Ekonomiye AB katkısını IŞİD çarçur edecek
2014’te ekonomi açısından dış dengeler kritik bir öneme sahip. İlk çeyrek büyüme verilerinin de gösterdiği gibi özel tüketimde durgunluk, yatırımlarda küçülme var. Bu durumda büyümede en büyük umut ihracat artışında. Avrupa Birliği (AB) ekonomilerindeki toparlanmaya bağlı olarak gözlenen ihracat artışı, bu kritik dönemde ekonomiye serum gibi geliyor.
İhracat artışı sadece büyüme açısından değil, ekonominin diğer dengeleri açısından da önemli. Sıcak para akımlarının daraldığı bir dönemde ihracat artışı her zamankinden daha önemli. Bu alanda işlerin umulduğu gibi gitmemesi, artık Türkiye’ye zaten soğuk bakan sıcak parayı daha da tedirgin hale getirir.
Bunun faturası da kurların yükselmesi ve buna bağlı olarak faizlerin ve enfl asyonun artması olur. Hepsinin toplam etkisi ise daha düşük büyüme olur.
Ekonomi böylesine kritik bir süreçten geçerken Türkiye’nin ikinci en büyük ihracat pazarı olan Irak’ta ortaya çıkan gelişmelerin ekonomiye faturası ağır olabilir. AB ekonomilerindeki toparlanmanın ekonomi cephesinde yeşerttiği umutları, Irak’ta IŞİD çarçur edebilir.
Irak’taki gelişmelerin ekonomiye olumsuz etkileri çok farklı kanallardan gelecek. Bu olumsuz etkileri başta ihracat olmak üzere taşımacılık, müteahhitlik, cari açık, enfl asyon alanında göreceğiz.
Irak’a geçen yıl 11.95 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Irak’ın Türkiye’nin ihracatındaki payı yüzde 7.87 düzeyinde. Yılın ilk 4 ayındaki pay yüzde 7.56 ile düzeyini koruyor. İhracat verilerindeki IŞİD etkisini hazirandan itibaren çok sert bir şekilde görebiliriz.
Irak’a karşı dış ticaret fazlası geçen yıl 11.8 milyar dolar oldu. Irak’ın katkısı olmasaydı geçen yılki dış ticaret açığı, mevcut düzeyine göre yüzde 11.8, cari açık ise yüzde 18 kadar daha yüksek olacaktı. Türkiye’nin nazik dış dengeleri karşısında bu oranlar hiç de küçümsenecek rakamlar değil.
Irak’a ihracatta gıda ile demir çelik sektörü başı çekiyor. Irak’a geçen yılki gıda maddeleri ihracatı 3.48 milyar doları buluyor. Demir çelik sektörünün ihracatı ise 1.6 milyar doları aşıyor. Irak’taki gelişmeler en çok bu sektörleri vuracak. Demir çelik sektörü şirketleri ile özellikle güney ve güneydoğu da Irak’a yönelik üretim yapan gıda şirketlerinin sıkıntılar yaşaması kaçınılmaz. Beyaz et ve yumurta sektöründe sıkıntı şimdiden başlamış durumda.
Türk firmaları Irak’taki inşaat ve altyapı yatırımlarında önemli bir paya sahip. Türk firmalarının üstlendiği işlerin toplamı 19.5 milyar doları buluyor. Bu yatırımlardaki duraklama, iş kaybının yanısıra ciddi tahsilat sorunları yaratacaktır. Bunun bankacılık dahil zincirleme etkileri ortaya çıkabilir.
Irak’a yönelik inşaat malzemesi ve gıda maddeleri ihracatı, taşımacılık sektörünün en büyük iş alanlarından birisi. Mal sevkiyatında beklenen duraklama ve sorunlar çok sayıda taşımacılık firmasını ve binlerce kamyon sahibini zor durumda bırakacak.
Cari açık üzerindeki olumsuz etki hem ihracat kaybı hem de petrol ve doğalgaz faturasındaki artışla ortaya çıkacak. Irak’taki gelişmeler petrol varil fiyatının 115 dolara yaklaşmasına neden oldu. Fiyatın bu düzeylerde kalmasının bile Türkiye’ye ek faturası 4-4.5 milyar doları bulur.
Petrol fiyatlarının yükselmesinin tek başına enfl asyonda yaratacağı ek artış 0.5 puanı bulabilir. Gelişmeler kurların artmasına da neden olabilir. Bu durumda enflasyon faturası daha da artabilir.