Ekonomi teorisine göre bu işte bir tuhaflık var!
Benim gibi sizin de kitap arsızlığınız, bir süre sonra film arsızlığına dönüştüyse; bazı durumlarda günümüzün garip senaryolarından ilham almanız şaşırtıcı olmayacaktır.
Küresel konjonktüre şöyle bir bakılacak olursa; tehlikeli ve bir o kadar da kitabına uymayan tuhaf olgular bütününe rastlarız.
Bunları tek tek saymama gerek yok fakat sadece bir örnek verdiğimde meramım anlaşılacaktır umarım: “Uluslararası Enerji Ajansı, Orta Doğu ve Ukrayna'daki çatışmaların tahminlerinde " alışılmadık derecede geniş bir belirsizlik " yaratması nedeniyle gaz fiyatlarındaki dalgalanma konusunda uyardı. Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçısı olan ABD, iklim kampanyacılarının baskısı altında yeni LNG ihracat terminallerinin onaylarını duraklattı.”
Bu haberde tuhaf olan iki öğe var; birincisi ABD’nin dünyanın en büyük LNG ihracatçısı olması, diğeriyse genelde insan hakları bakımından Filistin, Afganistan, Irak, Venezuella… (hepsini sayarsam, makale biter) gösteremediği hassas tutumu çevreciler noktasında tam da Kızıldeniz gerginliği esnasında gösteriyor oluşu… İlham aldığım fabrikasyon dizi elbette Stranger Things (Tuhaf Şeyler) ve çocuğun kaybolması, birden fazla nedene bağlı!
Gelelim asıl tuhaf olaylar silsilesine; bir buçuk yıldan fazla sıkılaşmış olan ABD merkez Bankası Fed’in bu yılki ilk faiz kararını bu hafta karşılayacağız. Son birkaç aydır, faiz indirimleri noktasında piyasanın Fed’in önünde ilerlediği ve Fed yetkililerin de bunu yatıştırmaya çalıştığı çokça gündem oldu.
Ancak asıl sorunsal, Fed’in ne zaman genişlemeye gideceğinden ziyade ekonomisinin neden hala bu kadar sıcak olduğunda görülüyor. ABD ekonomisi, 2023’ün son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,3 büyüdü. Büyümede hanehalkı ve hükümet harcamalarının başat faktörler olduğu görülüyor.
Üstelik bununla da bitmiyor her ne kadar 7 muhteşem firmanın ağırlıklı payıyla da olsa borsalardaki artış, petrol fiyatlarının jeopolitik krize rağmen azalışı ve istihdam piyasasının sağlamlığı da ilgi çekici. Oysa şimdiye kadar ABD ekonomisinin resesyona girmesi ve Fed’in de bir an evvel faizi indirmeye başlaması gerekirdi.
Peki bu sıcak ekonominin arkasında hangi dinamikler var?
Ülkemizdeki yorumcuların büyük bir çoğunluğu Fed’in muhteşem iletişimi diyecektir. Oysa merkez bankaları bir ülkede genellikle sıkı para politikalarıyla saadet değil , olsa olsa bizdeki acı ilaç gibi keder vaat ederler. Başından beri ileri sürdüğüm üzere ABD’deki bu büyüme dinamiğinin arkasında enflasyonu düşürme ve çip yasaları var.
Bu görüşümü verilerle desteklemek istersem; Aralık 2023'te Financial Times, IRA ve CaSA'nın birlikte önceki Temmuz ayına kadar 224 milyar doların üzerinde yatırımı ve 100.000'den fazla yeni işi katalize ettiğini iddia etti.
Bir başka veri, iklim politikası uzmanı Jack Connes’in kendi internet sitesinde; 9 Ağustos 2022'de CHIPS ve Bilim Yasası'nın ve 16 Ağustos 2022'de Enflasyonu Düşürme Yasası'nın (IRA) imzalanmasının ardından yaptığı araştırma sonuçlarına göre 2 Ocak 2024 itibariyle toplamda 107 bin kişiye istihdam sağlayan iki projenin yatırım tutarının 256 milyar dolar olduğu… Sadece bu yasalar kapsamında dağıtılan sübvansiyonlardan bile küreselleşmenin son bulduğu yeni bir ekonomik dönüşüme girildiğinin kanısı oluşabilir.
Büyümede diğer bir faktör; hanehalkı harcamaları Küresel finans krizi sonrası genişleyen Fed, hane halkı ve şirket tasarruflarını önemli ölçüde arttırır ve bu trend 2020’deki pandeminin ardından 2021’in ilk çeyreğinde brüt özel tasarrufları 7,7 trilyon dolara kadar çıkartacaktır. Her ne kadar sıkılaşmadan sonra hane halkı tasarrufları azalsa da yine de 2019’daki seviyenin üzerindedir. Nette bakıldığında ise 2023 son çeyreğe göre şirket ve hanehalkı tasarrufları (819 milyar dolar) finansal kriz öncesine göre yüksektir.
(FRED verileri) Dolayısıyla sıkılaşan ama daralacağına büyüyen bu tuhaf görünümün ardında mevcut ekonomi teorilerine aykırı bir DÖNÜŞÜM var! Üstelik Trump, ikinci kez başkan da olsa artık buradan dönüş zor gözüküyor.