Ekrem Pakdemirli’nin 2012 yılındaki ordino ihbarı
Tarım Bakanımız Bekir Pakdemirli, eminim kırkı geçkin pek çok kişi söyleyince hatırlayacaktır, Turgut Özal zamanının en önemli Bakanlarından ve ismi hafızalarda epey yer etmiş Rahmetli Ekrem Pakdemirli’nin oğlu. 1939 İzmir doğumlu, ODTÜ mezunu ve dört yabancı dil bilen Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli 2015’de yaşama veda etti. 15 yıl aktif siyasette yer alan Pakdemirli, Ulaştırma, Maliye, Gümrük ve Devlet Bakanlıkları görevlerinde bulundu, ama hepimizin hafızasında en çok Maliye Bakanlığı yaptığı dönemdeki vergi reformları ile kaldı.
Ekrem Pakdemirli’nin bakanlıklarında dikkatimi çeken ve bu yazıyı kaleme almama sebep olan ana husus, para ve maliye politikaları ile tasarruf politikalarını ve maliyet yönetimini iyi bilmesinin yanı sıra Ulaştırma Bakanlığı görevini de yürütmüş olması ve ekonomist bakış açısı ile ulaştırma içerisindeki çarpıklıkları da gözler önüne sermeyi başarabilmiş bir siyasetçi olmasıdır. Bu kanıya varmamın en önemli göstergelerinden birisi de aşağıdaki yazı olsa gerek.
Pakdemirli’nin 5 Mayıs 2012 tarihinde, Star gazetesindeki köşe yazısının başlığı “Yeni Bir Soygun Türü”. Elbette tüm yazıya yer vermeyeceğim burada. Ancak yine de tüm siyasi camianın ileri görüşlü diye yad ettiği ve halen mevcut bir Bakanımız Bekir Pakdemirli’nin de babası olan eski bir Bakanımızın yazdığı yazı olması nedeniyle geniş tutacağım:
“Ülkemizde imalatçı KOBİ’ler bazı küçük girdilerini ithal ederek rekabetlerini devam ettirmekte. KOBİ nakliye firması bulma külfetine girmeden ithalatını CIF (yani mal bedeli taşıma ve sigorta dahil) olarak proformasını alarak yapıyor. Bedelini transfer ediyor. Mal Türkiye’ye geliyor. Geminin buradaki acentesi CIF bedelli bir ithalat olmasına rağmen bir varış ihbarnamesi göndererek bunun ödenmesini istiyor. Bir örnek vereceğim, 4 bin 200 dolarlık bir ithalat için ihbarnameye, küçük küçük soygun unsurlarını koyuluyor. Örneğimiz için, CFS 100 dolar, LCL Service 55 dolar, terminal 524,6 dolar, ISPS 35 dolar, ulaşım siparişi 118 dolar, manifesto 118 dolar toplam 950 dolar. Yani mal bedelinin yüzde 23’ü. Bu para acenteye ödenmedikçe ordinoyu alıp ithalat işine başlayamıyorsunuz. KOBİ ihtilafa girse işi gecikiyor, mal gümrükten 45 gün içinde çekilmez ise devletleşiyor. Zaten kısaltmalar dolayısı ile de pek anlaşılmayan varış ihbarnamesindeki parayı ödüyor. Ben kamu görevi olsun diye acenteyi arayıp bu miktara itiraz ettim. Verilen cevaplar, tam bir kurnaz hırsız cevabı. Size, “Efendim bu paranın alınmasını sizin ithalat yaptığınız firma istedi” diyor. Siz, “Arkadaşım, fatura önünüzde, mal bedeli ve navlun ayrı ayrı yazılmış bu bedel ödenmiş” diyorsunuz, nafile. Malı aldığınız firma ile yazışıyorsunuz, adam, “Böyle bir şey olamaz, biz evrakları süvariye teslim ettikte sorumluluğumuz bitiyor” diyor. Sizi oralarda birileri soyuyor diyor.
Parayı Türkiye’deki acente alıyor, adeta sorma ver parası. Bu paranın ne kadarını taşıyıcı firmaya verecek? Malın navlunu ödenmiş, ikinci bir navlun istenebilir mi? Ordinoyu alamadığınız için mala ardiye çalışıyor. Süre çalışıyor, işiniz gecikiyor. Bunu bilen uyanık acenteler, küçük küçük miktarları KOBİ’lerden alıyorlar. Bu tür soygun miktarı yılda 200-300 milyon doları buluyor. Böyle soygunları, büyük ve kurumsallaşmış firmalara uygulayamadıklarını düşünüyorum, en azından bu kadar yüksek oranlarda olamaz diyorum.”
Yazının sonunda Sayın Pakdemirli bu yazımı ihbar kabul edecek bir kamu görevlisine bütün detayları ile bilgi vermeye de hazırım demiş. Eminim hiçbir kamu görevlisi de çıkıp nedir bu üstad diye sormamıştır.
Hani ben hep derim ya “bazı” kötü niyetli acenteler, “ki asla ve asla tüm firmaları kastetmiyorum” durumu suiistimal ediyorlar diye, meğer 2012 yılında Sayın Pakdemirli’de söylemiş aynılarını. Düşündüm, merhumun oğlu halihazırda Bakan, belki onun dikkatini çeker Rahmetli babasının çağrısı, elçiye zeval olmaz dedim. İtiraf edeyim Ekrem Pakdemirli’nin bu yazısını şimdiye dek görmemişim, bir okurum benim elektronik postama lütfen yayınlayın dediği için sizlerle paylaştım ve naçizane kaleme almış bulundum. Varın siz de yorumlayın.
* Mayıs 2012, Pazar
Yenibir soygun türü
Ekrem PAKDEMİRLİ
Yeni bir soygun türü
[email protected]üm yazıları