Ekonomik momentum devam ediyor
Para ve sermaye piyasalarındaki hareketliliğin temelinde ekonomik beklentilerdeki bozulmaların yer almaması yatırımcılara şu aşamada güvenli alan sağlıyor. Faizlerdeki yükselişin para politikalarındaki normalleşme adımlarının doğal bir sonucu olması bir yana, dünya ekonomisinin üretim-tüketim aşamalarında mevcut ivmesini koruması da hareketin yıl içerisinde süreceğinin bir diğer göstergesi. Öncü göstergeler ise momentum kaybının olmadığı gösteriyor.
Ocak ayının ardından yılın ikinci ayında da üretime dair göstergelerde genişleme-büyüme sinyalleri korunuyor. İmalat PMI verileri gelişmiş ülkeler için hafif gerileme ile genişleme sürecinin devam ettiğini gösterirken (Şubat, 55.7), gelişmekte olan ülkeler grubunda (Şubat, 52.0) ise yatay ancak ivme kaybı olmadan yola devam edildiğini ifade ediyor. Türkiye için de benzer bir süreçten bahsetmek mümkün; imalat PMI verisinde Ocak ayında ulaşılan 55.7 seviyesine yakın duruş devam ediyor. Şubat ayında 0.1 puanlık gerileme ile 55.6 seviyesinde oluşum gözlense de, hız kesmekle birlikte genişleme eğilimi devam ediyor. Dış alemdeki gelişmeler, bilhassa da Euro Bölgesi’nin ekonomik gücü Türkiye’nin üretim ve ihracat göstergeleri açısından itici konumda olmaya devam ediyor.
Kısa vadeli göstergeler kadar ortalamalar üzerinden konuşmak da trendi daha iyi anlamaya yardımcı olacaktır. Üç aylık ortalama değerlerin ifade ettiği PMI seviyeleri; gelişmiş ülkeler için 56.1, gelişmekte olan ülkeler grubu içinse 52.1 seviyelerinde oluşuyor. Türkiye’de trendin ifade ettiği seviye ise Ocak ayındaki 54.5’in yaklaşık 1 puanlık üzerine gelindiğini ve 55.4 seviyesini gösteriyor. Euro Bölgesi 60.1’den hafif gerileyerek 59.6’da, ABD ise 54.8’den 55.3’e yükselmiş durumda.
Peki, güçlü momentumun kısa vade açısından piyasalar nezdindeki okuması nasıl olabilir? Mart ayının risk algısı açısından oynaklığa açık olacağını düşünüyoruz. Ay ortasında gerçekleştirilecek olan FOMC toplantısında üyelerin projeksiyonları büyüme ve enflasyon için yukarı yönde güncellenebilir. Söz konusu olasılık her geçen gün biraz daha artıyor. Bunun doğal bir sonucu olarak da uzun vadeli faiz oranı beklentisinin yukarı yönde revizyonu ile karşılaşmamız muhtemel.