Ülkemizde "doğaltaş üretimi" konusunu araştırmaya başladığımda, adını ilk öğrendiğim taşlarımızdan biri "Elazığ vişnesi" idi… Araştırmamın bir ucu Çin'e, öteki ucu ABD'nin güneyindeki Mimami ve çevresine uzandığında, "taş sevdası" zihnimin derinliklerine kök saldı: Bir yıllık buğdayı "nimet" sayan, en kötüsü yüz milyon yılda oluşan, üstelik yeniden üretilmesini de mümkün olmayan doğal taşlarımızı sıradan, sonsuz ve değersiz gibi algılayan bir toplum "kaynak kullanma bilinci" olamayacağını düşündüm; hâlâ bugün o düşünceyi koruyorum.
Yer altı kaynaklarının "millileştirilmesi" talebi, bizim gençlik yıllarımız sevdalarından biriydi. Petrolün millileşmesi önerilerini Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e götüren ekip arasındaydım. "Kurtarıcı maden" olarak algıladığımız boraksın millileştirilmesi kampanyalarının en ön sıralarında görev yaptım. Türkiye Öğretmenler Sendikası Eskişehir Şubesi'nde yönetici iken, Kırka Boraksları konusunda sağlam sözler edebilmek için kapsamlı bir rapor hazırladım…Bu değerli madenin ülke insanının yararına kullanılması için çok sayıda yazı yazdım, toplantılarda madenin özelliklerini, kullanıldığı alanları, işlenerek satılmasının ülke zenginliğine yapacağı katkıları dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım…
Eğer madencilikle ilgili iseniz, ülkemizdeki doğaltaş ihracatının boraksı birkaç kez katladığını bilirsiniz. Bugün ülkemizdeki doğaltaş üreticileri ve ihracatçıları, katma değeri yüksek varlığımızı dünyanın her yerine satabiliyorlar…
Tescilli marka
Elazığ'a her inişimizde Alacakaya Mermercilik ve Madencilik A.Ş.'ye de uğrarız. Bu önemli doğaltaş üretim tesisinde öğle yemeğine Mahmut Yaşlı, Asilhan Arslan, Melih Baran Kılıç ve Mustafa Kökçü de katıldı. Aldığımız bilgilerle kendimizi yenileme fırsatı bulduk.
Bir yanlış anlamayı düzelterek başlamalıyım: Elazığ vişnesi ocaklarında çatlakların arttığını, iyi blok alınamadığını duymuş ve üzülmüştüm. Bu duyum, kirli bilgiymiş… Bugünün en büyük zaafı da bu kirli bilginin kısa zamanda her yere yayılabilme gücü. Ocaklarda sondajlar yaparak daha bilinçli üretim yapıldığını, daha yüksek oranda blok alındığını öğrenince sevindim.
Asilhan Aslan "tel kesmede" hızların arttığını, daha önemlisi blok kesiminde "epoksi uygulamaları" ile "blok verimini yükselten" teknolojik uygulamaları aşamasına geçildiğini anlattı. Bu yeni teknolojik uygulamaların hızlanması da sevindirici… Ocak işletmeciliğinin derinliklerine yayılması için desteklenmesi gereken bir gelişme olarak not edilmeli.
Daha da önemlisi çok değişik firmaların değişik adlar vererek pazarladıkları Elazığ vişnesinin "tescilli marka" haline getirilmiş olması… Markalaşma eğilimin hızlandırılması; doku, renk ve diğer yapı özellikleri ile farklılığı olan bütün doğal taşlarımızın "tescilli markalarının" olması işletmecilerin de ülkenin de yararına olacaktır.
Elazığ'la ilgili Dünya Gazetesi haber ve analiz içeriklerinde ayrıntısı verilecek olan, Beyaz Saray'dan, Tarabya otelinin yenilenmesine kadar çok sayıda prestijli yapıda kullanılan doğal taşlarımızın değerini ulus olarak anlamamız gerek… Bu anlayışımızı, ocak işletmeciliğinden blok satışlarına, işlenmiş taş dışsatımından, yapılara uygulama örgütlenmesine kadar derinliğine bir ortak düşünceye ve örgütlenmeye taşımalıyız.
Doğaltaş Ana Planı
Doğaltaş tesislerinde blok kesmede katrakların yaygınlaşması, taş işlemenin verimliliği açısından önemli bir adım…Alacakaya ocaklarında eski ST makinelerinin "molozları değerlendirmede" kullanılması da yeni bir anlayışı yansıtıyor. Ülkemizde Doğaltaş Ocak İşletmeciliğinde hukuki çerçeve, kamu izinleri, elektrik ve su ihtiyacının karşılanması, yol yapımı, ocak yakınlarındaki vatandaşla ilişkilerin yasal çerçevesinin gözetim ve denetimi, konuyu bilmeyenlerin keyfi uygulamalarının önlenmesi, blok ve işlenmiş taş ihracatı, ülkemizde yerli taş kullanılması sorunları, lojistik maliyetlerinde şans eşitliği yaratan destekler, vergi sistemi, özel hukuk alanlarında iş yapmayı kolaylaştırıcı önlemler vb. sorunları ele alan bir "Doğaltaş Ana Planı" olmalı… Özel kesim, kamu ve STK'ların katkıları ile yapılacak bir planın yaratacağı ortak anlayış ve bir yeraltı varlığını ortak değerlendirme bilinci gerektiriyor.
Doğaltaş hızla tükenen bir varlığımız… Kısa dönemli, dar bakış açılarını kırıp, ülkenin zenginliğine katkısını en üste çıkaracağımız bir bakış açısı ile işbirliği ve güç birliği aşamasına hızla geçilmesi gerekiyor.
Doğaltaş işletmeciliğinin düzeyi, gelişme düzeyimizin aynasıdır.