Ekonomide Ortodoks politikalara dönülecek mi?
Enver ERKAN
Borsanın önündeki en büyük belirsizliği atlatmak üzere.. Burada da para politikasının ne olacağı ve nasıl uygulanacağı, bunun net bir şekilde ortaya konulması gerekiyor. Bununla ilgili en büyük risk ise 2024 yılı Mart ayında yerel seçimlerin olması ve genişlemeci para politikalarına devam edilmesine yönelik beklenti olduğunu düşünüyoruz. Biz bu noktada bir kaynak ihtiyacının giderilmesi gerektiği kanısındayız. Enflasyonist ortamın devam edecek olmasına yönelik beklentilerimizin olması, Mart 2024’te yerel seçimlerin olmasından kaynaklı olarak genişlemeci para politikalarının devam edileceğine yönelik düşüncemiz, kurlardaki ılımlı yükselişin devam edecek olması, teşviklerin devam edecek oluşu, borsada işlem gören hisselerin F/K açısından ucuz oluşu, bankaların üzerindeki regülasyonların olası sert ortodoks politikaları engelliyor oluşuna yönelik algımızın oluşması, alternatif yatırım araçlarının bütçe üzerindeki olumsuz etkisi gibi etmenler var.
Borsaya en büyük alternatif konumunda yer alan ve mali yükünün ilerleyen dönemlerde daha da artmasını beklediğimiz ‘Kur Korumalı Mevduat’ sisteminden nasıl çıkılması gerektiğine yönelik bir yol haritasının belirlenmesi de gerekiyor. Öte yandan Bankacılık sektörüne ilişkin son 2 yılda 400’ün üzerinde regülasyon uygulandı ve bankacılık sektörü asıl işi olan kredi sağlamanın zorlaştığı bir dönemdeyiz. Bu regülasyonların bankacılık sistemine zarar vermeden nasıl çıkılacağına yönelik net politikaların belirlenmesi ve krediye ulaşmanın kolaylaştırılması gerekmekte.
Borsa, döviz kuru, bankalar, her şey aynı anda ralli yapıyor. Mehmet Şimşek ile gerçekleştirilen toplantı, gelecekte ekonomide Ortodoks politikalara geri dönme olasılığıyla biraz bağlantılı. Özellikle bankacılıkta fiyatlama bununla alakalı. Ama net bir ihtimal değil. Şimşek göreve gelirse görevi uzun sürer mi, sonu nasıl olur? TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu gibi birçok ekonomi bürokratının heterodoks politikalar ekibinde yer aldığını ve Erdoğan'ın son seçim öncesi görüşlerinin faiz artırımlarına karşı olduğunu biliyoruz. Hükümet ve ekonomi yönetimi nasıl şekillenecek, bu algı ve beklentilerin oturması açısından önemli.