Ekinoks

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Bugün sonbahar ekinoksu. Yani gün ve gece eşit sürelerde olacak ve fakat bundan sonraki günlerde denge gece lehine bozulacak. Yaz bitti kışa giriyoruz diyebiliriz. Peki ya finansal piyasalarda? FED ve BOJ toplantılarından sonra piyasalarda bir kez daha iyimserlik görüyoruz. BOJ daha fazlasını yapmaya çalıştığı için FED de yapması gerektiğinden daha azını yaptığı için. 

Genel büyüme, enflasyonun yönü ve istihdam piyasasının geldiği nokta göz önüne alınırsa ABD ekonomisi bir faiz artışını daha kaldırabilecek seviyede. Faiz artışlarının gecikmesi özellikle normal koşullarda elenmesi veya kredi bulamaması gereken şirketleri hayatta tuttuğu için deflasyon baskısını artıran gelişmelerden biri. Öte yanda global ekonominin 7 katına varmış bulunan türev kontratların varlığı merkez banklarını volatiliteyi baskılamaya itiyor. 2015’ten bu yana belirttiğim gibi artık faiz artışlarının ötelenmesi iyi değil kötü haber olarak okunması gerekiyor. Dahası Kasım veya Aralık aylarında artış masada olsa da Kasım ayı secimler Aralık ayı da secim sonuçları bahanesi ile yine geçiştirilen toplantılar olabilir. BOJ ise bundan böyle getiri eğrisini “kontrol ederek” varlık alımlarını sürdüreceğini açıkladı. Bu neden gerekliydi ve ne anlama geliyor? Bildiğiniz üzere sene başında BOJ kısa vadeli faizleri eksi seviyeye çekti. Bu getiri eğrisinin hem topyekûn aşağıya inmesine hem de yatay bir şekil almasına neden oldu. Elbette aklınıza “zaten istenen de düşük faizler değil mi?” sorusu gelebilir. Aslında evet. Ancak finansal kurumların getiri eğrisinin kısa vadeli bölümünden borçlanıp uzun vadeli bölümden sattığını göz önüne alırsak yatay bir getiri eğrisi bankaların karları açısından olumsuz bir durum. Ve ekonominin toparlanmasını istiyorsanız bankacılık sistemini göz ardı edemezsiniz.

BOJ’un negatif faiz politikasına geçmesi ile bankacılık sektörünün canı yandı ve çarşamba günü alınan karar bu sorunun çözümüne yönelik. BOJ kısa vadeli faizleri aşağıya çekerken 10 yıllık getirileri ve daha uzun vadeyi sıfır ve üzerinde seviyelerde tutmaya çalışacak. Aynı zamanda şu anda ekonomik büyüklüğünün yüzde 80'ine gelmiş olan para tabanını da gerekirse sınırsız şekilde büyütecek ki cari tempoda 1 yıl içinde oran yüzde 100 olacak gibi görünüyor. Peki bu adımlar başarılı olacak mı? Açıkçası bırakın yüzde 2 üzeri bir enflasyonu BOJ henüz kalıcı bir şekilde yüzde 1 seviyesini bile yakalayabilmiş değil. Dolayısı ile başarısız bir yarışta iddiayı devamlı büyütmenin pek bir anlamı yok. Şayet BOJ yatırımcıları ikna eder ve enflasyon beklentilerinin artmasını sağlayabilirse getiri eğrisini kontrol stratejisi işe yarayabilir. Aksi durumda reel faizler yükseleceği için Yen değer kazanacak ve BOJ beklemediği bir sorunla karşılaşacaktır.

Maalesef kabul edilmesi zor da olsa merkez bankalarının fazla kapasiteyi veya bilançosu zamana yayılarak bile toparlaması zor olan şirket ve bankaları sadece faiz politikaları ile normal döndürmesi mümkün değil. Artık sona geliyoruz. Bu merkez bankaları aciz kalacak anlamına gelmiyor sadece çözüm için başka yerlere bakılmasının vakti geldi ve hatta çok geç kalıyoruz….

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019