Eğitimde FATİH dönemi
Yarıyıl tatili sona yaklaşıp ikinci dönemin hazırlıkları başlarken aslında yepyeni bir döneme de girmiş bulunuyoruz. FATİH projesi kapsamında ilk pilot uygulamalar bu dönem başlamış olacak. Muhtemelen önümüzdeki senelerde de gittikçe yaygınlaşarak eğitim dünyasında yepyeni bir anlayış gelmiş olacak.
80'li yıllarda ilköğretim hayatına ilk önce Almanya'da ikinci sınıftan sonra ise Türkiye'de devam etmiş bir kişi olarak eğitim sistemimizdeki uçurumu bizzat yaşadığımı söyleyebilirim. Makaralı film cihazı ile verilen animasyonları, sınıf içerisindeki modern eğitim materyallerini ve yapılan enteresan eğitim aktivitelerini iki yıl yaşadıktan sonra, tahta silgisinin bir bez parçası olduğu, tebeşirin öğretmen ceplerinde saklandığı, sıraların üzerindeki oyuklara parmakların rahatlıkla girebildiği ve yöneticilerin gözünde en büyük amacın disiplin olduğu bir eğitim ortamına düştüm. Okulun yapısı ile ilgili ilgisizlik o kadar büyüktü ki, şans eseri hayatta kaldığımızı söylemek bile abartı olmaz. Örneğin duvarda yıllardır tamir edilmemiş prizden sarkan kablolara üst sınıfların eğlenmek için bizleri dokundurmalarını halen hatırlarım.
Şimdi yapılan açıklamalara göre eğitim sistemindeki 300 yıllık geri kalmışlık FATİH projesi ile sona erecekmiş. 300 yıl öncesini bilmem ama 80'lerdeki yapıdan kurtuluyorsak, FATİH projesinin en büyük destekçisi olurum.
Geçtiğimiz haftalarda yapılan açıklama ile Vestel tarafından üretilen LCD tahtaların tanıtımı yapıldı. Vestel'in akıllı tahtaları LCD şeklinde üretecek olması isabetli bir karardır. Standart akıllı tahtalara oranla çok daha işlevsel ve sınıf içi eğitimde farklı içeriklerin ve uygulamaların hayata geçirilmesine imkân tanıyacaktır. Tablet konusu ise halen muammasını sürdürmeye devam ediyor. Şimdilik iki farklı modelde tabletlerin ikinci yarıyıl döneminde pilot bölgelerde dağıtılacağını biliyoruz. Ancak ilerleyen dönemde yeni işletim sistemlerinin ihalelere girip girmeyeceği, 3G bağlantısının olup olmayacağı halen muallak. Bilindiği gibi Microsoft önümüzdeki yıl içerisinde Windows 8 işletim sistemi ile birlikte tablet pazarına güçlü bir şekilde girmeye hazırlanıyor. Muhtemelen bu yeni tabletlerinin de FATİH projesinde kullanılmasını isteyecektir.
Tabletlerin internet erişimi konusunda ise henüz tam olarak bir netlik yok. Tabletlerin Wi-Fi bağlantısı ile internete bağlanacağı ve yalnızca okullarda çalışacağı söyleniyordu. Böylece aynı zamanda cihazların ikinci el olarak satışının engelleneceği düşünülüyordu. Ancak bu durumda yalnızca okullarda kullanılabilecek olan cihazlar evde hiç çalışmayacak. Bağlantı türü olarak yalnızca Wi-Fi tercih edilmesinin bir diğer sebebi de uzmanların 3G bağlantısının çocuklara zararlı olduğunu açıklaması. İyi ama BTK'nın bizzat kendisi baz istasyonlarının sağlık üzerinde hiçbir zararı olmadığını iddia ediyor. Eğer 3G sinyalleri insan sağlığı üzerinde herhangi bir zarar yoksa, 3G'li tabletler kullanmayarak, konum tespiti, anında haberleşme, push mesajlaşma, uzaktan erişim ile yönetim gibi alternatif uygulamaların eğitim sektöründe kullanılabilmesinin önünü tıkamış oluyoruz.
Her ne olursa olsun, FATİH projesi eğitimde dünyasında yepyeni bir başlangıç demek. Umarım eğitim içeriği de başarılı bir şekilde hazırlanır ve bu konuda tüm oyunculara fırsat eşitliği sağlanır. Tüm kötü anılara rağmen, elektronik cihazların bu kadar yaygınlaşması ile birlikte silgi kokulu, kalemtıraş uğraşıları ile dolu öğrencilik günlerimizi özleyeceğimiz endişesi sarıyor beni.