Elazığ'da gelişimin yolu birliktelik
Yeni teşvik düzenlemesinde 4'üncü bölgede yer alan Elazığ'da, yıl sonunda yürürlükten kaldırılan 5084 Sayılı Teşvik Yasası'nın bıraktığı boşluk bir yol ayrımına yol açmış durumda. İş dünyasısigorta prim desteği gibi önemli avantajlar içeren 5084 sonrası dönemden çıkış için çözüm arayışları içinde.
Öte yandan çevre illerin birçoğu yeni teşvik düzenlemesinde 6'ncı bölgede yer alırken, hangi avantajları göz önünde bulundurularak Elazığ'ın 4'üncü bölgede gösterildiğine de anlam verebilmiş değilim. Elazığ'a yatırım yapmış, 100'den fazla kişiye istihdam sağlayan ve Elazığlı olmayan bir iş adamımızla sohbetimiz sırasında kendisine şu soruyu sordum: "Neden yatırım için Elazığ'ı tercih ettiniz, özellikle teşviklerden faydalanamayacağınızı bile bile. Ayrıca çevrede devlet desteklerinden daha fazla faydalandırılan iller varken?" İş adamımız aynen şu cevabı verdi. "Haritayı önümüze koyduk, coğrafi konum olarak bize en uygun şehir Elazığ geldi, o nedenle bu yatırımımızı buraya yaptık." Acaba teşvik düzenlemesi hazırlanırken işadamımızın kullandığı yöntem mi uygulandı. Kuşkusuz öyle olmadı ama kentin sıkıntılarını çözecek bir teşvik uygulamasının da bir türlü hayata geçemediği kesin.
Bugünün şartlarında rekabet şansı azalan Elazığ'ın bir adım öteye gitmekte zorlanacağını düşünüyorum.
Bölge iş dünyası ile yaptığımız sohbetlerde, öne çıkan sorun hep aynı ama çözüm konusunda hiç kimsenin bir fikri yok. Bu konuda bireysel çabalar ve mücadeleler var. Ama bunların yeterince çözüm getirebileceğini sanmıyorum. Bunun için Elazığ'ın tek ses olması gerektiğinden kesinlikle eminim.
Bütün kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin Elazığ'ın her anlamda kabuğunu kurup avantajlarla dolu bir şehir olması için bir araya gelmeleri gerek. Evet, şunu söyleyebiliriz, yıllardır mücadele etmek belki yöneticilerimizi yormuş veya bezdirmiş olabilir. Ama bu demek değil ki kenti kaderine terk edeceğiz..
Elazığ gelişirse çevresinde rakamsal olarak Türkiye ortalamasının çok gerisinde kalan birçok ile öncülük edebilecek bir konuma sahip. Kentteki üretim çeşitliliği gerçekten göz önünde bulundurulmalı. Dünyada marka haline gelmiş Elazığ vişnesi ile, son günlerde yine marka haline gelmiş kırmızı et sektörü ile ülke ekonomisine ve rakamlarına çok ciddi katkı sunabilecek bir şehir. Bunları göz önüne alarak, Elazığlı sanayiciyi yalnız bırakmamak ve desteklemek gerek. Eğer bu yapılırsa önemli bir sanayi kenti olmaması için bir neden yok.
Bu arada geçtiğimiz yılın son çeyreğini tamamen Elazığ'da geçirdim. Bir dizi çalışma yaptım. Elazığ iş dünyasının takdirini kazanan bu çalışmalarımda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu isimlerin başında ise Arslanlı Alçı Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan geliyor.