Elektrik, hidrojen, benzin
Yanılmıyorsam 2010 yılıydı Mercedes, o dönemki A Serisi’nde bize bir hidrojenli test aracı sunmuş ve Almanya’da test etmiştik. Dürüst olmak gerekirse ondan sonra hidrojen sürekli gelişim aşamasındaki bir enerji kaynağı olarak gündemimizde ama uygulamada yok.
Ta ki IAA Hannover’deki fuara kadar benim için esamesi okunmuyordu. En azından ticari araçlarda hala sistemin aktif ve faal olduğunu yeni markaların yatırım yapmaya devam ettiklerini görmüş oldum. Söylentilerdeki gibi elektrikliler ölmedi hatta sayıları artarak devam ediyor. Sanki ölen dizel, özellikle de bineklerde.
Ticari araçlarda seçenek çok, Almanya’da elektrikli kamyonların tıpkı bizdeki troleybüsler gibi havadan kablolarla şarj oldukları yolları da gördük. Yani sistem gelişmeye devam ediyor sadece konuşulduğu gibi dünyadaki tüm otomobiller saf elektrikli olmayacak. Bence bu bizim gibi benzinli otomobil sevenleri de sevindiriyor. Çünkü saf benzinliler de gelişmeye devam ediyor. Elektrik desteğiyle performanslar artıyor, verimlilikler yükseliyor, tüketimler azalıyor. Yani teknolojiden korkmamak kazandırıyor.
Yatırım yoksa Çinli'ye geçit yok
Türk otomotiv sektörü yöneticilerinin uykuları son dönemde muhtemelen çok kısa ve verimsiz geçiyordur. Bir yandan rekabet etmek öte yandan, fiyat güncellemeleri, döviz kurları, Avrupa’daki zaman zaman yaşanan üretim sıkıntıları derken, Türkiye’nin kendi gündemi zaten başlı başına bir uyku kaçırıcı.
Geçtiğimiz hafta yine yeniden bir kararname ile Çinli markaların yöneticilerin rüyalarına kâbuslar girdi. Şarj edilebilir hibritler için BYD öncülüğünde çıkartılan kararname ile vergi avantajıyla satılması planlanan pek çok otomobil, yeni kararnameyle 7 coğrafi bölge 20 servis kuralına takıldı. MG, SWM gibi markaların şarjlı hibritlerini fiyatladıkları, sipariş aldıkları ve çokça da umutlandıkları bir dönemde devlet adeta “yatırım yoksa satış yok” diyerek markaların önündeki masayı kaldırdı.
Şu anda masada tek başına oturan marka, BYD olarak gözüküyor. Diğer markaların servis ağı ve 7 bölge kuralına uyup otomobil satabilmeleri için önlerinde 30 gün var. Özellikle MG BYD’den bile önce şarjlı hibritini planlayıp, iletişimini yapıp satmaya hazırlanıyordu. Şimdi markaların yeni oyun planı nedir bunu göreceğiz. Ön satışa açılan MG’nin turbo hibrit modeli HS’nin de satılıp satılamayacağını göreceğiz. Ne diyelim Türkiye’de yönetici olmak zor zanaat.