Elin müdürü böyle acaba bizimkiler nasıl?

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Moğol gencin merakı 

Kendisi ile söyleşi yapmaya Moğolistan’a gelecek olan The Newyork Times muhabirine 16 yaşındaki Moğol genç bir e-mail yollamış. Blujean, I-pad, I-Phone veya spor ayakkabı gibi bir şey istememiş. Çok mütevazı bir istekte bulunmuş. “Gelirken bana bir çift XBee kablosuz anten getirir misiniz?” demiş. 

Muhabir Laura Pappano da getirmiş. Muhabir, Moğol genci Battushig Myanganbayar’ı Ulan Batur’da orta sınıftan ailelerin oturduğu bir apartman kompleksinde bulmuş. Antenleri görünce delikanlının gözleri parlamış. Muhabiri hemen apartmanın altındaki garaja götürmüş ve başlamış anlatmaya: “Arabalar garajdan hızla çıkıyor. Garajın hemen çıkışında da çocuklar oynuyor. Bunlardan birisi de benim 10 yaşındaki kız kardeşim. Onu ve arkadaşlarını korumalıydım. Onun için bu uyarı sistemini yaptım.” Battushig bu açıklamayı yaptıktan sonra garajdan koşarak hızla araba yoluna girmiş. Birden dışarda bir siren çalmaya başlamış. Tekrar muhabirin yanına gelip şunları söylemiş :“İşte bu sesi duyan çocuklar araba yolundan çekiliyor. Buradan sirene kadar kablo çektim. Başka evlerde de bu sistemi kurmak istiyorum. Ancak apartmanları yapanlar bu kablo işini zahmetli buluyor. Sizin getirdiğiniz kablosuz antenlerle bu işi kablosuz çözeceğim.” 

Kim bu delikanlı? 

“Kim ulan bu Ulan Baturlu Battushig Myanganbayar?” diyen çıkabilir; anlatayım. Her şey internetten yayımlanan bir dersle başlamış. MIT (Massachusetts Institute of Technology) herkese açık dersler açıyor. Profesörlerin dersleri kayıt ediliyor, sonra internette yayınlanıyor. Bu tür derslere MOOC (Massive Open On-line Course) diyorlar. MIT, üniversite üçüncü sınıf seviyesinde bir Circuts and Electronics (Devreler ve elektronik) dersini açmış. Battushig, MIT öğrencileri dahil, dünyanın dört bir köşesinden bu derse yazılan 150 bin öğrenciden birisi imiş. Dersin sonunda yapılan sınavda 340 öğrenci tam puan çekmiş. Battushig, işte bu 340 öğrenciden birisi. 

Hiçbir şey tesadüf değil 

Düşünün: Moğolistan’dan 15 yaşında biri çıkıyor, 150 bin öğrenci içinde tam puan alan 340 öğrenciden birisi oluyor. MIT de öyle sıradan bir yer değil; 80 tane Nobel ödüllü kişiyi bağrında barındırmış bir okul. Evet, bu Allah vergisi diyeceksiniz. Ama olayda bir de bilime ve teknolojiye gönül vermiş bir okul müdürü var. Battushig’in gittiği okulun müdürü de Moğolistan’ın ilk MIT mezunu imiş. Öğrencilerinden 20 tanesini MIT’nin bu “Devreler ve elektronik” dersine yazdırmış. Bir de onlar için elektronik laboratuvarı kurmuş. Nasıl mı? Onun öyküsü de ilginç. MIT’ den bir arkadaşı Stanford Üniversitesi’nde doktora yapıyormuş. Onu ikna etmiş ve 10 haftalığına Ulan Batur’a davet etmiş. Stanford’lu, gelirken de 3 bavul dolusu elektronik malzeme getirmiş ve tüm Moğolistan’ın en donanımlı laboratuvarını kurmuş. Çocuklar MIT dersini evde internetten izlemişler, okulda da deneyle uygulamasını yapmışlar. 

Derse yazılan 20 öğrenciden, yarısı dersi bırakmış. Ama Battushig yılmamış. Bu dersin zor kavramları için özel videolar hazırlamış. Bu videoları Youtube’a koyarak arkadaşlarına öğretmenlik yapmış. Bu videolarla MIT’deki profesörlerin dikkatini çekmiş. Sınavda gösterdiği başarı ile de bunu perçinlemiş. Battushig şimdi MIT’de öğrenci. 

Bir yorum 

Dünyada hiçbir şey tesadüf değildir. Gördüğünüz gibi Battusig’in bu başarısının altında okul müdürünün de büyük katkısı var; bilim ve teknolojiye gönül vermiş bir okul müdürünün. Merak ediyorum, acaba Türkiye’nin kaç lisesinin müdürü MIT mezunudur? Kaç lise müdürümüz teknoloji ve bilime gönül vermiştir? Çağımız teknoloji çağı. Eloğlu teknik adam yetiştirmek peşinde. Bizde ise lafı bol hatip yetiştirmeyi amaçlayan bir eğitim politikası izleniyor. Böyle giderse bu dünyadaki geleceğimiz pek parlak gözükmüyor. Bu yetişen hatiplerin öteki dünyaya ne kadar yararı olur acaba?

 Not: Bilim ve teknolojiye gönül vermiş okul yöneticilerine saygılarımı sunarım. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019