Ekonomi politikaları değişmeyecek
Yeni hükümet kurulurken içeride ve dışarıda ekonomi ile ilgilenenlerin endişeleri, ekonomi ile ilgili politik kadroların yenilenmesi ve de ekonomi politikalarında radikal değişimin hedef alınması idi.
Açıklanan Bakanlar Kurulu, (1) Ekonomi ile ilgili kadrolarda değişikliğe gidilmediğini, Başbakan’ın okuduğu Hükümet Programı, (2) Ekonomi politikalarında değişiklik yapılmayacağı işaretini verdi. İçeride ve dışarıda piyasa oyuncuları rahatladı.
Başbakan’ın açıkladığı Hükümet Programı’nda dikkati çeken bölüm;
“2016 yılında uygulamaya konulan eylem planımız, Hükümet Programımızda yer alan öncelikler dikkate alınarak, hayata geçirilmeye devam edilecektir” ifadelerinin yer aldığı bölümdür.
Bu ifadeler, önceki hükümet döneminde açıklanan ekonomi eylem planının aynen devam edeceğini işaret etmektedir.
Bunun dışında Hükümet Programı’nda yer alan ve ekonomi politikalarının ana hatlarını özetleyen bölümde de önceki politikaların devam edeceği vurgulanmaktadır.
“Bu dönemde yatırımlara ve projelere odaklanarak, özel sektör yatırımlarını daha fazla destekleyeceğiz. Bilim ve teknoloji alanına verdiğimiz önemle, başta uzay ve savunma sanayi olmak üzere yerli ve milli sanayimizi güçlendireceğiz.
Bir taraftan üretken yatırımlara alternatif finansman imkânları sağlarken, diğer taraftan finansmana uygun şartlarda erişim kolaylığı getireceğiz.
Özel sektörün ilgisini yeterince çekmeyen bölgelerde kamu ve özel sektörün işbirliğiyle istihdam ağırlıklı proje ve yatırımlara öncelik vereceğiz. Böylece bölgesel kalkınma farklılıklarını asgari düzeye indirecek girişimleri güçlendireceğiz.“ Bütün bunlar AKP Hükümetlerinin başlangıçtan beri uyguladığı politikaların ana hatlarıdır.
Hükümette “piyasaların eskiden beri tanıdığı ve güvendiği” isimlerin yer alması önemlidir. Mehmet Şimşek iç ve dış finans çevrelerinin güvenini kazanmış bir bakandır. İçeride özel sektörün güvenini kazanmış Nihat Zeybekçi’nin ekonomiden sorumlu bakanlığa getirilmesi, özel sektör çevrelerinde ekonomi politikalarında “istikrar” işareti olarak kabul ediliyor.
Devlet Planlana Teşkilatının kapatılmasından sonra Kalkınma Bakanlığı’nın ekonomi için önemi arttı. Bu bakanlıkta planlama kökenli Cevdet Yılmaz’ın bulunması, planlamanın eksikliğini hissettirmiyordu. Yılmaz, son dönemde Doğu’nun ekonomik sorunlarına daha fazla vakit ayırır hale gelmişti. Yılmaz’ın yerine gene Devlet Planlama Teşkilatı geçmişi olan Lütfi Elvan’ın getirilmesi önemlidir.
Lütfi Elvan (1962). Devlet Planlama Teşkilatı'nda planlama uzman yardımcısı, planlama uzmanı, kalkınmada öncelikli yöreler daire başkanlığı ve müsteşar yardımcılığı görevlerinde bulundu. Elvan, ayrıca OECD Kırsal Kalkınma Grubu Başkan Yardımcılığı, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve AB Müzakere İzleme ve Yönlendirme Komitesi Üyesi olarak görev yaptı.
İç ve dış piyasalar ülkede olan bitene tepkilerini dolar fiyatına yansıtıyorlar. Bakanlar Kurulu’nun açıklanması, TCMB’nin faiz indirimi kararının açıklanması ile aynı saatlerde gerçekleşti.
Piyasaların yeni Bakanlar Kurulu ve TCMB faiz kararı ile ilgili değerlemesini DÜNYA gazetesi dün birinci sayfadan çok güzel bir başlıkla değerlendirdi: ”Dolar Şimşek hızı ile düştü. Merkez gaz verdi.”
Sonuç: Piyasalar yeni hükümeti ve hükümet programını “istikrarın devamı”nı sağlayacak bir gelişme olarak değerlendiriyor.
___________________________________________________
İbrahim Bodur
TÜSİAD’ın kurucusundan biri idi.
1971 yılında, 12 işadamı, bir araya gelerek, bugünkü Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)’ın kuruluşu için bir protokol hazırladılar ve imzaladılar.
Protokol şöyle idi: ”Anayasamızın öngördüğü karma ekonomi prensiplerine ve Atatürk ilkelerine uygun olarak, sanayi ve hizmet alanlarında çalışan meslek, bilim ve işadamlarının bilgi, tecrübe ve faaliyetlerini ahenkleştirerek değerlendirmek suretiyle, Türkiye’nin demokratik ve planlı yollarla kalkınmasına ve Batı uygarlık seviyesine çıkarılmasına yardımcı olmak amacıyla kurulan Türk Sanayicileri ve İşadamları Birliği’nin devamlılığını sağlamak ve görevlerini yürütmek üzere lüzumlu olan mali yardımları, mutabık kalınacak esaslar dahilinde, müştereken yapacağımızı taahhüt ederiz.”
Protokolü imzalayan işadamları ise şunlardı:
Koç Holding AŞ adına Vehbi Koç
Eczacıbaşı Holding AŞ adına Dr. Nejat F.Eczacıbaşı
Hacı Ömer Sabancı Holding AŞ adına Sakıp Sabancı
Yaşar Holding AŞ adına Selçuk Yaşar
Metaş AŞ adına Raşit Özsaruhan
Güney Sanayi AŞ adına Ahmet Sapmaz
Tekfen AŞ adına Feyyaz Berker
Otomobilcilik TAŞ adına Melih Özakat
Çanakkale Seramik AŞ. adına İbrahim Bodur
Elektrometa T. Sanayi AŞ adına Hikmet Erenyol
Altınyıldız Mensucat AŞ adına Osman Boyner
Elya Fli Çimento Sanayi AŞ adına Muzaffer Gazioğlu
TÜSİAD’ın kurucularından İbrahim BODUR’u da kaybettik. Kuruculardan (Allah uzun ömür versin) sadece Feyyaz Berker, Selçuk Yaşar ve Osman Boyner hayatta.
İbrahim Bodur (1928) Cumhuriyet’in ilk kuşak sanayicilerinin yurtiçinde ve dışında iyi eğitim görmüş olanlarındandır. 1951 yılında yurtdışı eğitimini tamamladıktan sonra yurda döndüğünde ailenin tekstil tesislerinde sorumluluk aldı. 1957’de memleketi Çan’da ilk karo seramik fabrikasını kurdu. Başarılı, çalışanların hakkını koruyan, fabrikasının bulunduğu yöreye katkıları olan bir işadamı idi.
Allah rahmet eylesin.