Ekonomide 3. çeyrek büyümenin “ara gaz” etkisi

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA [email protected]

Önceki gün TÜİK tarafından yapılan açıklamaya göre; Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi ile yüzde 11,1 oranında artmış. 2016 yılında ise GSYİH aynı dönemde yüzde 0,8 oranında küçülme gerçekleşmiş. 2017 yılı üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla büyüme oranı yüzde 24,02 oranında artarak 827 milyar 230 milyon TL olmuş.

Tüketim harcamaları: 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yerleşik hane halklarının ve hane halkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların tüketimi önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 11,7 oranında artmış. Cari fiyatlarlar hesaplama yöntemi ile ise bu verinin GSYİH içerisindeki payı yüzde 58 olarak gerçekleşmiş, yani tüketerek büyümeyi sürdürmüşüz. Bu dönemde tüketimde devletin payı düşük olmuş.

Yatırım harcamaları: Gayri safi sabit sermaye oluşumları 2017 yılının üçüncü çeyreğinde zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 12,4 oranında artmış. Özellikle inşaat sektörü bu dönemde de büyümeye katkısını sürdürerek 2017 yılının aynı döneminde yüzde 18,7 oranında büyüme performansı sergilemiş. Bu veriler ile sektörün GSYİH İçerisinden aldığı pay yaklaşık yüzde 8 olarak gerçekleşmiş.

Gelelim sektörel büyüme verilerine…

- Tarım sektörünün toplam katma değeri, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre, zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde yüzde 2,8 oranında artmış.

- Sanayi sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 14,8 oranında artış sergilemiş.

- Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri toplamından oluşan hizmetler sektörünün toplam katma değeri de aynı dönemde yüzde 20,7 artmış.

- Zincirlenmiş hacim endeksine göre büyüyen sektörler bilgi ve iletişim yüzde 15,5, gayri menkul faaliyetleri yüzde 1,5 büyümüş, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 5,5 oranında küçülmüş.

Mal ve hizmet ihracatı, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 17,2, hizmet ithalatı ise yüzde 14,5 oranında artmıştır.

Dünyada da rekor sayılan bu büyüme neden veya nelerden kaynaklanıyor?

- Her şeyden önce 2016 yılının koşullarına bağlı baz etkisi çok önemli. Yani 2016 yılının düşük büyüme hızına bağlı bu yıla yansıyan artış oranı yükselmiş durumda.

- Ekonomimizde yılın ilk yarısında alınan mali tedbirler ortada.

- Özellikle iç tüketimde etkili olan bazı dayanıklı tüketim mallarındaki KDV ve ÖTV indirimlerinin yarattığı canlanma malum.

- Aynı şekilde gayrimenkuller üzerindeki tapu harçlarının düşük oranlı uygulamasının etkisi olduğu da çok açık. Özellikle bu yılın üçüncü çeyreğindeki konut satışlarındaki artışın en önemli nedenlerinden biri bu.

- Öte yandan sosyal güvenlik prim desteklerinin devamı da önemli.

- Çok önemli bir diğer konu da kredi genişlemesi.

- Şöyle ki Kredi Garanti Fonu (KGF) kaynaklarının artırılması ve krediye erişim kolaylıklarının sağlanması çok etki sağlamış durumda.

Artık bu destek veya kolaylıklardan bir kısmı yılın dördüncü çeyreğinde yok.

Dolayısıyla buna bağlı olarak büyümede aynı hızla olmayacak.

Nitekim ekonomistlerin yılın tümü için büyüme beklentisi ise yüzde 6.5 seviyelerinde. Hükümet de yüzde 7’nin bulunabileceği görüşünde. 2017 yılı için büyüme beklentisi Orta Vadeli Program’da (OVP) 5.5 olarak öngörülmüş durumda.

Sonuç olarak bu gelişmeleri olumlu bulmak gerekiyor. Ama yeterli bulmak mümkün değil. Zira sağlıklı bir büyüme söz konusu değil.

Böylesine sıcak bir bölgesel jeopolitik ortam var iken, iç politikada sular ısınmaya devam eder iken, ekonomiyle ilgili yapısal sorunlar görmezden gelinip günlük geçici politikalar tercih edilir iken sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme hayal.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar