Eksik ve yanlış hesaplar geri tepebilir!
Bu hafta başında finansal piyasalarımızda yaşanan olumsuz gelişmeler, Ramazan Bayramı öncesinde hayal kurmaya başlayanları fazlası ile rahatsız etmiş gibi görünüyor. Herkesi aptal yerine koyma alışkanlığından vazgeçemeyen bu kesimler, Urfa’nın Suruç ilçesinde yaşanan terör saldırısını bu olumsuzlukların sebebi gibi göstermeye ve çaresizce bir taşla çok kuş vurmaya çalışıyorlar! Son on yılda benzeri gelişmelerin hepsinde üç maymunu oynayan ve kesinlikle olumsuz fiyatlamayan mali sektörümüz, bugün neden tam aksini iddia ediyor?
Baştan ifade edelim: Lanetlenmesi gereken vahim saldırı ile piyasalarımızdaki olumsuz eğilimler arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını düşünüyoruz. Ramazan Bayramı öncesindeki geçici ve olumlu ayrışma ile küresel koşullardaki bozulmanın belirleyici olduğunu tahmin ediyoruz; kredi derecelendirme kuruluşlarının bazı bankalar ve ekonomimiz için yaptığı uyarılarında bu sonuca katkı yapmış olabileceğini hesaba katıyoruz.
Genelin tercihlerini etkileyen dini bayram ve uzatmalı tatiller öncesinde, likidite sıkışıyor ve mali sektör bu durumu kendi lehine kullanmak üzere piyasaları yapay bir şekilde yönlendirmeye çalışıyor. Geride bıraktığımız kısa haftada, olumsuzlaşan küresel koşullara rağmen aşırı iyimser eğilimlerin ön plana çıktığına gördük; başka bir deyişle piyasalarımızın tek başına ve sebepsiz bir şekilde olumlu ayrıştığına tanık olduk. İç ve dış koşulların pek değişmemesi durumunda, bu hafta tam aksi yöndeki eğilimlerin yaşanması kaçınılmaz bir durumdu!
Ayrıca, biz bayram tatilinde iken küresel koşulların sert bir şekilde olumsuzlaşmaya başladığını da dikkate almak gerekiyor. Amerikan doları diğer paralara karşı değerlendi, başta altın ve petrol olmak üzere emtia fiyatları sarsıcı bir şekilde geriledi ve aşırı kırılgan olarak bilinen gelişen ekonomiler konusunda riskten kaçınma eğilimi hatırı sayılır biçimde güçlendi. Bir kredi derecelendirme kurumunun, döviz arzını besleyerek kurun yükselmesini yavaşlatan bir kamu bankasını uyarması da piyasa eğilimlerini olumsuz yönde etkiledi.
Eğer bayram tatili olmasa ve buna bağlı davranış değişiklikleri yaşanmasa, piyasalarımızdaki fiyat hareketliliği çok daha sınırlı kalabilirdi; önce olumlu ve daha sonra olumsuz ayrışma yaşanmayabilirdi. Döviz kuru yatay veya hafif yukarı eğilim sergiler diğerleri de buna paralel olarak salınabilirdi. Fiyat oynaklıklarını arttıran, tatile bağımlı davranış değişiklikleri ve piyasa oyuncularını açgözlü olmaya zorlayan çaresizliktir.
Bu aşamada sormak gerekiyor: Bayram tatili söz konusu olmasa ve küresel koşullar bozulmasa idi, finansal piyasalarımız Suruç’ta yaşanan vahim saldırıyı nasıl fiyatlardı? Kesinlikle olumsuz fiyatlamayacağını düşünüyorum! Göbeği küresel sermayeyi yönlendirenlere bağlı olan finansal piyasalarımız, kulluk ettiği kesimlerin lehine sonuçlar oluşmasına katkı yapacak bir gelişmeyi timsah gözyaşları dökerek alkışlardı! Terör saldırısının insanlarımıza sertçe dokunarak, siyasi olasılıkları Atlantik ötesinin ısmarladığı gibi değiştirmeye başladığını görmezden gelebilir miyiz? Unutmayın bir şey değişir ise, her şey bu yeni duruma uyumlu olacak biçimde farklılaşmak zorunda kalabilir!
Dikkatle analiz edildiğinde, finansal piyasaların eylem ve söyleminde çok büyük bir tutarsızlıklar olduğu dikkat çekiyor! Gelişen ekonomileri iyice kırılganlaştıran olumsuzluklar ve bunların bölgesel tasarımlar üzerindeki etkisi tümü ile görmezden geliniyor! Kısa vadede geniş kitleleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebilmeye devam edebilmek adına, sebep-sonuç ilişkileri bilinçli olarak farklılaştırılıyor! Çaresizlik bataklığına saplanan etkili ve yetkili kesimler, kendileri dışındaki herkesi aptal yerine koyma alışkanlığından vazgeçemiyor!
Eksik ve yanlış hesapların çarşıya uymama olasılıkları güçleniyor! İhtiyaçları karşılamak zorlaştıkça, güvensizlik artıyor ve kafalar olabildiğince karışıyor!