Elon Musk ve Donald Trump’ın ortak yanı nedir?
Donald Trump ve Elon Musk’ın ortak yanı boşboğazlıklarıdır. Boşboğazlık kötüdür. Önce hadiseden başlayayım. Ağustos’un 17sinde, daha bu hafta, tam da Büyük Marmara Deprem’in yıldönümünde, Amerikan The New York Times gazetesinde kısa bir okuyucu mektubu yayımlandı. Woodbridge, Connecticut’tan Jay Charkow, Amerikan Kongresi’ni göreve çağırıyordu. Başlık: “Kongre, Tesla yönetim kurulundan ders al” diyordu.
Yenilikçi elektrikli araba üretimi şirketi Tesla’nın yönetim kurulu, şirket kurucusu Elon Musk’ın düşüncesiz twitlerinin şirketin değerini olumsuz etkilediğini açıklayarak, Musk’ın twitter kullanımını kontrol altında tutma kararı almıştı. Başkan Trump’ın düşüncesiz twitlerinin de Amerikan çıkarlarını tehdit ettiğini yazan Charkow, Kongre’nin Trump’ın twitlerini kısıtlaması gerektiği kanaatindeydi. Amerika’da bu işler böyle tartışılabiliyor.
Bu yeni twitter çağı boşboğazlığın olası etki alanını genişletmektedir
Bu durumda, Elon Musk ve Donald Trump’ın ortak yanı nedir? Yoğun twitter kullanımları mıdır? Hayır. İkisinin ortak yanı boşboğazlıktır. Twitter, boşboğazlığı, gereksiz laf etmeyi sadece kolaylaştırmaktadır. Bir süreden beri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile birlikte düzenlemeler nasıl değişmek zorunda diye düşünüyordum. Bakın bir örnek daha çıktı. Dünyanın bir ucundaki bir boşboğazın dünyanın öteki ucunda insanları işsiz bırakabildiği, yolsulluğu ve umutsuzluğu artırabildiği bir yeni çağdayız. Bilmekte fayda var.
Elon Musk önceki hafta, Ağustos’un 7’sinde filan herhalde, bir twit attı. “Tesla’yı ben zaten halka kapalı özel bir şirket haline getireceğim. Herkesin elindeki hisse senetlerini 420 dolardan satın almayı düşünüyorum. Parayı da buldum” dedi. Bunun üzerine Tesla hisse senetlerinin değeri önce bir arttı. Ama sonra Amerikan Sermaye Piyasası Kurulu (SEC-Securities and Exchange Commission) Tesla hisse senetlerinin fiyat hareketlerine ilişkin olarak bir soruşturma başlattığını duyurdu. Neden? Sermaye piyasalarında kimse yatırımcıları aptal yerine koyamaz, yatırımcı her şeyi bildiği halde aptalca davranmak istiyorsa, yapabilir. Amerika’da böyle işte.
SEC neden böyle yaptı? Birincisi, sosyal medyada şirket hisselerinin değerini ilgilendiren bir açıklama yapıyorsanız, bu açıklamaya konu olan malumatı daha önceden, şirket hissedarlarına iletmiş olmanız ve ilgili kamu otoritesini de uyarmanız gerekiyor. Düzenleme böyle. İkincisi, Musk’ın twitinin son bölümündeki “kaynağı da buldum” ifadesinin pek de doğru olmadığı sonradan anlaşıldı. Dolayısıyla ortada bir yanlış bilgilendirme var sonuçta. Tesla Yönetim Kurulu, şirket hissedarlarının, şirket kurucusu ve büyük ortağın sosyal medya aktivitelerinden zarar görmemesi için tedbir alacağını bu çerçevede açıkladı zaten. Bu arada soruşturma devam ediyor. Amerika’da böyle oluyor. Elon Musk söz konusu olduğunda, boşboğazlığın bir maliyeti var.
Trump söz konusu olduğunda boşboğazlığın bir maliyeti yoktur
Peki, Trump söz konusu olduğunda neden boşboğazlığın bir maliyeti var diyemiyoruz? Bir maliyeti yok esasen, Başkan Trump’ın düşüncesiz twitlerinin. Kalbimizi kırıyor ve bizi sinirlendiriyor olabilir, lirayı rüzgarda titreyen yaprağa çeviriyor olabilir ama yok. Vaktiyle Başkan Nixon’ın Hazine bakanı John Connaly 1970’lerde “Dolar bizim için ulusal para, sizin içinse sorunun kaynağı” (Dollar is our currency, but it’s your problem) demişti. Hala öyle. Değişen bir şey yok.
Başkalarının himmetine muhtaç bir halde iseniz, sonuçlarına katlanacaksınız. Aynı Nasreddin Hoca fıkrasındaki gibi, başlangıçta “kazanın doğurduğuna inandık”tan sonra şimdi bir an önce “kazanın öldüğüne inanmak”tan ve intibak için tedbir almaktan başka bir somut çare yok. Şu anda hamasete değil, matematiğe odaklanma zamanı. Böyle bakarsanız, bu bayram tatili ne yapacağımızı belirlemek ve işi matematiğe dökmek için büyük bir şans. Bu ilk nokta.
İkincisi, dünya hala ulus devletlerden oluşuyor. Trump, bu ulus devletlerden birinin başkanı. Eşitler arasında birinci bile olsa sadece biri. Bu sistemde, onu biz cezalandıramıyoruz, kendi ülkesinin seçmeni cezalandırabiliyor yalnızca. Konu yalnızca boşboğazlık olduğunda bu noktadayız. Küresel dünya devleti daha yok.
Üçüncüsü, küreselleşme sürecinin sınırları her zaman ulus devletin müsaadesine tabiydi bu çerçevede bakarsanız. Ortada hiç bir zaman, ulus devleti dışlayan liberal bir düzen olmadı. Her şey devletlerin anlaştığı kurallar dairesinde serbestti. Şimdi de daha önceleri, 1850lerde, 1945’te, 1980’de olduğu gibi yine bir halden diğerine doğru geçiyoruz. Trump’ın hepimizi mutsuz eden boşboğazlıkları yalnızca değişimi haber veriyor.
Almanya ve Çin bu değişenden memnun görünmüyor. Rusya zaten önemli bir küresel aktör değil. onun ne düşündüğünün pek bir mali değeri yok. Hiç Rusya’nın milli gelirine baktınız mı? Yaklaşık 1,2 Trilyon dolar civarında. Güney Kore 1,5 Trilyon dolar. Almanya 3,7 Trilyon dolar. Amerika ve Çin’i saymıyorum bile. Şimdi Türkiye’nin de yeni küresel düzende nasıl bir yer istediğine odaklanması ve istediği yeri elde etmek için neler yapabileceğini düşünmesi gerekiyor.
Bu duygu ve düşüncelerle, hepinize iyi bayramlar dilerim. Boşboğaz açıklamalardan uzak mutlu bir bayram olsun. Bugünlerin kıymetini bilin.