Emekçi bayramı ve sessizliğin gücü

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

 

Biraz tarih    

Amerika’da iç savaş sona ermiş ve 1879-1883 ekonomik buhranı da geride kalmıştı. Sanayi üretimi hızla artıyordu. Chicago, belli başlı sanayi merkezlerinden birisi idi. Binlerce Alman ve Bohem (Çek) göçmen bu bölgedeki fabrikalarda haftada 6 gün, 60 saatten fazla, gündeliği 1,50 dolara çalışıyordu.  Şehir, işçi hareketlerinin odağı olmuştu. İşçiler daha insancıl çalışma koşullarının peşinde idi. Bunun için sendikalaşma çabaları vardı. Ama işveren tarafı da boş durmuyordu. Sendikalaşma hareketini baltalamak için her yol deneniyordu. Örneğin, sendikaya giren işçilerin işten atılması ve kara listeye konması, lokavt uygulamaları, grev kırıcılarının tutulması, işçiler arasına muhbirler yerleştirilmesi, işçilere karşı kullanılacak serseri takımı ve özel güvenlik birimlerinin kurulması, işçileri bölmek için etnik çatışmaların körüklenmesi gibi. Bu arada ana akım basın da iş dünyasının yanında yer almıştı.
İşçi Sendikaları Federasyonu'nun (Federation of Organized Trades and Labor Unions) 1884 yılı ekim ayındaki toplantısında oybirliği ile bir karar alındı. Günde 8 saat çalışmanın 1 Mayıs 1886 tarihinde bir standart olması kararlaştırıldı. Seçilen tarih yaklaştıkça Amerika’daki sendikalar “günde 8 saat çalışma” konusunu desteklemek için genel greve hazırlanmaya başladılar. Ve o gün geldiğinde binlerce işçi “Eight-hour day with no cut in pay.” sloganı ile greve gitti.

Chicago’daki McCormick Harvesting Machine Company işçileri bir süredir grevde idi. Ancak 400 polis korumasındaki grev-kırıcılar fabrikayı çalıştırıyordu. İşten uzaklaştırılmış sendikalı işçilerce 3 Mayıs günü fabrika önünde bir gösteri düzenledi. İşgünün sonunda grev-kırıcılar ve sendikalılar arasında çıkan bir çatışmaya polis ateş açınca 2 işçi öldü. Polis şiddetini protesto için ertesi gün Haymarket meydanında bir miting çağrısı yapıldı.

Chicago’daki 4 Mayıs 1886 günü Haymarket Meydanı’ndaki miting, hafif bir yağmur altında sakin bir biçimde başlamıştı. Konuşmalarda günde 8 saat çalışmanın ve bu hakkı elde etmek için dayanışmanın önemi belirtiliyordu. Ortalık o kadar sakindi ki, o gün ofisinden erken çıkan zamanın Chicago Belediye Başkanı bile meydanda bir süre durup konuşmaları dinlemişti. Derken polis hareketlendi. Topluluğa dağılmasını söyledi. İşte o anda olan oldu. Polisin bulunduğu yere ev yapımı bir bomba atıldı. Bir polis anında öldü ve altı polis de yaralandı. Polisin ateş açması sonucu da 4 sivil hayatını kaybetti ve onlarcası yaralandı. 

Haymarket Meydanı olayı sonunda polis soruşturması, tutuklamalar ve hayli ön yargılı bir yargılama sonucu 7 kişi idama mahkum oldu. Bunlardan ikisinin cezası ömür boyu hapse çevrildi ve idama mahkumlardan birisi hücresinde intihar etti. Kalan dört kişi de 11 Kasım 1886 yılında asılarak idam edildi. Asılanlardan birisi, Arbeiter-Zeitung ("Workers' Times") gazetesi editörü August Spies idi. Spies asılırken şöyle bağırdı:  “Sessizliğimizin şu anda boğduğunuz seslerden daha güçlü olacağı zaman gelecektir.” 

İşçi bayramı (Labor Day) işte bu Chicago’daki Haymarket Meydanı Olayını anmak için ABD’ de 1 Mayıs olarak önerildi. Başkan Grover Cleveland, 1 Mayıs yerine Eylül'ü seçti. Ve 1987 yılından beri Eylül ayında ilk Pazartesi, ABD’de ve Kanada’da işçi bayramı (Labor Day) olarak kutlanır.

Türkiye’de işçi bayramı

İşçi bayramı Osmanlı Devleti döneminde ilk kez 1911 yılında Selanik’te tütün, pamuk ve liman işçileri tarafından kutlandı. İstanbul’da ise 1 Mayıs kutlaması ilk defa 1912  yılında gerçekleşti. 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak “İşçi Bayramı” ilan edildi. 1924 yılında hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı. 1925’te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi Bayramı'nı kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu. 1935 yılında 1 Mayıs'a “Bahar ve Çiçek Bayramı” adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi. Taksim Meydanı'nda 1977 yılındaki kutlamada çıkan olaylarda 34 kişi hayatını kaybetti. Milli Güvenlik Konseyi 1981yılında 1 Mayıs`ı resmi tatil günü olmaktan çıkardı. Sonunda 2009 yılında 1 Mayıs, “Emek ve Dayanışma Günü” olarak resmi tatil günü olarak yasalaştı.

Bir yorum

Yukarıda 1 Mayıs’ın tarihçesini yazmaya çalıştım. Görüldüğü gibi bir takım haklar kolayına alınmamış. Bu hakların elde edilmesinde kaç kişinin emeği ve kanı var. Bizde de sonunda, çok şükür 1 Mayıs “bahar, çiçek, böcek”  bayramından gerçek bir işçi bayramına dönüştü. Ancak şimdi nerede kutlanacağı meselesi kaldı. Emekçiler Taksim Meydanı diyor, yetkililer olmaz diyor. Aslında nasıl Haymarket Meydanı sembolik bir değere sahipse, bizde de Taksim Meydanı öyle bir değere sahip. Sonuçta Taksim Meydanı herkesin. O meydanı meydana getiren de emekçiler. Bıraksak da, yılda bir kez emekçiler bayramlarını gönüllerindeki yerde kutlasalar. Çünkü emek kutsaldır; emeğe saygı, insana saygı demektir.

Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun...
 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019