Ekonomide Afganistan inisiyatifi: Lacivert Yol (Lapis Lozuli Corridor)

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Prof. Dr. Mustafa YILDIRAN - Akdeniz Üniversitesi İpekyolu Uygulama ve Araştırma Merkezi

Afganistan, dünya ekonomisine açılmak ve ülkesinde ekonomik gelişmenin yolunu açacak bir çaba içinde. Son yıllarda odaklandığı konular ise hem kısa sürede denize ulaşabileceği hem de Türkiye üzerinden Avrupa’ya mallarını ulaştırabileceği bir koridor açmak. Bu yöndeki çabalarının en önemli sonucunu, Afganistan’dan; Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’ye ulaşan karayolu üzerinden TIR kervanlarının geçtiği bir koridoru açarak aldı. Koridor boyunca demiryolu ulaşımının da mümkün kılınması, büyük bir ticari hattın teşkilini müjdeliyor. Öte yandan koridorun, Türkmenistan üzerinden Afganistan-Tacikistan demiryolu ve belki de gelecekte Afganistan üzerinden Türkmenistan-Pakistan-Hindistan doğalgaz boru hatları gibi ilave projelerle zenginleştirilmesi, siyasi sorunlar çözüldüğü takdirde, mümkün görünüyor.

Koridora Lacivert ‘Lapis Lozuli’ denilen kıymetli bir taşın ismi verilmiş. Lacivert taşı, eski İpek Yolu’nun taşınan metalarından birisi ve eski çağlardan beri Afganistan’dan Batı’ya ve Mısır’a ulaştırılan kıymetli bir maden. Dolayısıyla koridor, ipek yolu gibi tarihi bir güzergâh ve meta üzerinden tanımlanmış. Yoldan ilk geçiş 18 Şubat 2019 tarihinde tamamlandı. Afganistan çıkan tırlar ülkelerine güneş panelleri ve ilaçlarla geri döndü. Artık bundan sonraki çabalar yolun altyapısının geliştirilmesi ve gümrük işlemlerinin kolaylaştırılarak uluslararası transit geçişler açısından sürekli bir rota haline gelmesinin sağlanması. Lacivert Yol oluşturan beş ülke Türkmenistan’ın Aşkabat kentinde, 7’nci Afganistan Üzerine Yapılan Bölgesel Ekonomik İşbirliği Konferansı’nda, 14-15 Kasım 2017 tarihinde gerçekleştirilen anlaşma ile kuruldu. Bu yol Afganistan’ı Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve denize açılmasının stratejik bir aracı oldu.
Afganistan devleti konuya çok önem verdiği için 25/26 Şubat 2019 tarihinde Kabil Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Lacivert Yolun Afganistan’a siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel, etkilerinin tartışıldığı bir konferans tertiplendi. Konferansa Türkiye, Türkmenistan, Hindistan, Tacikistan ve ülkenin birçok şehirden akademisyenler ve bürokratlar katıldı. Açılışta kamu görevlileri ve büyükelçiler, yolun siyaseten heyecan verici ve yeni bir ümit oluşturması açısından önemini ifade ettiler. Konferansın ‘Afganistan’da güvenlik ve terör sorunları dışında bir konuda’ düzenlenmiş olması, aslında Afganistan’daki değişime işaret ediyor. Ekonominin yeniden tartışılması ülkenin geleceği açısından yeni ve ümit verici bir dönemin başlayacağının işareti sayılabilir. Konferans boyunca; Afganistan’da yetişen ürünlerin Avrupa’ya nasıl yönlendirileceği, ülkeden sanayi altyapısının oluşturulmasında bir fırsat yaratmasının mümkün olup olmayacağı ve yolun ülkenin ekonomik gelişim dışında siyasi gelişmelere istikrara sağlayıcı bir katkısının olup olmayacağı açık yüreklilikle tartışıldı. Afgan akademisyenler, koridorun; siyasi ve iktisadi sorunlar yaşanmayan ülkelerle kurulmasıyla dış, ekonomik canlılığa katkısıyla iç barışa katkı sağlayacağı vurgulandı.

Konferansın genel seyri incelendiğinde, Afganistan’da insanların kırk yıldan fazla süren çatışma ve iç mücadelelerden yorulduğunu ve özellikle gençlerin ‘umut’ dolu gözlerle ülkenin geleceğine yönelik açılımlara yöneldiği göze çarpmakta. Bu beklenti ve umudun gölgesinde, Afgan liderler de ekonomik ve siyasi istikrarı gerçekleştirecek hamleleri yapmak için dayanak olarak, Lacivert Yolu önemli bir alternatif olarak kamuoyuna sunmakta. Ayrıca İran üzerinden denize ulaşarak Çabahar Limanı’na ulaşan bir yol açılması da ülkenin artık uluslararası sisteme ticaret yoluyla açılmak istediğini ortaya koymaktadır. Böylece Afganistan’ın Pakistan’a bağımlı kalmadan uluslararası denizlere ulaşması mümkün olacak.

Tüm olumlu gelişmelere rağmen, dikkate alınması gereken hususlar ve meydan okumalar da var. Lacivert Yolu’nun kaderi; altyapının iyileştirilmesi, güvenliğin sağlanması, şeffaf ve kontrollü gümrük sistemine dayanan ticaret mekanizmasının kurulması gibi tedbirlerin alınmasına bağlı görünüyor. Öte yandan ABD baskısı ile halen yaptırım diplomasisinin cenderesi altındaki İran, Rusya ve Çin’in söz konusu koridoru nasıl algıladığı ve ‘Kuşak-Yol Projesi’ gibi diğer alternatiflerin ne gibi etkilerinin olabileceği dikkate alınması gereken ayrıntılar. Öte yandan Lacivert Yol ile diğer ticaret ve nakil projelerinin entegre edilmesi; Asya, Hindistan ve Çin ekonomilerindeki refah artışlarını Afganistan’a aktarma açısından fırsatlar da sunuyor. Bu çerçevede, önümüzdeki on yıl içerisinde Orta Asya’dan doğal gaz ve petrol talebi sürekli artacak olan Hindistan’a uzanacak TAPI (Türkmenistan, Afganistan, Pakistan, Hindistan Enerji Hattı) gibi projelerle birlikte ülkenin kaderinin de değişmesi mümkün olabilir.

Projenin Türk-Afgan ilişkilerine yansımasına gelince, Afganistan’ın siyasi konularda olduğu gibi ekonomik konular da en çok ilişki kurmak istediği ülke Türkiye. Türkiye ile Afganistan arasında ticari ilişkiler incelendiğinde dış ticaret hacmi 200 milyon tutarında. Türkiye’nin, en çok dış insani yardım yaptığı ülke olan Afganistan için söz konusu yardımlar sivil ve sosyal gelişme açsısından önemli bir girdi. Gelişme İktisatçısı Rostow’un Safhalara göre gelişme teorisine uygun olarak, ilk aşama olan ‘geleneksel toplum aşaması’ Afganistan’da kendini tam olarak hissettirirken, halen ikinci aşama olan ‘kalkışa geçen ülke’ olmaya hazırlanıyor. Türkiye ile Afganistan arasında tesis edilen Koridor, Türkiye’nin tek taraflı insanî yardımlarını karşılıklı iş birliğine terfi ettirecek gibi görünüyor. Şüphesiz Afganistan’ın halen bakir olan ve dış yatırım bekleyen iş sahaları Türk işadamları için yeni fırsatlar sağlayacak. İnşaat başta olmak üzere; gıda ve tarım, günlük tüketim maddeleri ile el sanatlarına dayalı ticaret ilk etapta umut vadeden sektörler olarak kendisini gösteriyor. Bu yol Afganistan’ın Türkiye ile ‘birader’lik üzerine kurulan tarihi irtibatını ticaret temelinde kuvvetlendirirken, aynı zaman Türkiye’nin Asya’nın orta kesimlerine ulaşmasını mümkün kılıyor.

Sonuç olarak, Lacivert Yol projesi ile ilk tır konvoyu Avrupa’ya geçişi ile birlikte Afganistan, güvenli ticari yol arayışına bir hal tarzı üretmiş oldu. Afganistan insanı savaştan bıkmış, özgüveni yüksek ve gelişme odaklı bir bakış açısıyla siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel açılımların inisiyatifini almaktadır. Lacivert Yol; Afganistan Devleti’ne iktisattaki fırsat inisiyatifini halkına ümit şeklinde sunma olasılığı tanımakta, yaklaşık %95 dış ticaret açığının gölgesi altında olan ve 600 milyon ABD Doları seviyesindeki ihracatın, ilk etapta 1 milyar dolara taşımasıyla iktisadi büyüme müjdesi vermektedir. Ayrıca bugünlerde başlayan Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, Lacivert Yolun siyasi ve iktisadi önemini hissettirmiştir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar