Elektriğe yeni kanun

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

 

Türkiye 10 yıldır “elektrik piyasası” oluşturmaya çalışıyor. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu bu işi meşrulaştıran, kurallarını belirleyen “temel” metin. Piyasanın üretim, iletim, dağıtım gibi çeşitli kanatlarıyla ilgili uygulama yönetmelikleri, tebliğler, kararlar gibi “ikincil” metinlerle birlikte hatırı sayılır bir mevzuat yapısı da kanunu tamamlıyor.
10 yıllık birikim, elektrikte kamu doğal tekelinin “özelleştirilerek” parçalanmasıyla başlatılan “piyasalaştırma” tecrübesinin ürünü. Bugün, bir kolu özelleştirmeler diğer kolu yerli-yabancı sermaye yatırımlarıyla oluşan ve etkili dernek ve kuruluşlarıyla birlikte önemli ağırlığa erişen bir enerji sektörü var.
Kamu erkinin de gerek üretim, iletim, dağıtım kurum ve işletmeleri gerekse “otorite” olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu/Kurulu (EPDK) ile “içinde” bulunduğu böyle bir yapıyı işletmenin kolay olmadığını, 10 yılda 9 kez değişen kanun ve ikincil mevzuat metinlerinden anlamak mümkün.
 
Şirket üstüne şirket

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın doğal olarak EPDK ile birlikte hazırladığı “Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı Taslağı” 16’sı geçici toplam 70 maddeden oluşan “hacimli” bir metin. Sektörel konuların yanı sıra EPDK’nin görev ve yetkileri de düzenleniyor.
Taslakta elektrikle ilgili tüm “piyasa” faaliyet ve işlemleri ayrı ayrı lisans şartına bağlanıyor. Faaliyet yelpazesi geniş; üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, piyasa işletim, ithalat, ihracat. Bütün bunlar EPDK’nin yetki alanında.
Ayrıca, üretimde EÜAŞ, iletimde TEİAŞ’ın piyasada “kamu aktörleri” olarak rolleri devam ediyor. TEAŞ ile TEDAŞ lağvedilirken görev ve sorumlulukları yeni kurulacak Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ'ye (TETAŞ) devrediliyor.
Kurulması öngörülen ikinci bir şirket daha var: Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİŞ). Taslaktaki ifadeyle bu şirket “piyasa işletim lisansı kapsamında piyasa işletim faaliyeti”nin yanı sıra “TEİAŞ tarafından piyasa işletim lisansı kapsamında işletilen organize toptan elektrik piyasalarının malî uzlaştırma işlemlerini de” yürütecek.
Bu “yenilikler” elektrik sektörü ve piyasasındaki kamu konum ve ağırlığının “şirket üstüne şirket” yapılanması ve EPDK’nin genişleyen yetkileriyle birlikte devam edeceğini gösteriyor. Ama, ağırlığını artırırken yapıyı bu kadar parçalamak kamu erkinin zaten dağınık yönetim güç ve etkisini nasıl etkiler? Bu da tartışılmalı!

OSB’lere üretim yetkisi

Taslakta dikkati çeken düzenlemelerden biri organize sanayi bölgeleriyle ilgili. 4562 sayılı Kanun'a göre kurulmuş organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliği, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamında şirket kurma şartı aranmaksızın, onaylı sınırları içinde, EPDK’dan gerekli lisansı alarak üretim ve dağıtım faaliyetlerinde bulunabilecek.
OSB’lerle ilgili taslak 13’üncü maddede elektrik üretim ve dağıtım yetkisi çeşitli yönleriyle kapsamlı olarak düzenleniyor. Bu çerçevede, dağıtım lisansı sahibi olmayan OSB’ler katılımcılarından dağıtım bedeli talep edemeyecek, katılımcıların serbest tüketici olmaktan kaynaklanan haklarını kullanmalarına ve elektrik piyasalarında faaliyet göstermelerine engel olamayacak.
Aynı maddede diğer önemli bir düzenleme de şu: Dağıtım lisansı sahibi OSB’lerin onaylı sınırları içinde olup da, bedelsiz veya sembolik bedelle TEDAŞ’a devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyeti ve işletme hakları EPDK’nın belirleyeceği süre içinde aynı bedelle ilgili OSB’ye devredilecek.
Taslak ile ilgili görüş bildirme süresi 1 Mart’ta sona erdi. OSB yönetimleri de herhalde önerilerini iletmişlerdir. Sektör liderleriyse genellikle olumlu bulmakla birlikte, önemli eksikliklere dikkati çekiyorlar. Bakalım dikkate alınacak mı?

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013