Ekonomi ve gelecek

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ [email protected]

Dünyada pek az "saf", "arı" ekonomist vardır: çoğunluk finansal ekonomist, siyasal iktisatçı veya başka türlü bakarsak orijininde matematikçi, fizikçi vb şekilde "karışık" bir tarzda iktisatçıdır. Hatta tarihçi de vardır. Kesinlikle tarihçi denemez; ama mesela Nobel ödüllü Robert Lucas'ın lisans derecesi tarihtir. Fransız mühendis-ekonomistler ekolü de oldukça meşhur. Ama "saf" makroekonomist veya "saf" Keynesyen arasak herhalde akla ilk geleceklerden birisi IMF baş iktisatçısı Olivier Blanchard olurdu. Blanchard "krizden nasıl çıkıyoruz/çıkıyor muyuz?" konusunda kısa ve basit, ama aydınlatıcı bir not yazdı. Normal resesyonlarda büyüme trendin altına düşer ve resesyon süresini de hesaba katan bir zaman serisi oluştuğunda potansiyel büyüme hızının da düştüğünü görürüz. Ama resesyondan çıkış döneminde tam tersi olur, ekonomi zıplar ve büyüme hızı trend büyüme hızının üzerine çıkar. Blanchard'a göre bugünkü resesyon normal bir resesyon değil ve resesyon bittiğinde büyüme ancak trend büyümeye kadar yükselebilecek. Resesyondan canlı bir büyüme dönemiyle değil, sönük bir büyüme performansıyla çıkılacak. Bu durumun nedenleri şunlar: (i) Gelişmiş ülkelerde bankalar fonksiyonlarını resesyondan çıkış döneminde de tam olarak yerine getiremeyecekler ve kredi kanalları eskisi gibi çalışamayacak (ii) Gelişmekte olan ülkelere de eskisi gibi oluk oluk sermaye akmayacak. (iii) Bütçe açıkları yüzünden vergiler yükseltilecek. Blanchard büyüme trendinin aynı kaldığını ve trend büyümeye geri dönüleceğini, fakat potansiyel büyümenin daha düşük bir seviyeye gerilemiş olacağını söylüyor. Peki dünya ekonomisi neye dayanarak, hangi kalemlerden ve hangi yeni dengeye uyarlanarak büyüyecek? ABD açısından bakınca içeride iki ayarlama ve dış ticaret açısından da bazı değişiklikler gerekecek.

Blanchard ABD ekonomisinde tüketim ve yatırım harcamalarının eskisi gibi olamayacağını, işsizliğin yüksek kalacağını, büyümenin kamu harcama paketleri ve stok düzeltmelerinden geleceğini düşünüyor. Yeni bir dengeye ulaşabilmek için (a) kamu harcamalarının yerini özel harcamaların alması (b) ABD'de iç talep zayıf kalacağına göre dış talebin canlanması ve bunun olabilmesi için dış ticaretle büyüyen Çin gibi ülkelerin ağırlığı iç talebe kaydırmaları gerekiyor. Genel planda "kriz temelde Çin'in ve diğer Asya'nın ürettiği, ABD'nin ise tükettiği ve sürekli dış açık verdiği bir dünya ekonomisinin sürdürülemez oluşunun sonucudur" saptamasına dayalı olarak tam da bu durumun değişmesi gerektiği söyleniyor. Bu durumun değişmesi aslında Çin ve diğer dinamik Asya ülkelerinin dış ticaret fazlarını azaltmaları, ABD'nin ise ihracatını artırması demek. Tek başına bu değişim dahi ABD'de ucuz Çin mallarını ithal ederek enflasyonu sınırlamanın eskisi kadar mümkün olmaması demek. Gelecekte ortaya çıkacak kamu borcunun sürdürülebilirliği ve parasal genişlemenin sona erdirilme zamanlaması, söz konusu iki sorunla bağlantılı olarak faizlerin yeniden artmaya başlaması olasılığına bir de mal fiyatlarındaki enflasyonun dış ticaret kompozisyonundaki değişim nedeniyle artması olasılığı ekleniyor. Buna bir de emtia-petrol fiyatlarındaki artışın çekirdek enflasyonları yükseltmeye başlaması eklendi.

Potansiyel büyümenin düştüğü ve resesyon sonrası iş çevriminin eskisi gibi olmayıp, eskisine göre daha düşük seviyedeki potansiyeli ancak yakalayabileceği doğru olmayabilir. Dış ticarette ABD'nin daha çok ihracat yaptığı, Asya'nın ise daha çok iç talebe yöneldiği bir dengeye kolay ulaşılamayabilinir. Kamu harcamalarıyla büyümeye çalışmaktan özel harcamalara geçiş kolay olmayabilir. Mali uyarıcılara devam etmek zorunda kalmaksa borç sürdürülebilirliği, doların değerinin kontrolsüz düşmesi vb sorunlara götürebilir. Blanchard bu olasılıklar ve tersine de dikkat çekiyor. Örneğin mali uyarıcıları daha uzun süre devam ettirmek ve sorun yaşamamanın da yolları bulunabilir. Kanımca en önemli nokta her biri ayrı açmazlara yol açma potansiyeli taşıyan söz konusu üç ana konu ve, ayrıca, Blanchard gibi çok önemli bir ekonomistin altta yatan kaygısı. 1995-2000 arası dot.com köpüğü, 2001 sonrası konut köpüğü, 2001 sonrası 13 kere faiz indirerek Fed faizinin yüzde 6,5'den yüzde 1'e düşürülmesi, sonra artırılması ve şimdi neredeyse sıfıra düşürülmesi son derece reaksiyoner ve döngüsel bir para politikasına işaret ediyor. Üstelik gecelik faizin düşük olması yetmiyor çünkü tüketicinin karşılaştığı faiz bu değil. Döngü bir kez daha, muhtemelen gecikmiş şekilde, yukarı dönecek ve hem mali uyarıcılar devreden çıkacak, hem de eninde sonunda faizler yükselecek. Fakat o zaman kadar büyümeyi sürdürülebilir biçimde sağlayacak yeni bir motor bulunabilecek mi? Böyle bir motor, yeni bir sektör var mı?    

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019