Ekonomide kadının adı yok

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanırken, toplumların demokrasi ve uygarlık göstergesi olarak kadınların çalışma hayatı, ekonomik faaliyetler ve sosyal yaşamda rol alma oranının Türkiye’de hala düşük düzeylerde olduğu belirlendi. 2022 sonu itibarıyla 85 milyon 279 bin 553 kişi olan Türkiye nüfusunun 42 milyon 575 bin 441 kişi ile yüzde 49,9’unu kadınlar oluşturuyor. Kadın nüfus erkek nüfusla yaklaşık olarak eşit.

İleri yaş gruplarında ise kadın nüfus erkek nüfustan daha fazla. Çalışma çağındaki toplam 65 milyon 26 bin kişinin yüzde 50,5 oranındaki 32 milyon 842 binini kadınlar oluşturuyor. 2022 itibarıyla erkeklerde yüzde 72 olan işgücüne katılım oranı kadınlarda yüzde 36,3’le son derece düşük düzeyde.

Türkiye, kadının iş gücüne katılımında OECD ülkeleri içinde en son sırada yer alıyor. Erkeklerde yüzde 66 olan istihdam oranı kadınlarda yüzde 31,4’e düşerken, aktif iş arayanlara göre erkeklerde yüzde 8,3 olan işsizlik oranı kadınlarda yüzde 13,6’ya çıkıyor.

10 milyonu ev kadını

İş gücüne dahil olmayan kadın nüfusun 9 milyon 663 bini ev kadını. Dünyadaki 107 ülkenin toplam nüfusundan fazla olan bu sayıdaki Türk kadın iş gücü, çalışma yaşamı yerine evle özdeşleşen geleneksel konumunu sürdürüyor, bunlar “ev kadını” oldukları için işgücüne dahil sayılmıyor. Eğitime devam eden, emekli, iş bulma umudu olmayan, mevsimlik çalışan vb. de eklendiğinde, çalışma çağında olup da iş gücüne dahil olmayan toplam kadın sayısı 20 milyon 927 bin kişiye ulaşıyor.

Çalışma çağındaki her 100 kadından 64’ü iş gücü dışında yer alıyor. İş gücüne dahil olmayan toplam nüfusun yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Çalışma çağındaki kadın nüfusun üçte ikisi işgücüne dahil olmazken, geriye 11 milyon 915 bin kişilik bir kadın işgücü kalıyor. Bunların da 10 milyonu 298 binini istihdamda olanlar, 1 milyon 617 binini ise aktif iş arayan işsiz kadınlar oluşturuyor.

Çalışanların 1,7 milyonu “ücretsiz ev işçisi” Ancak “çalışıyor” gözüken kadınların 1 milyon 703 binle en büyük bölümü, gerçek bir istihdam şekliyle ilgisi olmayan “ücretsiz aile işçisi” ve bunların tamamına yakını kırsal kesimde. Buna rağmen kadınlarda işsizlik oranı erkeklere göre çok daha yüksek. Ücretli-yevmiyeli çalışan kadın sayısı 7 milyon 470 bin kişi ile bu kategorideki erkek nüfusun yarısından daha az bir sayı oluşturuyor.

Toplam ücretli kesim içinde kadınların oranı yüzde 33. 33 milyona yakını çalışma çağında olmak üzere toplamda 43 milyona yaklaşan kadın nüfus içinde işveren konumundaki kadınların sayısı sadece 171 bin kişi ile toplam kadın nüfusun yüzde 0,4’ü, kendi hesabına çalışan kadın sayısı da 954 bin kişi ile yüzde 2,2’si düzeyinde bulunuyor.

Ülke genelinde 1 milyon 417 bin kişi olan işverenlerin sadece yüzde 12,1’i, kendi hesabına çalışan 5 milyon 68 bin kişinin ise yüzde 18,8’i kadın. Toplamda 2 milyon 467 bin kişi olan ücretsiz aile işçilerinin ise yüzde 69’unu kadınlar oluşturuyor.

İş hayatında erkek ağırlığı

Çalışma çağındaki nüfusun işgücüne katılımında erkek-kadın makası eğitim düzeylerine göre de açık kalıyor. İşgücüne katılma oranı okur yazar olmayan erkeklerde yüzde 31,2, kadınlarda yüzde 14,3; lise altı eğitimlilerde erkeklerde yüzde 66,2, kadınlarda yüzde 27,4; lise mezunlarında erkeklerde yüzde 72,8, kadınlarda yüzde 37,9; mesleki teknik lise mezunlarında erkeklerde yüzde 82,1, kadınlarda yüzde 45,8; üniversite mezunlarında erkeklerde yüzde 85,4, kadınlarda yüzde 71,1 düzeyinde bulunuyor. İstihdam oranında da erkek-kadın makası açılıyor.

Okur yazar olmayan erkeklerde yüzde 27,6 olan istihdam oranı kadınlarda yüzde 13,9’a, lise altı eğitimlilerde erkeklerde yüzde 61,2 olan oran kadınlarda yüzde 24,7’ye, lise mezunlarında erkeklerde yüzde 65,5 olan oran, kadınlarda yüzde 30,9’a, üniversite mezunu erkeklerde yüzde 78,5 olan istihdam oranı da kadınlarda yüzde 59,7’ye düşüyor. Okur yazar olmayan erkeklerin yüzde 11,6’sı işsizken, aktif olarak iş aramadıkları için kadınlarda bu oran yüzde 2,6’da kalıyor.

Lise altı eğitimlilerde erkeklerde yüzde 7,7 olan işsizlik, kadınlarda yüzde 9,6’ya, lise mezunlarında erkeklerde yüzde 10 olan oran, kadınlarda yüzde 18,4’e, üniversite mezunu erkeklerde yüzde 8,1 olan işsizlik oranı kadınlarda yüzde 16’ya çıkıyor.

Kadının iş bulma süresi daha uzun

 Bir yıldan daha az süredir işsiz olanların yüzde 56,9’unu erkekler oluştururken, bir yıldan uzun süreli iş arayanlarda kadınlar yüzde 54,7 ile çoğunluğu oluşturuyor.

1-2 yıldır iş arayanların yüzde 54,7’si, 2-3 yıldır işsiz olanların yüzde 56,6’sı ve 3 yıldan daha uzun süredir işsiz olanların yüzde 50,5’sinin kadın olduğu görülüyor.

Türkiye kadına rolde Bangladeş’ten geri

Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum), 2006 yılından beri Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporunu yayınlıyor. Araştırma dünyanın cinsiyet eşitsizliği konusunda yaşadığı gelişme ve değişmeleri, ayrıca her yıl gelinen noktayı analiz edebilmek için ve “ekonomik katılım, siyasi katılım, eğitim düzeyi, sağlık ve hayatta kalma” olmak üzere 4 farklı başlığa odaklanıyor.

13 Temmuz 2022’de yayınlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2022 Raporu’na göre Türkiye, 146 ülke arasında 124’üncü sırada yer alıyor. Alt başlıklar değerlendirildiğinde; Türkiye cinsiyet eşitsizliği konusunda dünyada, ekonomik katılımda 134, eğitim düzeyinde 101, sağlık ve hayatta kalmada 99, siyasi katılımda ise 112’nci sırada.

Bu sıralamada İzlanda, Finlandiya, Norveç, Yeni Zelanda ve İsveç ilk 5’te yer alırken, Türkiye ise Bangladeş, Etiyopya, Endonezya ve Nijerya gibi ülkelerin gerisinde. Türkiye'nin ardından gelen ülkeler ise Angola, Butan ve Suudi Arabistan. En son sıradaysa Afganistan yer alıyor.

Kadının siyasette de adı yok

24 Haziran 2018’de yapılan son seçimde Meclis’e giren 600 milletvekilinin yüzde 17,2 oranındaki 103'ünü kadınlar oluşturdu. Bu oranla Türkiye, Parlamentolar Arası Birlik ve Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin hazırladığı "Siyasette Kadın 2021" haritası verilerine göre, parlamentolardaki kadın temsilinde 188 ülke arasında 129'uncu sırada yer aldı.

Ancak vekillikleri düşürülenler nedeniyle kadın milletvekili sayısı 100’e düştü. Bu arada son 42 yılda her kabinede en fazla 2 kadın bakan görev yaptı. Son görev değişikliği ile kadın bakan sayısı 1’e indi.

Türk kadınının, yerel yönetimlerde koltuk sahibi olmasının önünün açıldığı 1930’dan 2019'a kadar 19 yerel seçim yapılırken, il belediye başkanlığına seçilen erkek sayısı 1.313, kadın sayısı ise 14 oldu. İçişleri Bakanlığının 2019 yerel seçim verilerine göre, Türkiye'de 1.389 belediye başkanı içinde kadın belediye başkanı sayısı ise 41’le yüzde 3’lük bir oran oluşturuyor.

81 ilde yalnızca 4 kadın belediye başkanlığı koltuğunda oturuyor. 20 bin 745 belediye meclisi üyesinden 2 bin 284'ü; 18 bin 196 köy muhtarından 115'i; 32 bin 19 mahalle muhtarından ise 970'i kadın. Buna göre kadınlar, belediye meclislerinde yüzde 11, köy muhtarlıklarında yüzde 0,6, mahalle muhtarlıklarında ise yüzde 3 oranında temsil ediliyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Tüketim tam gaz 12 Aralık 2024