Ekonomi müthiş, tüketicinin güveni yerlerde!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası ile Türkiye İstatistik Kurumu 2003 yılının aralık ayından beri tüketicinin güvenini ölçmek amacıyla bir çalışma yapıyor. Bu çalışmayla tüketici güven endeksi oluşturuluyor. Endeksin, 100'den büyük olması tüketicinin iyimser olduğunu, 100'den küçük olması tüketicinin kötümserliğini gösteriyor. Eğer endeks 100 ise, bu durumda da tüketici ne iyimser, ne kötümser diye varsayılıyor.

Tüketici güvenine ilişkin ilk endeks, aralık 2003'te oluşturuldu. Bu tarihteki endeks 110.3 düzeyinde bulunuyordu. Yani tüketici oldukça iyimser görünüyordu. Tüketicinin iyimserliği zaman zaman azalma eğilimi gösterse de 2005 yılının haziran ayına kadar devam etti, haziranda ise endeks 100'ün altına indi. Tüketicinin kötümserliği yedi ay sürdü. Endeks, 2006 yılının ocak ayında 100'ün üstüne çıktı, tüketici yeniden iyimserdi.

İyimserlik bu kez kısa ömürlü oldu. Tüketici güven endeksinin 100'ün üstündeki seyri yalnızca beş ay sürdü ve endeks, 2006 yılının haziran ayında yeniden 100'ün altına indi. İniş, o iniş... Tüketici güven endeksi, 2006 yılının haziran ayından bu yana geçen iki yılı aşkın sürede bir daha 100'ün üstüne çıkamadı.

Endeks, geçen yılın ağustos ayından beri birkaç aylık istisna dışında sürekli gerileme eğilimi içinde. Öyle ki, geçen yılın ağustos ayında 98.2 olan endeks, tam 24 puan azalarak bu yılın ekim ayında 74.2'ye indi.

2008 ise, tüketici güveninin dip yaptığı bir yıl özelliği taşıyor. Yılın ilk dört ayında yaşanan hızlı düşüşü tümüyle AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davaya bağlayanlar çıkıyorsa da, bu davanın mart ayının ortasında açıldığını, oysa marttan önce de endeksin gerilemekte olduğunu dikkate almak gerek. Elbette davanın da etkisi vardır, ancak tek etkenin bu olduğu söylenemez. Tüketici güveninin ekim ayında yeniden "boynunu bükercesine" gerileme göstermesi de belli ki küresel kriz ve bundan kaynaklanan kaygılara bağlı bir gelişme.

Deniliyorsa ki; 2006 yılında küresel bir dalgalanma yaşadık, tüketicinin güveni o yüzden düştü; kabul...

2008 yılında iktidar partisi için kapatma davası açıldı, vatandaşın morali bozuldu; eh, tamam...

Kapatma davası reddedildi, tam toparlanıyorduk, küresel kriz patlak verdi, tüm dünyada olduğu gibi bizde de karamsarlık arttı; işte buna "Sahi mi" demek gerekiyor galiba.

Çünkü, bu kriz bizi hiç etkilemiyor muydu ya da çok az mı etkiliyordu, hangisiydi? Yoksa teğet mi geçiyordu? Hatta karlı bile mi çıkıyorduk?

Geçelim belli başlı düşüş dönemlerini, göz ardı edelim son bir yıldaki dramatik düşüşü; beş yıldaki eğilime bakalım, bu eğilim bize yeterince açıklama yapmıyor mu? 2003 yılının aralık ayında 110 düzeyinden başlayan endeks, beş yıl sonra 74'e inmiş durumda. Grafiği lütfen iyi inceleyiniz. Vatandaşın ekonomiye duyduğu güven genel eğilim olarak hep aşınıyor, güven hep azalıyor. Vatandaşın güveninin her geçen gün azaldığı bir ekonominin, hangi ölçülere göre iyiye gittiği söylenebilir ki? Ekonomide nihai hedefin ne olduğunu kavrama zorluğu çekiyoruz galiba. Amaçla araçları karıştırıyoruz.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar