Ekonomide de stratejik işbirliği yapılan ülke olmak

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

Obama'nın ikinci dönemi başlarken bizim ülke yönetimimize düşen görev, dış ticaret verilerinin olumsuzluğunu ve anlaşmaların aleyhimize işlemesini kanıt olarak ortaya koymak ve buna bağlı olarak Amerika ile ekonomide de "stratejik işbirliği yapan ülke" konumuna gelmektir. 500 milyar dolar yıllık dış ticaret açığı veren Amerika'nın çok az sayıda dış ticaret fazlası verdiği ülkelerden birdi olan Türkiye'nin gerçekten stratejik ortak konumuna gelmesi buna bağlıdır… 
Obama'nın ikinci dönem Amerikan başkanlığını üslenmesinin ardından Türkiye'nin ilişkiler açısından hedefi siyasette stratejik işbirliği yaptığı ülkeyle, ekonomik alanda da stratejik işbirliği yapılan ülke olmalıdır. Buna ihtiyaç vardır, çünkü Amerika ile dış ticaretteki durumumuz ithalatta onları AB gümrük imtiyazlarından yararlandırırken, ihracatta bizi hiçbir özel imkana sahip olmayan üçüncü ülke konumunda bırakmaktadır.

Peki bu durumun somut sonuçları nedir?
Bunun için biraz gerilerden alarak dış ticaret rakamlarımıza bakıp, bu güne gelelim: 1989 yılında Amerika ile dış ticaretimiz 3 milyar 65 milyon iken ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 45'ti. 2002 yılında Amerika ile dış ticaretimiz 6 milyar 307 milyon dolara yükselirken ihracatın ithalatı karşılaması yüzde 106'ya çıkarak Türkiye lehine gelişmişti. 2008 yılında bu ülke ile 16 milyar 261milyon dolara yükselen dış ticaretimizde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 35'e gerilemişti. 2011 yılında 20 milyar 618 milyon dolara yükselen dış ticaretimizde ihracatımız ithalatın sadece yüzde 22.2'sini karşılayabiliyordu. Bu yılın 9 aylık döneminde Amerika dış ticaretinde ihracatımızın ithalatı karşılama oranı çok az artarak yüzde 26 seviyesine geldi. Oysa ülkemiz ihracatının ithalatı karşılama oranı son yıllarda en düşük olduğu dönemde yüzde 55'ler seviyesindeydi.

2002 yılındaki olumlu dönemden bu günlere gelirken Amerika'nın demir çelik ihracatımıza, havlu-bornoz ihracatımıza koyduğu engeller, Amerikalı büyük alım yapan firmaların siyasal kararlarla, Türk konfeksiyoncuları yerine büyük siparişlerini Tunus, Mısır gibi ülkelere kaydırmaları rol oynadı. Aynı dönemde "Türkiye'nin Amerika ile stratejik işbirliği içinde olduğu" söylemi devam etti. Ayrıca, Türkiye'de Mısır üretimini destekleyen Amerika'nın pamuk üretiminde 1 milyon tonluk gerileme sonrasında Türkiye'ye, Yunanistan'la birlikte 1.7 milyar dolarlık pamuk ihraç etmeleri sonucunu getirdi. 

Dünya ihracatı 2000-2010 yılları arasında 6.4 trilyon dolardan yüzde 136 oranında artışla 15.2 trilyon dolara yükselirken, Türkiye'nin ihracatı 27.7 milyar dolardan yüzde 316 oranında artışla 113,9 milyar dolara yükseldi. Bu bizim Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2000'de yılında binde 42 paya sahipken, 2010 yılında payımızı binde 84'e yükselttiğimizi sıramızı da 40,'lıktan 33'lüğe çıkardığımız sonucunu getirdi. Buna rağmen dünya nüfusu içersinde yüzde 1 pay alırken dünya ticaretinde bu paya sahip olamadığımız için ilk 30 ihracatçı ülke arasında yer almamız sonucunu vermedi.
Doğaldır ki bunda dünya ithalatında yüzde 19.4  paya sahip olan Amerika'ya ihracatımızın bu ülke ithalatının binde 3'ü seviyesinde olması da rol oynadı. Türkiye yıllık 500 milyar dolar dış ticaret açığı veren Amerika'nın dış ticarette fazla verdiği sayılı ülkeler arasında yer alıyor.

Bu tablo yeni dönemde Amerika ile sadece siyasal alanda değil, ekonomik alanda da "Stratejik işbirliği" içinde olmamızın zorunluluğunu ortaya koyuyor.
Bunun için hiç vakit kaybetmeden Amerika'ya ihracatımız da üçüncü ülke, ithalatımızda gümrük birliği nedeniyle AB gümrük tarifesine tabi olan yapıdan kurtulup ticaretimizi normalleştirecek adımları atmalıyız. Bu ya Amerika ile özel şartlar içeren Dış Ticaret Anlaşması imzalamamızla normalleşir. Ya da Mısır-Ürdün-Tunus gibi ülkelerle Amerika arasında söz konusu olan QEZ gümrüksüz üretim alanlarından birinin Türkiye'de kurulması ve o bölge üretiminin Amerika'ya gümrüksüz ihracatıyla  sonuç alabiliriz.
Evet, bu tablo yeni dönemde Amerikan yönetimini "Ekonomide stratejik işbirliği" yönünde ikna etmemiz gerekir. Bunun için elde yukarda belirttiğim gibi çok sayıda veri vardır…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar