Ekonomide normlara dönüş kredi notumuzda karşılık bulmaya başladı

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası [email protected]

2023 Mayıs seçimlerinin ardından yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesiyle ekonomide başlayan normlara ve normale dönüş süreci kredi derecelendirme kuruluşları nezdinde karşılık bulmaya devam ediyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, kredi notu görünümünü “pozitif ” olarak korudu. Türkiye’de yerel seçimlerin ardından dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşmesini bekleyen S&P, gelecek 2 yıl içinde portföy girişlerinin artacağını, cari açığın daralacağını, enflasyon ve dolarizasyonda düşüş yaşanacağını öngörüyor.

Ayrıcı kurum, politika yapıcıların, cari açığın daraldığı ve dolarizasyonun tersine döndüğü ortamda enflasyonu düşürmeyi ve liraya olan güveni yeniden tesis etmeyi başarması halinde Türkiye’nin kredi notunun yükselmeye devam edeceğinin de altını çizdi. S&P, Türkiye’de son dönemde - ki politika düzenlemeleri nedeniyle aralık ayında takvim dışı değerlendirmeye giderek ülkenin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif ”e çevirmişti.

Diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s de ocak ayında Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif ”e çıkarmış, Fitch Ratings ise martta Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif ”e çevirmişti. S&P’nin bu not artırım kararı, Aralık ayındaki gözden geçirmede not görünümünün pozitife çevrilmesi ve Türkiye’nin mevcut 5 yıllık kredi risk primi (CDS) dikkate alındığında piyasalar tarafında beklenen bir gelişmeydi.

Bu anlamda, özellikle BIST açısından kısa vadede ekstra bir pozitiflik yaratmaktan ziyade, son yaşanan yükseliş de dikkate alındığında kısa bir kâr realizasyonu ve konsolidasyon için bahane yatarmış durumda. Ancak orta-uzun vadede hikayenin daha başında olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Daha öngörülebilir bir politika çerçevesinin oluşması, özellikle para politikasının tahminlerin de ötesinde güçlenme eğiliminde olmasıyla CDS ve diğer risk göstergelerindeki güçlü iyileşme yabancı kurum ve kredi derecelendirme kuruluşlarının olumlu değerlendirmelerindeki başlıca noktalar.

Ancak kredi notu anlamında buradan daha öteye gidebilmek için para politikasına artık maliye politikasının da güçlü bir şekilde eşlik etmesi ve sürdürülebilir bir patikaya sokulması oldukça kritik önemde. S&P’nin değerlendirmesinde bu durum vurgulanırken, gelirler politikasına ilişkin kuvvetli bir beklentin olduğunun da altı çiziliyor. Borsa cephesinde, not kararı öncesinde bir hareket yaşanırken karar sonrası daha sakin bir görüntü hakim. Ancak artan yabancı ilgisi ve TL’ye güven duyulmaya başlaması özellikle kendini TCMB rezerv gelişmelerinde net olarak gösteriyor.

TCMB analitik bilanço verileri üzerinden yapılan öncül tahmine göre, Merkez Bankası’nın geçen hafta salı günü 4 milyar dolar, haftanın tamamında ise 11 milyar dolar ile tarihi bir döviz alımı yaptığını gösteriyor. Hesaplamalara göre, TCMB’nin swap hariç net rezervi geçen hafta 9.8 milyar dolar arttı. Böylece, swap hariç net rezervde yaşanan iyileşme son 5 haftada 27 milyar dolara yaklaştı. Son dönemde artan yabancı ilgisi de özellikle swap piyasasında belirginleşirken, TL cinsi tahvil piyasasında da ilgi gittikçe artıyor.

Yeni para politikası, ekonomide normlara dönüş senaryosunun en önemli araçlarından biri olarak fiyat istikrarının sağlanması ve piyasalarda öngörülebilirliğin artmasına destek olabileceği için orta uzun vadede TL oldukça pozitif ancak özellikle yerli yatırımcıların kemikleşmiş döviz alışkanlığını kırmak yine de çok olmayacak. Bununla birlikte mevcut politika setinin devamı, özellikle yaz aylarıyla birlikte artmasını beklediğimiz döviz girişinin (hem sermaye akımı hem de turizm kaynaklı) katkısıyla TL’nin yılın devamında reel anlamda değer kazanmasını bekliyorum.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar