Ekonomi yavaşlarken cari fazla veriyoruz, sevinelim mi?

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist [email protected]

Ekonomilerin sürdürülebilirliğinde denge kavramı büyük önem taşımaktadır. Bu konuda temel dengeler olarak bakacak olursak a) İç Denge ( Bütçe Dengesi) b) Dış Denge ( Ödemeler dengesi ) olmak üzere ikiye ayrılır.

Ayrıca bu iki dengede de açık veren ülkelere ikiz açık ifadesi kullanılır. Bugün özellikle yeni açıklanan ödemeler dengesi bilançosunun değerlendirmesini yapmak istiyorum. Ödemeler dengesi bilançosu, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinin uluslararası finansal ilişkilerini gösteren bir ekonomi hesaplamasıdır. Türkiye'nin ödemeler dengesi bilançosu genellikle cari işlemler açığı vermektedir, yani Türkiye'nin dış ticaretteki mal ve hizmet açığı yüksektir.

Türkiye'nin cari işlemler açığı, genellikle enerji ve yüksek miktarlı köprü, havalimanı gibi büyük altyapı projeleri nedeniyle yüksek bir ithalat talebiyle ilişkilidir. Aynı zamanda Türkiye'nin turizm sektöründeki büyüme ve dışa açık ekonomisi de cari işlemler açığına yol açmaktadır. Turizm gelirleri döviz kazancı sağlasa da Türkiye'nin dışa bağımlı ekonomisi düşük dış ticaret ve yatırım gelirleri yaratmaktadır.

Öte yandan, Türkiye'nin dış ticaret açığı, turizm gelirlerini ve döviz kazançlarını dengeleme eğilimindedir. Son yıllarda Türkiye, turizm gelirlerindeki artış ve yerli üretim kapasitelerinin gelişmesiyle dış ticaret açığını azaltma yolunda adımlar atmaktadır. Özellikle Türkiye ekonomisi dikkate alındığında ödemeler dengesi ve bütçe dengesinin performansı ile kalitesi ve sürdürülebilirliği konusunda yapısal özellikler taşımaktadır.

Buna göre büyüme dönemleri özellikle dış denge konusu sorun olmaya ve cari açık finansmanı ekonominin temel konusu olmaya başlar. İç açıkta ise 2001 krizinden sonra özellikle uygulamaya sokulan yapısal reformlarla birlikte kamu finansmanı konusunda getirilen kısıtlar ve kurallar bugün hala ekonominin temel güç noktalarını oluşturmaktadır.

Burada özellikle faiz dışı bütçe fazlası kriteri yıllarca ülke ekonomisinin dış piyasalar tarafından güvence olarak görülmüştür. Türkiye’nin ekonomik görünümünde en temel yapısal sorunların başında “büyürken cari işlemler açığı vermesidir”. Simetrik olarak da büyüme performansının düştüğü dönemlerde de cari fazla vermesidir.

Dolayısıyla yapısal performans ve ülke ekonomisinin belki de kırılma noktası “Ekonomik büyümeyi sağlarken cari Fazla verebilen” bir yapıya kavuşmak olacaktır. Bu konuda yapısal kök sebeplere inildiğinde özellikle ihracatın ithalat bağımlılığı, düşük katma değerli ihracat yapısı, enerji bağımlılığı ve son yıllarda da yanlış ekonomik politikaların sonucu olarak altın ithalatının etkisi olarak ifade edilebilir.

Ödemeler dengesi incelendiğinde şu alt başlıklardan oluştuğu görülmektedir.

- Cari işlemler dengesi

-Sermaye dengesi

-Finans dengesi

- Net hata noksan

-Rezerv durumu Ödemeler dengesi sürecinin temel sorunu cari İşlemler dengesidir, bu dengesizliğinde kök sebebi dış ticaret açığıdır. Son açıklanan Eylül 2023 ödemeler dengesi bilançosuna baktığımızda ekonomideki yavaşlamanın izleri ödemeler dengesinde özellikle aylıkta fazla vererek göstermektedir. Eylül 2023 ayında cari fazla 1,9 mil dolar olarak gerçekleşti. Dikkat çekici bir diğer kalem de rezerv varlıklardaki azalıştı.. Ancak belki de dikkat çekici kalem sermaye kalemidir.

Konumuz içinde vurgulamamakla birlikte unutulmamalıdır ki sağlıklı bir ekonomi tasarrufları ile yatırımlarının dengesinin sağlaması ile izlenir. Ülkemiz bu konuda sürekli açık verdiğinden sermaye girişine de bağımlıdır. Eylül 2023 verilerine baktığımızda bu hesabın bu yıl da geçen yıl aynı dönemde de hareketsiz kaldığını görmekteyiz.

Bu konu çözülmeden istikrarlı bir yapıya geçemeyiz. Sonuç olarak, Türkiye 2023 yılsonu itibarıyla yavaşlayan ve bu istenen yapısı ile 2024’te özellikle iç talebi daha da kısılacaktır. Bu etki dolayısıyla 2024 yılında cari dengemize olumlu yansıyacaktır. Ama bu istenen ve kalıcı bir yapıyı göstermemektedir.

Son söz: Hayatta cefasız sefa kalıcı olmaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide senaryolar 02 Ekim 2024