Ekonomide yeni dönemin borsaya etkileri
Seçim sonrası oluşan fiyatlamalara baktığımızda Borsa İstanbul 100 endeksinin 4.400’lerden başlayan hareketinin hafta başında yeni bir rekor seviye ile taçlandığını görüyoruz. Yeni tarihi zirvemiz 5.730 olarak kayıtlara geçti ve bu 18 işlem gününde %30’luk bir yukarı hareket anlamına geliyor.
Bu harekette öncülük eden sektörleri incelediğimizde öncelikle bankacılık ve ulaştırma geliyor, özellikle ulaştırma tarafında takip ettiğimiz prim %40’lara vardı. Bu yükselişin diğer alt dinamiklerini incelediğimizde özellikle endeks ağırlığı yüksek şirketler üzerinden gelen bir hareket olduğunu görüyoruz.
Bu dönemde XU030 endeksi %40’a yakın yükselirken daha küçük ölçekli şirketleri takip ettiğimiz XTUMY endeksi ise sadece %17 yükselebildi. Seçim sonrasına yönelik genel itibariyle borsa için olumlu beklentiler hakimdi ancak hareketin bu kadar güçlü olmasının birkaç temel sebebi var; bunlardan birincisi seçimleri büyük bir demokratik olgunlukla tamamladık, seçim sürecine yönelik piyasayı geriye döndürecek bir gelişme olmadı.
İkinci unsur, ekonominin ve TCMB’nin başına uluslararası piyasalar nezdinde kredibilitesi olan isimlerin getirilmesi ve neticesinde ilk günden verilen güçlü piyasacı mesajlar oldu.
Hareketin son ayağı ise seçim sonrası kurda takip ettiğimiz yeni denge seviye ve bu denge seviyenin ihracatçıları rahatlatması oldu. Tüm bu gelişmeler ile piyasanın 5.730 zirvesine kadar geldiğini gördük ancak hafta ortasına doğru bir kar realizasyonu yaşandı.
Piyasa 4.400 – 5.730 hareketi ile yukarıda saydığımız fiyatlamayı yaptı ancak ekonomi politikalarına ilişkin benimsenen bu sürecin gücü ve devamlılığı ile ilgili soru işaretleri var. Bu noktada gelecek açıklamalar önemli olacak, eğer piyasa Mehmet Şimşek ve benimseyeceği politikaların devamı ve sürekliliğine ikna olursa hareketin güçlü şekilde devamını ve sonraki dönemde yabancı fon girişi ile desteklenmesini bekleriz.
Bu noktada süreç bir miktar soru işareti ile devam ederse 5.730 zirvesi bir süre daha geçilmekte zorlanabilir. Makro parametreler üzerinden yaptığımız okumada ise, 22 haziran toplantısında piyasanın bir faiz artışı beklediğini görüyoruz. Politika faizi %35’in üzerine çıkmadığı sürece piyasa üzerinde baskılayıcı bir etki oluşturmayacağını düşünüyoruz.
Diğer taraftan enflasyon bir süre daha yüksek seyretmek durumunda olduğu için piyasa fiyatlamalarının bu uyarlama paralelinde hareket edeceğini düşünüyoruz. Özetle mevcut benimsenen politikalarda sert bir geri dönüş olmaz ise piyasa ile ilgili kısa süreli kar realizasyonlarının ardından iyimserliğimizi korumaya devam ediyoruz.