Eksik gün bildiriminde yeni düzenleme şart
Sosyal güvenlik sistemimizde mevcut durumda önemli sorunlardan birisi olan eksik gün bildiriminde yeni bir revizyon ve düzenleme şart gibi görünüyor.
2000 yılı başından itibaren işçilerin ay içindeki 30 günden eksik günlerine ilişkin SGK’ya bildirim yapılması zorunluluğu getirilmişti. Ancak gelişen sosyal güvenlik bilinci, hem çalışanların, hem de işverenlerin (çok az kötü niyetli istisnalar olsa da) genel olarak SGK bildirimlerinde, en azından gün sayılarının çalışıldığı kadar süreyle bildirilmesine özen gösterilmesini sağlamıştır.
Sigortalının işyerinde çeşitli nedenlerle ay içinde 30 günden az çalışması halinde, işyerinde ay içinde Aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay içinde otuz günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin belgelerin geriye yönelik olarak her zaman düzenlenebilir nitelikte olanları (ücretsiz izin gibi), aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süreden sonra verilmesi hâlinde işleme konulmaz ve işverenden eksik sürelere ait ek aylık prim ve hizmet belgesi istenerek işverene idari para cezası uygulanmaktadır.
Genel bütçeye dahil dairelerin, özel bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, fonların, belediyelerin, il özel idarelerinin, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmelerin, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşların, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarının, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının, sendikaların, vakıfların, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile 10 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler aranmaz.
Mutlaka yapılacak bir revizyon ile eksik gün bildirimine ilişkin SGK’na belge verme yükümlülüğü 10 kişiden az işçi çalıştıran işyerleri için de sonlandırılmalıdır. Yani sadece Aylık Prim ve Hizmet Belgesinde eksik gün gösterilmesi yeterli sayılmalıdır.
***
İş-Kur ve SGK ekranları eşleştirilmeli ve eksik gün belirlenmeli
- İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için;
- Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,
- Hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmak,
- Son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak,
- Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İş-Kur birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak gerekmektedir.
Özellikle son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olma hali, işsizlik ödeneğinden yararlanma açısından sorun oluşturmaktadır.
- Hastalık,
- Ücretsiz izin,
- Disiplin cezası
- Gözaltına alınma,
- Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali,
- Kısmi istihdam,
- Grev,
- Lokavt,
- Genel hayatı etkileyen olaylar,
- Ekonomik kriz,
- Doğal afet,
Nedenleriyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, son 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmamaktadır. Ancak, SGK bildirimlerinde (APHB ve İAB’de) eksik günlerin hangi güne ilişkin olduğu belirtilmediğinden, Çalışma ve İş Kurumu tarafından 120 günde kesinti sayılabilen ve işsizlik ödeneğini aksatan bazı durumlar ile karşılaşılabilmektedir.
Örneğin bir sigortalının, eylül ayının ilk haftasında devamsızlık yapmış ve devamsızlığı doğrultusunda hafta tatili ücreti ödenmemiştir. Ancak eylül ayının diğer günlerinde herhangi bir gün kaybı oluşmamıştır. Yine ekim, kasım ve aralık aylarında primi tam olarak ödenmiş, aralık ayında bir kaybı olmamış ancak 15 Ocak’ta iş akdi işverence geçerli nedenle feshedilmiştir. Bu durumda çalışan, Çalışma ve İş Kurumu'na işsizlik ödeneği için başvurduğunda, Çalışma ve İş Kurumu son 120 günün hesabında, eylül ayındaki eksik günün hangi günlere denk geldiğini görüntüleyememekte, işverenden buna ilişkin puantaj kayıtlarını talep edebilmektedir. Çünkü, eksik günün 15 Eylül öncesi mi sonrası mı olduğu, işsizlik ödeneğine hak kazanma açısından önem arz etmektedir.
Bu uygulama yerine, İş-Kur nezdinde çizelge verilirken, bu kritik durumda olan kişiler için eksik günün hangi günlerde ve hangi sebepten meydana geldiğini gösteren bir ekran güncellemesi yapılması yerinde olacaktır.