Ekonomik özgürlük ve devletin görevleri...

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ [email protected]

 

Geçen hafta Dünya Ekonomik Özgürlük Raporu açıklandı...
Kısa adı EFW...
EFW'nin bir de ülkeleri ekonomik özgürlüklerine göre sıraladığı endeksi var...
2011 yılı endeksinde 144 ülke arasında 75'inci sıradayız...
2010'da yayınlanan raporda 74. sıradaydık... Bu yıl bir basamak geriledik... Hemen üstümüzde Makedonya var...
Hemen altımızda ise Endonezya...
 ***
Dünyanın ekonomik özgürlüğünü kim ölçüyor derseniz...
Fraser Enstitüsü...
Kamu politikaları konusunda Kanada'nın önde gelen düşünce kuruluşu...
Dünya Ekonomik Özgürlük Endeksi'nin fikir babası Milton Friedman...
Nobel ödüllü ünlü ekonomist 2006'da göçmeseydi bu yıl 100'üncü doğum gününü kutlayacaktı...
 ***
EFW endeksinde ülkeler 42 farklı kritere göre sıralanıyor...
Kişisel tercih hakkı, gönüllü mübadele, serbest rekabet ve özel mülkiyet hakları ekonomik özgürlüğün köşe taşları olarak belirlenmiş...
Ve ekonomik özgürlük beş farklı alanda ölçülüyor: Bir, devletin faaliyet alanının genişliği...
İki, mülkiyet hakları ve hukuki yapı...
Üç, güçlü para...
Dört, serbest ticaret...
Beş, düzenlemeler...
 ***
EFW sıralamasında ilk üç hemen hemen değişmiyor...
En tepede her zaman Hong Kong var... Ardından da sırayla Singapur ve Yeni Zelanda geliyor...
Devamında sırasıyla İsviçre, Avustralya, Kanada, Bahreyn, Mauritius, Finlandiya ve Şili...
Raporda ekonomik özgürlükle krize dayanıklılık arasında bir bağlantı kurulmuyor ama küresel ekonomik krize verilen tepkilerin sonucunda ülkelerdeki özgürlük seviyelerinin krize paralele olarak
düştüğü belirtiliyor...
 ***
Keza, rapora göre, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD ekonomik özgürlükler bakımından son 10 yılda en büyük gerilemeyi gösteren ülke oldu...
Çok değil, 2000'de Amerika ikinci sıradaydı...
2005'e gelindiğinde sekizinciliğe geriledi...
2010'da ise 18'inciliğe...
Rapora göre bu durum, önemli ölçüde ABD'nin yüksek kamu harcamalarından kaynaklanıyor...
 ***
Türkiye ise son dönemde hızlı gelişme gösteren ülkelerden...
Gerçi 2011 raporunda bir basamak geriledik ama...
Bir öncekinde 14 basamak birden çıkmıştık...
Son sıralamada da, Çin'in, Rusya'nın, Brezilya'nın, Arjantin ve Hindistan'ın önündeki yerimizi koruduk...
Hatta ekonomik özgürlük sıralamasında Avrupa Birliği üyesi Yunanistan'ın da önündeyiz...
İtalya'nın da...
 ***
Türkiye'ye bir de 5 temel kriter üzerinden bakalım...
Sadece mülkiyet hakları ve hukuki yapı bakımından değerlendirirsek Türkiye 144 ülke arasında 81'inci sırada...
Bu ortalamamızı olumsuz yönde etkiliyor...
Avrupa ülkeleri hayli önümüzde...
Rakibimiz kabul edilen Polonya örneğin; 48'inci sırada...
Arap ülkeleri de bize göre daha üst sıralarda: Suudi Arabistan 19, Katar 21'inci...
 ***
'Güçlü' ya da 'sağlam' para olarak ifade edilen para genişlemesi, enflasyonun seyri, döviz hesabı açmadaki serbestlik kriterleri ise ekonomik özgürlük sıralamasında bizi yukarı doğru çekiyor...
Güçlü parada Türkiye dünyada 60'ıncı sırada...
Suudi Arabistan 95, Katar 67'nci...
Başa güreşen Singapur 50'nci, Rusya 70'inci sırada yer alıyor...
Güçlü paranın bir numarası ise Japonya...
 ***
Serbest ticarette de Türkiye ortalamanın üstünde...
Brezilya 75, Hindistan 90, Endonezya 93, Çin 104'üncü...
Biz ise 63'üncü sıradayız...
Bu alanın şampiyonu ise Singapur...
Hong Kong'un ikinciliği, İrlanda'nın dördüncülüğü şaşırtıcı değil...
Ama doğrusu Peru'nun üçüncülüğü dikkat çekici...
 ***
Türkiye'yi ekonomik özgürlük sıralamasında aşağıya çeken en önemli kalem ise regülasyonlar...
113'üncü sıradayız...
95'inci Zambiya ve 105'inci sıradaki Vietnam bizden yukarıda...
Regülasyonların alt kalemlerine bakarsak, 'kredi piyasası düzenlemeleri'nde 101'inci sırada yer alıyoruz...
İş ortamına ilişkin düzenlemelerde ise 63'üncü sıra ile çok daha iyi bir yerdeyiz... Bizi iyice aşağıya çeken ise 'işgücü piyasası'na ilişkin düzenlemeler...
144 ülke arasında 122'nci sıradayız... Bizi 123'üncü sırada İspanya ve 124'üncü sırada ise Portekiz izliyor...
 ***
Gelelim devletin büyüklüğüne...
Burada 144 ülke arasında 54'üncü sıradayız...
Yani, Türkiye devletinin faaliyet alanı hiç de zihinlerimize yerleştiği gibi olağanüstü geniş değil...
Örneğin ABD, devletin büyüklüğü sıralamasında 73'üncü sırada...
En liberal ekonomilerden kabul edilen İngiltere ise tam 117'nci sırada...
İş devletin büyüklüğüne gelince Singapur bile 14'üncü sırada yer alıyor...
Peki bu ölçütte 144 ülke arasında kim sonuncu sırada yer alıyor, biliyor musunuz? Hollanda...
 ***
Hiç şaşırmayın...
Türkiye devleti, sadece Hollanda değil...
140'ıncı sıradaki Danimarka...
125'inci sıradaki Çek Cumhuriyeti...
111'inci sıradaki Almanya dahil hemen bütün Avrupa ülkelerinden çok daha dar bir faaliyet alanına sahip...
Aslına bakarsanız, arkadaşımız Naki Bakır'ın bugün gazetemizin 13'üncü sayfasında yer alan haber analizi de bu görüşü destekliyor...
Memur sayısının son dönemde hızlı artışla 2.5 milyona dayanmasına karşın hala en az memuru olan devletlerden biriyiz...
Bakın birinci sayfamızdaki grafiğe...
Avrupa'da nüfusa göre en az kamu çalışanı bizde...
Finlandiya'da 9 kişiye, Macaristan'da 12 kişiye bir kamu çalışanı düşerken bizde 29 kişiye bir kamu çalışanı düşüyor...
 ***
Ekonomik Özgürlük Endeksi, ekonomimizi daha da liberalleştirmemiz için yapmamız gereken 'ev ödevleri'ne dikkat çekiyor...
Türkiye, son 30 yılda ekonomisinin yapısını radikal biçimde değiştirdi...
Pek çok ülke gibi, dünyaya egemen olan yeni liberal ekonomik anlayışı benimsedi ve uyguladı...
Devlet önemli ölçüde ekonomiden çekildi...
Hükümetlerin ekonomideki manevra alanları daraldı...
Uluslararası performans kriteleri 'refah' bütçelerini engelledi...
İyi mi oldu? Bence tartışılır...
 ***
Nereden çıktı şimdi bu diyeceksiniz ama bana göre tartışmanın tam zamanı...
Devlet ekonomiden çekildi çekilmesine ama serbest piyasa ekonomide devletin boşalttığı alanı doldurabildi mi? İşsizliğin artışını önleyebildi mi? Ekonominin yapısını değiştirmekte gösterdiğimiz başarıyı acaba insanlarımızı zenginleştirmekte gösterebildik mi? Güçlü bir orta sınıf yaratabildik mi? İç dinamiklerimizi harekete geçirebildik mi?
 ***
Dün başlayan 3. İstanbul Finans Zirvesi'nde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan dünyadaki belirsizliği net anlattı...
ABD'yi kastederek, “Dünyanın en büyük ekonomisinin gelecekte ne yapacağını açıklamama, 'ben ne yapacağımı bilmiyorum' deme lüksü yok” dedi, “dışarıdaki fırtınanın kaygı verici” olduğunu
söyledi...
Dünya şaşırmış yönünü ararken...
AK Parti hükümetlerinin önemli ölçüde sadık kalarak uyguladığı Kemal Derviş'in “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” doğal ömrünü tamamlarken...
Prof. İbrahim Öztürk'ün kapsamlı çalışmasında da belirttiği gibi Türkiye 'orta gelir tuzağı'na yakalanmışken...
Devletin günümüzdeki görevlerini tartışma zamanı gelmiştir...

 

hakanguldag1.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar