedir. Zaten İİK’nın “bu konuda önceden yapılacak sözleşmelerin geçerli olmadığına ilişkin 83/a maddesi de bu sonucu vermektedir.
5510 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemenin anlamı ve kamu borçları dolayısıyla emekli aylıklarının haczi konuları ise gelecek yazımda.