Elektrik fiyatları böyle gidemez...
Serbest piyasa elektrik fiyatları yaklaşık 7 yıl öncekinden bile düşük. 2014’te ortalama 167 TL olan gösterge niteliğindeki piyasa takas fiyatı yılbaşından bu yana ortalama 127 TL seviyesinde. Bu rakamlar küçük tüketicilerin faturalarına yansımıyor tabii o başka mesele.
Basitçe söylersek, elektrikte arz fazlalığı var. Ama bu da düşüştü tek başına açıklamıyor.
Peki nedir işin gerçeği?
Eğer ortada bir piyasadan söz edilecekse üreticilerin elektriğin bir kilovat saatini kaça ürettiğini hesaplayıp üzerine makul bir kar koyup öyle fiyat belirlemesi beklenir.
Özel sektör oyuncuları bunu mecburen yapıyor, yoksa zarar eder. Doğalgazdan elektrik üretenler 18-20 kuruşa mal ettiği elektriği 120-130 kuruşa piyasaya sunamaz. O yüzden de santrali çalıştırmamayı tercih eder. Tabii santralinin sabit giderlerini zarar hanesine yazmaya devam eder.
Diyeceksiniz ki, kardeşim madem serbest piyasa var, onlar da ya maliyeti düşürsün, ya şirketi satsın ya da tesisi kapatıp gitsin. Ama iş o kadar basit değil.
Şu anda kamunun kamunun kontrolündeki elektrik üretim gücü piyasayı asıl belirleyen faktör. Peki kamu bu elektriği bedavaya mı üretiyor da fiyatlar düşüyor?
Hayır. Aslında vakti zamanında vatandaşın ödediği vergilerle kurulmuş kamu santrallerinin de bir elektrik üretim maliyeti var. Ancak sanki bu santrallerin yatırım maliyeti yokmuş gibi davranılıyor.
Oysa vatandaşın ödediği vergi havadan gelmedi, kamu kaynağı olarak bu santrallerin kurulumunda kullanıldı. Yani bu tesislerde üretilen her bir kWh elektriğin maliyetinin içinde bu vergiler de var.
Kamu santrallerinde üretilen elektrikle, Yap İşlet, Yap İşlet Devret usulü özel sektörün ürettiği ama devletin mecburen satın aldığı elektriği aynı sepete koyularak genel bir paçal maliyet hesabı çıkarılıyor. Ve bu elektrik, gerçek maliyetinin çok altında bir fiyatla özel sektör oyuncularının karşısına çıkarılmış oluyor.
İşte elektrik fiyatlarının düşük seyretmesinin arkasındaki gerçek bu. Elektrik fiyatlarının böyle devam edemeyeceği açık. Çünkü mevcut fiyat seviyesi, elektrik üretim yatırımlarını cazip olmaktan çıkarıyor. Bu durum, ekonomik büyüme devam ederse Türkiye’yi elektrikte yeniden arz eksiğiyle karşı karşıya bırakır.
O zaman da can havliyle en yüksek kredi faiziyle, en pahalı kaynaktan elektrik üretecek tesis kurmaya yönelmek kaçınılmaz olur.