Ekonomiye güven hala yok, ama

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası ile Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2003 yılının aralık ayından beri hesapladıkları tüketici güven endeksi, bir anlamda hala "eksi bakiye" vermeye devam ediyor. Tüketici, son beş yılın, yani son altmış ayın hiçbirinde ekonomiye güven duymadı. Yani, bu beş yıl boyunca tüketici güven endeksi 100'ün altında kaldı. Son olarak mayısta da nisana göre bir miktar gerileme oldu ve mayıstaki endeks 92.85 düzeyinde gerçekleşti.

Tüketicinin ekonomiye güven duymadığını biz söylemiyoruz; bunu Merkez Bankası ile TÜİK söylüyor. Yani rakamların kaynağı kamu, yani rakamlar resmi veri niteliğinde ve bu yüzden de bu rakamlardan yola çıkılarak bir spekülasyon yapıldığını kimse söyleyemez.

Ama ortada bir çelişki de var, değil mi… Tüketici ekonomiye güven duymadığı halde, bu ekonomik tablonun yaratıcısı olan iktidara daha çok destek çıkıyor, daha fazla oy vermek suretiyle "Beni dört yıl daha sen idare et" diyor.

Seçim sonuçları mı yanlış, tüketici güven endeksinin ortaya koyduğu tablo mu? Aslında ikisi de yanlış değil…

Seçim, somut bir tercihin rakamsal sonucu. Kimsenin, "gerçek öyle değil, böyle olacaktı" diyebileceği bir durum yok!

Tüketici güven endeksi ise bir ankete dayanıyor. Vatandaşlara, "altı ay öncesine göre mevcut dönemdeki satın alma gücünüz nasıl, gelecek altı aylık dönemde satın alma gücünüzün nasıl olacağını tahmin ediyorsunuz, gelecek üç aylık dönemdeki genel ekonomik duruma nasıl bakıyorsunuz, gelecek altı aylık dönemdeki iş bulma olanaklarını nasıl değerlendiriyorsunuz ve mevcut dönemi dayanıklı tüketim malı satın almak için uygun buluyor musunuz" diye soruluyor. Alınan yanıtlara göre de tüketici güven endeksi oluşturuluyor.

Seçim geride kalan uzun bir zaman diliminin zihinlerde bıraktığı olumlu ya da olumsuz izlere ve en az dört yıllık bir gelecekteki beklentilere göre şekil buluyor; tüketici güven endeksi ise çok daha kısa bir zaman dilimindeki gerçekleşme ve beklentilere göre oluşuyor.

Dolayısıyla, böyle birkaç soru ya da değerlendirmeyle seçim sonuçlarıyla tüketici güven endeksinin seyrinde ortaya çıkan tablo arasında bir çelişki ortaya konulması söz konusu değil; kaldı ki biz zaten öyle bir arayış içinde de değiliz.

Seçim sonuçlarını belirleyen çok sayıda etken var; tek etken ekonomi değil üstelik. Ama bundan daha önemlisi, ekonomiye güven duyulmuyor olsa bile, ki öyle, içinde bulunulan sıkıntılı süreçten hangi siyasi parti sayesinde çıkılabileceğine olan inanç… Burada beklentiler devreye giriyor ve işte AKP bu noktada öne çıkıyor.

"Hem ağlarım, hem oyumu veririm"

Hangi platformda olursa olsun; ister düz işçi, ister sıradan bir memur, bir emekli veya küçük esnaf; kiminle konuşursanız konuşun çoğunluk ekonomik gidişattan şikayetçi mi, şikayetçi… Peki o zaman AKP'nin aldığı bu oyu nasıl açıklayacağız…

Hani insanlar siyasal anlamda "mahalle baskısı"na muhatap olsalar, sorulduğunda işlerin iyi gittiğini söyler ya da sessiz kalır, ama tepkilerini sandıkta gösterirlerdi, değil mi… Oysa tam tersini gözlüyoruz. Sokakta ağızlardan alev fışkırıyor, sandıkta ise iki seçmenden biri "Ne yapalım, başka çare mi var" düşüncesiyle tercihte bulunuyor.

Başka çare var mı, peki? Olmaz olur mu? Uygulanmakta olan herhangi bir ekonomi politikasının hiçbir alternatifi olmadığını düşünmek, söylemek, kendi kendini kör kuyuya atmaktan başka bir şey değil ki.

Hem hükümet de zaman zaman küçük manevralarla yön değişikliğine gitmiyor mu ekonomide. Belki şu günlerde daha da radikal adımlar atılacak.

Ekonomide bir dizi sorun var, doğru. İleride bu sorunların daha da katlanması gibi bir risk de var. Zaten ta geçen yılın son çeyreğinden başlayarak atılmaya başlanan adımların amacı ekonomiyi soğutmak, ortaya çıkabilecek riskleri en aza indirmek. Şimdi seçim de geride kaldığına, hükümetin eli siyaseten iyice rahatladığına göre, önümüzdeki süreçte bu önlemlerin daha da sıkılaştırılarak uygulanmasına hiç şaşmamak gerekiyor. Hem baksanıza, piyasa oyuncuları, önlemlerin çok sıkı olabileceği düşüncesiyle çoktan pozisyon almaya başladı bile…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar