Ekonomi enflasyonu
Murat ÇUHADAR - Yaşam Koçu
- 23 Haziran seçimleri ve 31 Mart’tan kalan bütçeler hesaplamaları,
- İmamoğlu’nun Her şey çok güzel olacakları ve Yıldırım’ın Daha güzel olacakları,
- Tarım politikasının tarım aktörleri tarafından yas döneminde görülmesi,
- S 400 füzelerinin yansıması,
- Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ne Neçirvan Barzani’nin seçilmesi,
- Amerika ve Fransa’nın Türkiye üzerindeki yansımaları,
- Patates tansiyonunun pik durumdan şimdiki duruma inmesindeki tahribat hali,
- Mikro ve makroekonomi dengelerinin hesap uzmanları tarafından ön görülememesi,
- İhracat çabamıza karşılık zemin bulma sıkıntıları…
Başlıklar çoğaltılabilir ve sorun yansımaları çeşitlendirilebilir ama tüm bunlar sorun kaynaklarına inmeye ve çözmeye yetmez. Hükümet ve TÜSİAD arasındaki gergin muhalefet rehabilite edilerek ekonomide topyekün mücadele sürecine ivedilikle girilmeli ve S.O.S veren ekonomi yeniden ve etkin bir çalışma ile planlanmalıdır. Karşılıklı salvoların her alanda durması ve karşılıklı mutabakat çalışmalarının ortak yarar gereği başlatılması zaruri bir hal almıştır. Gıda üretimi ve toprak iyileştirilmesi hususları, tekstil planlamaları ve köy geliştirme hamleleri ile hem tarımsal hem de üretim gücünün eş zamanlı iyileştirilmesi gerekmektedir. Kırsal dengelerin ideolojik farklılıklar yüzünden entegre çalışamadığı ülkemizde hükümetin ortak girişimci modeli geliştirerek ekonomide Doğu Batı sentezi politikasını daha etkin nitelikli ve kontrollü geliştirmesinde hayati bir husus yatmaktadır. Makine sanayi yatırımları hususunda başta İTÜ olmak üzere çok sayıda üniversite ile ortak konsensüs geliştirilerek hem sanayi üretimi, hem de dış yatırımcı ortaklıklarına cazip mıknatıslar geliştirilmelidir. Uygulama reçeteleri hazırlanırken liyakat ve ehil kadroların muhakkak surette Ar-Ge ve uygulamanın başına getirilmelidir. Türkiye zor ve çetin bir süreçte yıpranış sürecine girmiştir, buna engel ve rehabilite çalışmalarında sosyal sorumluluk değil, sosyal zorunluluk duygusu çerçevesinde KOBİ ve büyük yatırımcılar bir arada ve hükümet destekli rol almak ve başarmaktan başka çare bırakılmamalıdır. Teknoloji yatırımlarının dünya ekonomisine yön veren durumu gelişmiş ülkelerce ilk sırada görülürken, Türkiye teknoloji yatırımlarında ciddi bir bilinç eksikliği ile gündem ve gelecekten kopuk bir yön göstermektedir. Sonuç olarak sadece tarım, sanayi ve ihracat rehabilitesi değil, topyekün kalkınma ve dünya ekonomisi entegrasyonu çemberine halka olmamız gerekmektedir.