Ekonomide istikrarın formülü, kaplumbağa hızından tazı hızına ulaşabilmekte!!

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Pozitif göstergelere sahip olmanın da, yatırımları arttırmanın da, refah seviyesini yükseltmenin de yoludur, istikrarlı bir ekonomiye sahip olmak. 2019’un şu ilk günlerinde açıklanan enflasyon oranının dövize etkisi tartışıladursun, biz yine dönüp dolaşıp, döviz gelirini arttıracak yollara ve buna ilişkin yapılacaklara odaklanmalıyız. Anlık döviz artışı sürprizleri ve elimizin her an yüreğimizde dolaşmasının da önüne geçmenin yoludur istikrarlı bir ekonomiye sahip olmak. Ekonomide istikrar Türkiye’nin ana hedefi olmalı ki, gelecek nesiller endişeye kapılmadan ülke için daha çok şey üretmeye çalışabilsinler. Bizim için istikrarlı ekonominin dövizli satıştan geçtiğini artık kabul etmemiz gerekiyor. Öyle ki, ihracat yapmadığımız veya turizmi geliştirmediğimiz sürece enflasyonu düşürmemiz de, borçlanmayı azaltmamızda maalesef mümkün olmaz. İyi gitmeyen bir ekonomi, yatırımda almaz.

İhracatı artırmanın yollarına hep değiniyor, bunu zaman zaman kamudaki yetkililere de taşımaya gayret ediyorum. Dış ticaretin önündeki bazı engelleri veya geliştirici unsurları hayatımıza sokmaz isek, bu konuda kaplumbağa hızı ile ilerleriz ki, buna hiçbirimizin ne zamanı ne de tahammülü var. Ticaret Bakanımız ve Bakan Yardımcımızın özel sektörden gelen ve profesyonel yaşam tecrübelerinin son derece fazla olması elbette bir avantaj. Fakat dikkat çekmemiz ve adım atmamız gereken konu da bir hayli fazla. Bir kaçını sıralamak isterim bu yazımda.

Evvela mevcut Kaçakçılık Kanunu’muzun revize edilmesi olmazsa olmazlarımızdan. Her yıl ödül alan ihracatçılarımızın veya dış ticaretçilerimizin, gümrük alanlarına getirilip gümrüğe beyanda bulunulan eşyalarla ilgili olası bir beyan hatasının kaçakçılık olarak nitelendiriliyor olması, bugün artık kabul edilebilir bir durum değildir. Bu durum gerek dış ticaret yapanları gerekse ülkemizde faaliyet gösterecek yabancı yatırımcıları engellemektedir. Gümrüklere beyan olmadan gümrük sahasına uğramadan geçen mallar ile alakalı olması gereken bu kanun, istisnasız tüm hatalı beyan veya işlemlere uygulanmaya çalışılmakta, çürüme veya yozlaşma ile ilgili birçok yaptırımı olan şirketleri ülkemizden uzaklaştırmaktadır. Çok üst segment yatırımcı kendi ülke stratejisini yerine getirmek üzere hareket ettiğinden, dış yatırımda kendi ülkesine güvenerek ülkemize yatırım yapmaktadır. İyi orta sınıf yatırımcı ise çekinmekte ve ülkemize gelmemektedir. Düşük hacimlere sahip küçük ölçekli yatırımcılar ise, ülkemizi yüksek riskli olarak görüp, koyduğu sermayeyi çok kısa bir süreçte geri alabileceği türde işlere yönelmektedirler. Lojistikte ülke limanlarımıza transit gelen eşyalara bile uygulanan bu gümrük cezaları, birçok gönderenin eşyalarının Türkiye limanlarına uğramaması yönünde talimatı vermesine sebebiyet verebilmektedir. Tarafı olduğumuz KYOTO Anlaşması’nın çok dışında olan bu uygulamanın gümrüklerin elektronik risk denetlemesi düşünülerek basit işlem hataları olabileceğinin öngörülebilmesi gereklidir. Eşyaların gümrüklenmiş değerinin 3 katı olan bu ceza ve gümrüklü sahaya getirilip beyanda bulunulan eşyalar için kaçakçılığa teşebbüs düşüncesi kalkmalıdır.

Uluslararası nakliye acentelerinin, ihracat taşımaları veya ithalat taşımalarında aldıkları ekstra ücretler gelişmiş düzeyde hiçbir ülkede olmayan ücretlerdir. İtiraz eden tüccar, bir daha malını taşıtamama korkusu ile navlun ücretinin 3-5 katına varan anlamsız ücretler ödemek zorunda kalmaktadır. Acenteler nakliyeciye verdikleri hizmeti ithalatçı ve ihracatçıya yüklemekte, alınan bu fahiş ücretler Türkiye’deki kanunlara dayandırılmakta ve yurt dışı ana taşıyıcılar ile bölüşülmektedir.

Yine bir gelişme beklenen alan ise, gümrüklerin verdiği yetki ile açılan geçici depolama alanlarına yöneliktir. Metrekare konaklama ücretleri 5 üstü yıldızlı otellerin konaklama fiyatlarının neredeyse iki katını geçmiş olup, bahse konu ücretler gümrük ücretleri türünde isimler altında dış ticaretçilerden tahsil edilmektedir. Burada da Ticaret Bakanlığı’mıza bağlı gümrük makamlarının maliyet ve fiyat kontrolü yapması bizim dış ticaret maliyetlerimiz üzerine olumlu yansıyacaktır.
Yazımın başında da belirttiğim üzere, bizim istikrarlı bir ekonomiye sahip olmamızın ana yoludur, ihracat gelirini arttırabilmek ve iyi bir dış ticaret ülkesi olmak. Yapılan iyi birçok şey var elbette, ama bizim bir an önce kaplumbağa hızından kurtulup, tazı hızına ulaşmamız şart.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar