Elazığ ve Fırat Kalkınma Ajansı
Geçtiğimiz hafta boyunca Elazığ’da Fırat Kalkınma Ajansı uzmanları ile birlikte olduk ve Elazığ ile ajansın yetki sahası içerisindeki illeri biraz daha yakından tanıma fırsatını ele geçirdik. Bu beraberliğin altında yatan neden ise Fırat Kalkınma Ajansı’nın, kendi içerisinde farklı konulara daha detayda eğilmek için çeşitli çalışma grupları oluşturmasıydı. Bu grupların arasında bir “İhracat Çalışma Grubu“ oluşturarak, bölgelerindeki işletmelerin çalışma potansiyellerine ihracatı nasıl ekleyebiliriz ve ihracatı az olan işletmelerin ihracat rakamlarını nasıl daha üst seviyelere çekebiliriz arayışına girmişlerdi. Dış satıma yönelme konusunda yetki bölgelerindeki işletmelere destek vermek isterken, bu konuda etkin destek verilebilmesinin, kendilerinin de ihracat konusunda işletmeleri anlayabilmek ve yönlendirebilmek için optimum seviyede bilgi sahibi olmaları durumunda mümkün olabileceğini düşünülmüş ve onun için bir eğitim programı yapılmış. Bu çalışmaya Fırat Kalkınma Ajansı’nın Malatya merkez ofisi ile Elazığ, Tunceli ve Bingöl ofislerinden uzmanlar katıldı.
Kalkınma ajanslarının personel seçiminde görülen yüksek seviyedeki kıstasların ve uzmanların farklı sektörel disiplinlerden gelmelerinin, bu uzmanlara bölgelerinde bulunan farklı işletmelerin faaliyetlerini daha kolay analiz edebilme ve kavrama yeterliliği sağladığı görüşünü taşıyorum.
Öncelikle kalkınma ajanslarının çalışmalarında bu tür inisiyatif kullanılarak yapılan etkinliklerin, bölgelerindeki işletmelere daha etkin hizmet götürülmesinde fayda sağlayacağı görüşünü kuvvetle vurgulamak isterim. Çünkü ajanslar, bölgelerindeki işletmelerle yüz yüze gelerek çalışma şansına sahip kurumlardır. Merkezi örgütler gibi sadece kendilerine gelenlerle muhatap olmaktan daha ziyade, işletmelere giderek onlarla beraber olma ve durumlarını, ihtiyaçlarını, geleceğe yönelik planlarını anlama şansına sahiptirler. Bu çerçeveden olmak üzere, bölgelerindeki işletmelerin ihracat gibi özgün bilgilere ihtiyaç duyan faaliyetlerde nelere ihtiyaç duyduklarını anlayabilmek ve onları yönlendirebilmek için, konuyu öncelikle kendilerinin anlamaya çalışması ve optimum bilgi sahibi olma çabası takdire şayandır. Kalkınma ajansı uzmanları, masada oturarak faaliyet yapmak kadar, sıkça sahaya inerek bölge işletmeleri ile içi içe çalışmalıdırlar. Gerek işletmeleri daha iyi anlayabilmek ve gerekse verilen destekler karşılığında neler yapıldığını yerinde gözlemlemek ve denetlemek için saha ziyaretleri ve işletmelerle birliktelik çok önemlidir.
Vaktimizin elverdiği oranda ve eğitimlerimizden arta kalan serbest zamanlarımızda, ajans uzmanları arkadaşlarımız ile bazı Elazığ firmalarını ziyaret ettik. Bölgenin en önemli kaynaklarından olan mermer konusunda faaliyet gösteren Akdağ Mermer firmasında Sayın Muhammet Ali ve İsmail Akdağ kardeşler tarafından verilen bilgiler, bu konuda rekabet edebilirliğin nasıl arttırılabileceğini vurgulaması açısından önemliydi. Taş çatlaklarının giderilmesinde kullanılan “Epoksileme“ uygulamasını çatlak bloklara uygulayıp, çatlak blokların sağlam blok gibi kullanılmasını sağlayarak verimliliğin arttırılmasını ve maliyetlerin azaltılmasını görmek bizleri memnun etti. Elazığ’da domates işleme ve hele gün kurusu domates üretme konusu ilgimizi çok amma çok çekti. Torpak işletmesinde, Elazığ mahsulü domatesleri kurutup piyasaya sunan Sayın Mehmet Tosun ile sohbet ettik. Kendisiyle, destekler konusunda yazdığımız “Destekler Köstek Olmasın“ yazımızı anımsatacak sohbetler yaptık. Verilen destekler sayesinde yaptıklarını ve onaylanan ancak verilmesi geciken destekler yüzünden çektiklerini dinledik ki bunlar bizlere pek yabancı konular değil. Bitkisel tedavi ürünleri konusuna hassas bir biçimde eğilen, bu konuda bilimsel makaleler yazarak yayınlayan Altınterim firmasında Sayın Başar Altınterim ile yaptığımız sohbet bizleri bölgenin, zengin endemik bitki potansiyelinin nasıl değerlendirildiğini anlamak açısından memnun etti. Her geçen gün daha fazla ilgi gören bitkisel tedavi ve yaşam kalitesini iyileştirme ürünlerinde, bilisel yaklaşımla çalışanları görmek moral verici.
Kalkınma ajansları kendilerini bürokrasinin çarkından kurtarıp, bölgelerindeki işletmeleri daha fazla anlamak için sahaya ne kadar fazla iner, çözümler için yetkileri çerçevesinde ne kadar fazla inisiyatif kullanır ve kendi bilgi eksikliklerini anlayıp ne kadar giderirlerse o kadar fazla başarıya imza atarlar.