Elektrik borsaya, otoprodüktör piyasaya

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

 

Bugün, elektrik enerjisinin külfetini ancak siyasi manevralarla geciktirilebilen sürekli maliyet artışıyla tüketici; nimetlerini ise özel üretici-dağıtımcı paylaşıyor.

2001 yılından beri yürürlükte bulunan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu yenileniyor.17 Aralık 2012'de TBMM'ne sunulan tasarının gerekçesinde yenileme sebebi şöyle belirtiliyor: "4628 sayılı Kanunun mevcut hâliyle ve geçirdiği düzenlemelerle piyasa aktörlerinin ve düzenleyici kurumların 2001 yılından beri kat ettiği gelişmeleri kapsayamadığı görülmüştür."

Gerekçede bir sebep daha gösteriliyor: Avrupa Birliği müktesebatına uyum. O paragraf da şöyle: "Diğer taraftan müktesebatını uyumlaştırmakla yükümlü olduğumuz Avrupa Birliği, mevcut kanunun yürürlük tarihi olan 2001 yılından sonra üç defa yönerge çıkarmış, enerji ve özellikle elektrik piyasası mevzuatında yeni amaç ve hedeflere yönelen yeni bir piyasa yapılanması öngörmüştür."

Tasarıda bu gerekçeler doğrultusunda önemli düzenlemeler yer alıyor. Bunların arasında 4628'de bulunmayan ve dikkati çeken bir yenilik elektrik borsası ve bu bağlamda Enerji Piyasaları İşletme AŞ'nin kurulması. EPİAŞ, şimdiye kadar TEİAŞ bünyesinde kurulu Piyasa Malî Uzlaştırma Merkezi (PMUM) nin yerini alacak.

Diğeri, sanayi tesislerinde kendi ihtiyaçları için elektrik üreten otoprodüktörlerle ilgili. Tasarı bu tür üretiminin tümüyle piyasaya arz edilmesini zorunlu kılıyor.

toprodüktörler şimdiye ürettikleri elektriğin ihtiyaç fazlasını enterkonnekte sisteme satabiliyorlardı.

Dağıtıma vergi teşviki

Tasarı elektrik piyasasını "özele daha fazla teşvik" ekseninde "yenilemeyi" amaçlıyor. Geçici 3. maddeye göre, elektrik dağıtım ve üretim tesislerinin özelleştirilme işlemleri kapsamında 31 Aralık 2023 tarihine kadar yapılacak devir, birleşme, bölünme, kısmi bölünme işlemleriyle ilgili kazançlara kurumlar vergisi istisnası getiriliyor. Bu işlemler sonucu zarar oluşması halinde, zarar tutarı kurum kazancının tespitinde dikkate alınmayacak.

Aynı madde içinde, kurumlar vergisinden istisna edilen işlemlere bir de katma değer vergisi istisnası sağlanıyor. Fıkra şöyle:

"Bu madde kapsamında yapılacak teslim ve hizmetler katma değer vergisinden müstesnadır. Söz konusu teslim ve hizmet ifalarıyla ilgili olarak yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan katma değer vergisinden indirilir. İndirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi iade edilmez. Bu madde kapsamına giren işlemlerde 6102 sayılı Kanunun hükümleri uygulanmaz."

Tasarıda Enerji Bakanlığı ile imzaladığı "yap-işlet-devret" sözleşmesini "işletmeye girmeden" önce sonlandırmış ve sonlandıracak şirketlere de lisans alarak üretime dönmeleri için bir fırsat sunuluyor. Geçici 2 inci maddedeki  düzenlemeye göre, sözleşme uyarınca bu şirketlere tesis kurmaları için "irtifak hakkı" yoluyla tahsis edilmiş Hazine taşınmazları, bu şirketlere Maliye Bakanlığı tarafından  rayiç bedel üzerinden  doğrudan satılabilecek.

Piyasanın durumu

Doğal kamu tekeli alanındaki elektrik üretim, iletim ve dağıtımı 2001 yılında anayasa değiştirilerek ve 4628 sayılı Kanun çıkarılarak özelleştirme sürecine sokuldu. Elektrik enerjisi yapı ve yönetim boyutlarında çok parçalı hâle dönüştürüldü.

Parçalı yapıda 5 farklı özel sektör grubu faaliyet gösteriyor: Yap-işletçiler, serbest üreticiler, yap-işlet-devretçiler, otoprodüktörler, işletme hakkı devirciler. Bunlar 2011 yılında 136 bin 098,5 GWh elektrik üretmiş. Kamunun elinde kalan Elektrik Üretim AŞ'nin payı ise 92 bin 332,6 GWh.

Aslında EÜAŞ bir süre sonra bu payı da yitirecek; çünkü özelleştirilme sırasını bekliyor. Tasarıyla "yenilenmek" istenen elektrik piyasasının mevcut durumu bu.

Bugün, elektrik enerjisinin külfetini ancak siyasi manevralarla geciktirilebilen sürekli maliyet artışıyla tüketici; nimetlerini ise özel üretici-dağıtımcı paylaşıyor. Halen toplam elektrik üretiminin yüzde 60'ını özel sektör karşılıyor. EÜAŞ da "ruhunu teslim ettiğinde"  elde kamudan hatıra 8 bin MW'lık HES gücü kalacak!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013