Ejder meyvesi ‘pitaya’nın üretimi ve ihracatı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda konuklara ikram etmesiyle gündeme gelen ejder meyvesinin (pitaya) üretimi yaygınlaşıyor. Mersin'de bir kaç yıl önce başlayan üretim son dönemde Antalya, İzmir ve diğer bölgelerde de üretilmeye başlandı.
Türkiye'de "ejder meyvesi" olarak bilinen tropikal bir meyve olan pitayanın anayurdu tam olarak bilinmiyor. 1920'li yılların sonunda Vietnam'da üretildiği biliniyor.. Uzakdoğu ve Güney Amerika ülkelerinde yaygın olarak üretilen pitaya İsrail'de de üretimi yaygın olan bir meyve. Türkiye'de ise ilk olarak Mersin'de üretimine başlanan pitaya serada yetişmesi nedeniyle diğer bölgelere de yayılıyor.
Geçen ayın sonunda Antalya'da yapılan Growtech Fuarı'nda bu ürünü tanıtan ve fidan satanların yoğun ilgiyle karşılandığına tanık olduk. Fuarda konuştuğumuz ejder meyvesi üreticilerinin her birinin farklı hikâyesi olduğunu gördük. En ilginç olanı ise gazeteci Ahmet Ünal'ın hikâyesi.
Pitaya üreticisi gazeteci
Uzun yıllar Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapan Ahmet Ünal, Zafer Çağlayan'ın bakanlığı döneminde Filipinler'e yapılan bir geziye katılır. Geziye katılan gazetecilere ejder meyvesi olarak bilinen pitaya hediye edilir. Meyvesi ile birlikte bu meyvenin fidanı da katılımcılara hediye edilir. Ahmet Ünal, diğer katılımcıların fazla ilgi göstermediği fidanları toplar. Evinin bahçesine diker.
Diktiği fidanlar büyüyünce ve ilk meyvesini verince Mersin Tarım İl Müdürlüğü'ne giderek yetiştirdiği bu meyve hakkında bilgi alır. Aldığı teknik bilgiler ışığında serada yetiştirmeye başlar. Vietnam'dan Türkiye'ye ithal edilen ejder meyvesinin yüksek fiyatını duyunca bunun yaygınlaşması için çaba gösterir. Önce meyvesini sonra fidanın satışına başlar. Mersin, Antalya Gazipaşa ve seracılığın yaygın olduğu bölgelerde 60'tan fazla üreticiye fidan satar. Mersin'de bir İngiliz firmasına 40 dönüm alanda bahçe kurulmasını sağlar.
Cumhurbaşkanı tanıttı, ilgi arttı
Ürünü tanıtmak için yoğun çaba gösterdiklerini belirten Ahmet Ünal'ın anlattıkları özetle şöyle: "Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki davette ejder meyveli smoothie ikram edildiğinin medyada yer almasından sonra artık tanıtım yapmamıza gerek kalmadı. Milyonlarca lira versek böyle bir tanıtım olmazdı. Şimdi herkes ejder meyvesi üretmek istiyor. Sadece üretme isteği ve buna bağlı olarak fidan satışı artmadı, meyve tüketiminde de büyük artış oldu. İhracat yaptığımız için gelen talepleri karşılayamıyoruz. Bu hızla üretimi yaygınlaştırsak Türkiye'nin en önemli ihraç kalemlerinden biri olabilir. Ortadoğu'dan Rusya'ya, Avrupa'dan birçok ülkeden yoğun talep var. İhracat olanakları çok yüksek bir ürün."
Pitaya yetiştiriciliği
Ahmet Ünal'ın anlattığına göre, kaktüsgillerlerden olan pitaya meyvesinin çelik olarak dikilen fidanından bir yıl sonra ilk meyve alınıyor. Mayıs ayından kasım ayına kadar bir kaç kez ürün alınıyor. İlk yıl 3-5 meyve alınırken ikinci yıldan itibaren ortalama 40-50 adet meyve alınıyor. Tamamen organik bir meyve. Çok az su veriliyor. Daha çok nemle besleniyor. Hastalığı yok. Serada yetiştirilmesi daha uygun. Çünkü aşırı yağıştan, ısının sıfırın altına düşmesinden zarar görüyor.
Bir dekar serada üretim için sera malzemesi, damla sulama sistemi dahil 60 bin liraya mal ediliyor. Yatırım yapıldıktan sonra doğru bakım ve koşullarda ikinci yılda kendisini amorti ediyor.
Pitayanın 17 çeşit fidanı var. İç piyasada üretilen meyvenin raf ömrü Vietnam'dan ithal edilenden daha düşük. İç piyasa da tüketimi artmasına rağmen ürünün önemli bölümü ihraç ediliyor. Rusya, İran, Ortadoğu ülkeleri en önemli pazar olarak dikkat çekiyor.
Meyvenin tanesi 10-15 lira
Antalya'da fuarda konuştuğumuz bir başka üretici, emekli öğretmen Nermin Karapınar. Emekli öğretmen Nermin Karapınar eşiyle birlikte 5 dönüm bir tarla alarak emekliliğinde hobi amaçlı tarım yapmayı planlıyor. Araştırma yaparken Mersinli üretici Mehmet Tanrıverdi ile tanışıyorlar. Pitaya yetiştiriciliğinin öncülüğünü yapan Mehmert Tanrıverdi'nin yönlendirmesi ile aldıkları 5 dönümlük tarlayı bırakıp serada pitaya yetiştiriciliğine başlıyor.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Antalya Kadın Girişimciler Kurulu'nda yer alan Turizm Gıda Çevre Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Kezziban Kaya'nın da desteği ile pitaya üretimine girdiklerini anlatan Nermin Karapınar 3 dönüm serada üretim yapıyor. Seralarında 2 bin 400 dikili fidanları olduğunu belirten Karapınar, yetiştiriciliği kolay olan pitayadan elde ettikleri meyvenin tanesini toptan olarak 10-15 liraya sattıklarını anlattı.
Son dönemde ejder meyvesi olarak gündeme gelen pitaya üretimi konusunda birde uyarı yapmakta yarar var. Türkiye'de zaman zaman bazı ürünler moda olur. Fiyatı yüksek diye birçok girişimci, üretici aynı ürünü eker/diker. Plansız bir şekilde üretim arttıkça fiyat düşer. Bu kez "para kazanamıyoruz" diye serzenişler başlar. Pitaya üretimi konusunda da bir planlamaya ihtiyaç var. Tüketim ve ihracat olanakları dikkate alınarak üretim yapılmalı.
Özetle, Türkiye için yeni bir ürün olan yaygın adıyla "ejder meyvesi" pitaya üretiminin ve ihracatının planlı olarak yapılmasında yarar var.