Ekonomi şaha kalkmadı, oranlar ‘Bu bir yanılsama’ diyor
Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11 büyümesinin altında tümüyle ama tümüyle geçen yılın yarattığı baz etkisinin yattığı ortada. Geçenlerde de değindik; eğer geçen yıl 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiyle ekonomide bir çöküntü olmasa ve normal büyüme eğilimi sürseydi, bu yılki büyüme yüzde 11’e kesinlikle ulaşmayacak ve yüzde 5 dolayında kalacaktı. Ama geçen yıl bir çöküş yaşadık ve kıyaslama bazımız bu çöküşle oluşan değer olduğu için de yüzde 11’lik rekor büyümeye eriştik.
Bugün yüzde 11’lik büyümeyi başka bir açıdan değerlendirmek istiyoruz. 2003 yılından bu yana iktidarda olan AKP, bu yıl sonunda 15’inci yılını dolduracak. Biz bu dönemi büyüme açısından 2003-2015 ve 2016-2017 olarak iki bölümde ele aldık. Böyle yapmak suretiyle darbe girişimi öncesinin ortalama büyümesini ve darbe girişimi de dahil son iki yılın ortalama büyümesini görmek istedik.
İlk on üç yıl daha iyi
Türkiye İstatistik Kurumu verilerini kullanarak yaptığımız hesaplama gösterdi ki 2003-2015 döneminde sağlanan büyüme, son iki yıldan daha iyi.
Bu yılın üçüncü çeyreğinde sağlanan yüzde 11’lik büyüme, ancak ve ancak bir telafi sağlayabilmiş durumda. Bu büyüme son iki yılın ortalamasını, önceki on üç yılın ortalamasının üstüne taşımaya yetmemiş.
2003-2015 dönemi ile 2016- 2017 döneminin çeyreklere göre ortalama büyümesini grafikte aktarıyoruz. Bir kere tüm çeyrekler itibariyle 2003-2015 dönemi, son iki yıl ortalamasından daha iyi.
Ama asıl dikkat çeken, yüzde 11’lik büyümeye rağmen son iki yıl ortalamasında üçüncü çeyrekte gerçekleşen büyümenin, önceki on üç yıl ortalamasının altında kalmış olması.
Üçüncü çeyrek itibariyle 2003- 2015 ortalamasında yüzde 5.6 büyüme sağlanmışken, son iki yıl ortalamasında bu çeyrekteki büyüme yüzde 5’te kalmış durumda.
Bir kez daha vurgulayalım; son iki yılda üçüncü çeyrekte yüzde 11’lik bir oran var. Ama işte bu yüzde 11’in nedeni geçen yılki yüzde 0.8’lik küçülme olduğu için ortalama büyüme yüzde 5’i ancak buluyor.
Başta dile getirmiştik; zaten geçen yıl normal büyüyebilseydik bu yıl yüzde 11 kesinlikle söz konusu olmayacaktı.
Bu durumu da ikinci grafikte çok somut olarak izleme olanağımız var. 2016 ve 2017 yıllarında ilk iki çeyrekte birbirine paralel seyreden büyüme hızları, üçüncü çeyrekte birden yengeç gibi açılıyor. Bu yılki oranın yukarı yönlü keskin bir değişim göstermesinin nedeni de tabii ki geçen yılki düşüş.
Kaybettiğimizi yerine koyuyoruz
Bu yıl üçüncü çeyrekte dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmak iyi de, bunu dile getirirken geçen yıl aynı dönemde dünyanın en çok küçülen ekonomilerinden biri ya da birincisi olduğumuz gerçeğini göz ardı edemeyiz.
Aslında ederiz etmeye de, bu biraz kendimizi kandırmak olur. Durum ortada işte. Son iki yıl ortalamasında, önceki on üç yılın ortalaması kadar bile büyüme sağlayamamışız.
Yüzde 11’lik büyüme ne kadar gerçekse, bu da o kadar yalın bir gerçek.
Yıllık yüzde 7.5 nasıl gerçekleşir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada bu yıl sonunda büyümenin yüzde 7.5 dolayında gerçekleşmesini beklediğini söyledi.
Dördüncü çeyreğe ilişkin tahminler yüzde 4, buna bağlı olarak da yıllık tahminler yüzde 6.5 dolayında bulunuyor. Peki, yılı Erdoğan'ın dile getirdiği yüzde 7.5'lik düzeyde kapatmamız nasıl mümkün olabilir...
GSYH yılın son çeyreğinde yüzde 7.8 gibi yine çok yüksek bir büyüme gösterirse 2017 yılındaki büyüme yüzde 7.5'e ulaşacak.
Büyüme hızının geçen yılın son çeyreğinde yüzde 4.2 olarak gerçekleştiğini de hatırlatalım.